UMUTSUZ

sanatsal hava

Özgür'ün hüzünlü gözleri bütün tadımı kaçırmıştı gülümsemem yüzümde solmuş sanki etraf adeta donmuştu bütün bu gürültünün arasında o ve ben kalmıştık ses etmeden başımı iki yana salladım kendime gelmek için sonra bakışlarımı çekmeden dudaklarımı oynatarak "çıkalım burdan" dedim sessizce başını sallayıp olduğu yerden kalktı üzerini düzeltip elini uzattı yine sessizce kalkıp kapıya yöneldik salondan çıkmıştık

Yan yana sanki bütün ihtiyacımız  susmakmış gibi susuyorduk derin bir nefes aldım.

"Maşallah bugün de çenen pek düşükmüş"dedim ufak bir tebessümle imama yamuk bir gülüş attı

" Bugün konuşmaya değilde konuşmana ihtiyacım var bana birşeyler anlatsana maviş" dedi başını önüne eğerek sanırım kafasındaki düşüncelerden uzaklaşmak istiyordu

" Onur gerizekalısı gösteriyi rezil etti " dedim gülerek açılmayan konuyu dağıtmaya çalışarak söylediğime gülüp

"Hadi ama gösteri zaten rezildi " ona hakvererek kahkaha attım baletin yaptıklarını taklit etmeye çalıştım bir süre anlamsızca beni izleyip o da kahkaha atmaya başladı biz gülüşürken Onur'un alaylı sesi duyuldu

"Erkeğini etkilemeye çalışan bir Defne çiftleşme dansını yapıyor evet " Zeynep bu söylediğine kahkaha atmıştı ben ise bir süre öldürücü bakışlar attım Onur bir kere yutkunduktan sonra ayağımdaki ayakkabıyı çıkarıp anlının çatına fırlattım tam on ikiden vurunca elimi silah yapıp ucuna üfledim

"Bu kız Amazon yemin ederim ya senin eben okçu muydu beynimi deldin beynimi "  taramalı tüfek gibi bana söylenmeye başlamıştı Özgür'e çevirdim gözlerimi yüzü gülüyordu bende Onur'la tartışmaya devam ettim

" Olmayan şeyin acısını mı çekiyorsun aslanım" dedim biraz kekoca ekşi birşey yiyormuş gibi suratını buruşturdu

" Özgür dikkat et oğlum bu kira parasını ganyanda yiyip seni temizliğe de gönderir şuna bak kekooo kırrroooo" Özgür ile Zeynep atışmamıza kahkahalarla gülmeye başladılar sonra Özgür kolunu omzuma atıp konuşmaya dahil oldu

"Elleme kocama ben kolumdaki bilezikleri bozdurup veririm ona sana ne oluyor şopar" demesiyle Onur'la kahkaha atmamız bir oldu

"Ooohhh kendimize benzettik sonunda ooohh "  dedi Onur kahkahasıyla böyle konuşması aşırı hoşuma gitmiş saçma sapan eğlenmeye devam etmiştik.

Nihayet eve geldiğimizde saat artık geç olmuş herkes dinlenmek için odasına çekilmişti. Ben ise düşüncelere daldım nereye kadar daha Özgür'ün evinde kalacaktım bir an önce iş ve bir ev tutmam lazımdı. Bir şekilde ayaklarımın üzerinde durmalıydım yine her zaman ki gibi. Düşünürken nasıl içim geçmiş bilmiyorum kendimi birden uykunun kollarına bırakmışım.

Gözümü açtığımda hava henüz yeni aydınlanıyordu bugün kararlıydım bir iş bulup bir an önce bir eve çıkacaktım iç güveysi gibi hissetmiştim kendimi Özgür'ün buna ters tepki vereceğini tahmin edebiliyordum ama  adamın sırtına da binemezdim ya.

Hızlıca yattığım yerden doğrulup banyoya gittim
Rutin işleri halledip odama geçtim hızlıca üzerimi giyinip kimseciklere görünmeden evden dışarı adeta koşarcasına kaçtım bir Bolt gibiyim adeta 

Salak salak dolanmaya başladım şimdi ben nereye gidecektim nerde iş bulacaktım bir aydır çalışmayınca çoğu şeyi unutmuş gibiydim Onur'a bunu anlatsam alıştın tabi rahata puşt diyerek dalga geçerdi kesin.

Sağıma soluma ilan var mı diye bakınarak ilerliyordum hoş görünümlü bir kafenin önünde garson aranıyor yazısını görünce kocaman sırıttım dükkana girip  eleman arıyormuşsunuz tebrikler buldunuz diyerek girme isteğimi bastırdım.

Dükkana girdim kasada duran beyefendinin yanına gittim sevimli sevimli sırıtarak

"Merhaba ben iş ilanı için gelmiştim." Dedim yapmacıklıktan çarpılacaktım şimdi karşımdaki bey orta yaşlarda sempatik duran bir adamdı bana gülümseyip

"Merhaba hoşgeldin daha önce hiç çalıştın mı deneyimin var mı ? " Dedi iç sesim ' kaç kere kovulduğunu da söyle' diye haykırırken adama tebessüm ederek

"Daha önce bir çok kez garsonluk yaptım baya deneyimliyim diyebilirim " eee yalan değildi gırla yerde çalışmış çoğundan kovulmuştum bir kaçından beni haketmiyorsunuz diyerek istifa etmiştim

" O zaman yarın gelip başlarsan benim için harika olur  üç kişiyle zor idare ediyoruz" dedi yüzünü tatlı bir ifadeye bürüyerek

" Pardon ne kabayım adın neydi ? " Dedi mahcup bir ifadeyle

" Estağfurullah Defne Yosun sizin neydi acaba "

"Burak,memnun oldum" elini uzattı bende elini sıkıp

"Bende memnun oldum Burak bey" dedim sıcak bir gülümsemeyle

"Bey kelimesine çok alışkın değilim abi dersen daha rahat ederim "  ayol ne abisi

" O zaman yarın görüşürüz Burak abi " diyerek başımla bir selam daha verdim tebessüm ederek kafeden ayrıldım

Allah'ım bismillah diyerek sevinç çığlıkları atmak istiyordum ilk defa bu kadar kısa sürede bulmuştum bir işi şimdi ne yapsam diye düşünürken burayı ne kadar özlediğimi farkettim var mısın biraz boş yapmaya Defne diyerek kendimi gazlayıp tabana kuvvet gezmeye başladım

En sevdiğim köftecime de gidip dört çeyrek yiyecektim niye dört çeyrek diye sormayın benimde kendimi minnoş hissetmeye ihtiyacım oluyor bazen ama baazen

Bir sağa bir sola her yeri sanki hiç görmemiş gibi geziyordum biraz para biriktirmiştim büyükannemin yanında şimdi onu da yemiş bulunmaktayım yine sıfırdan yine yeniden bitiklerdeydim anlayacağınız nasıl geldiğime dikkat etmeden kendimi sahilde buldum güneş yavaştan süzülüyordu aşağı doğru gökyüzü güzel bir renk almıştı huzurlu bir sessizliğin ortasına bırakmıştım kendimi gözlerimi kapatıp şehri dinliyordum  sanki herşeyi duyabiliyordum o an herşey benimle konuşuyordu o kadar huzurluydum ki ta ki gereksiz bir ses tüm huzuru dağıtana kadar

" Ya senin aslın arsız bir kedi ne bu sanatsal havalar "