İnci hanımın yanından ayrılıp Özgür'ü kaldırıldıkları odaya doğru gitmeye başladım yıkılmaz gibi görünen bedeni yıkılmış hareketsizce yatıyordu yatakta yanına gidip ellerimi ellerinin üzerine koydum
"Geçecek Özgür inan bana geçecek" sessizce duymayacağını bilerek fısıldadım Onur yanıma gelip yaşlı gözlerini sildi
"Defne nasıl kaldıracak bunu ? " Acıyla konuştu Özgür'e bakarak
"Zaman Onur sadece zaman" dedim gözlerimi ayırmadan Özgür'den sessizce odadan çıkınca başımı ellerine dayayıp uyanmasını beklemeye başladım biraz geçen zamanın ardından Özgür'ün sayılmasıyla irkildim
"Anne" yaşadıklarını kabus olarak da görüyor olmalıydı bir elimi yanağına götürerek konuşmaya başladım
" Sshhh ben buradayım Yosun senin yanında " korkmaması için kısık sesle konuşuyordum gözlerini hafifçe aralamaya başladı
"Annem.. rüyaydı değil mi Yosun ? " diyebildi sadece gözlerim hızla dolmaya başlamıştı
" Çok üzgünüm Özgür rüya değildi " hıçkırarak ağlamaya başlamıştı ona yakınlaşıp sarıldım beraber ne kadar ağladık bilmiyordum tek bildiğim acı bizi birbirimize bağlamıştı onu bu halde bırakamazdım
*Bir hafta sonra *
İnci hanımın vefatından tam bir hafta geçmişti zor bir haftaydı defin işlemleri halledilmiş İnci hanımı son yolculuğuna uğurlamıştık Özgür'ün yanında kalıyordum her gece odama gelip yatağımın yanına oturup sessizce ağlıyordu ben ise ses çıkarmadan içini dökmesini kabullenmesini bekliyordum
Şimdi ise odasına elimde bir tepsiyle gidip yemek yemesini sağlamaya çalışıyordum
"Özgür hadi bak artık yemek yemen lazım " yüzüncü kez falan aynı şeyi söylüyordum
"Hiç yiyesim yok Yosun "
"Delirtme beni artık bugün bu tepsideki herşeyi yiyeceksin yoksa üzerine atlayacağım artık Özgür " dedim öfkeyle kendini cezalandırması canımı sıkıyordu
" Neden anlamıyorsun beni Yosun boğazımdan aşmıyor işte " bıkkınlıkla konuşmuştu öfke iyice tüm hücrelerime nüfuz etmişti elimdeki çatalı fırlatırcasına bıraktım
"Bana bak bir haftadır ağzına tek bir lokma koymayarak anneni geri mi getiririm sanıyorsun yoluna devam etmek zorundasın Özgür annen de bunu isterdi bu halde kahrolmanı ölüm orucuna girmeni istemezdi silkin ve kendine gel şimdi şu yemeği bitir yoksa ben zorla yedireceğim " biraz yüksek sesle konuşmam kendine getirmiş olacak ki biraz önce attığım çatalı alıp yemeklerden yemeğe başladı biraz olsun rahatlayıp salona doğru gitmeye başladım salona geldiğimde Onur hararetle birisiyle konuşuyordu
" Siktiğimin işini de siz halledemeyecekseniz ne diye çalışıyorsunuz o şirkette siz ? Adamın annesi öldü nasıl deyip kalk şirketin başına geç diye! Ulan işler madem bu kadar kötüydü şimdi mi aramak aklınıza düştü ? Alayınızı kovacağım kapat şu telefonu ! "Hınçla telefonu kapatıp koltuğun üzerine attı volta atmaya başlayınca beni farketti yanına gidip
" Hayırdır ? " Dedim
"Teyzemin ayarladığı işlerden sıkıntı çıkaranlar oluyormuş şimdi kiminle muhattap olacağız falan diye Özgür gelsin diyorlar " tam cevap verecekken Özgür'ün sesi susmamı sağlamıştı
" Gidip halledelim bizde o halde "
" Kardeşim daha kendine bile gelemeden emin misin ? " Dedi endişeli bir sesle
" Hayat devam ediyor Onur annemde olsa aynısını yapardı benden de aynı şeyi bekliyor olmalı emekleri boşa çıkmasına gidelim işimizin başında duralım " gururla söylediklerini dinliyordum eninde sonunda olması gereken buydu ne kadar çabuk farkına varırsa o kadar iyiydi benim için Onur takdirle başını sallayıp
"Ben üzerimi giyineyim sende hazırlan çıkalım o halde " Onur salondan ayrılırken onayla başını sallayıp bana döndü Özgür
" Sen olmasan dağılmıştım Yosun hep dağıttıklarımı topluyorsun sıkılmadın mı ? "
" Hayır Özgür sıkılmadım çünkü ben dağılsam sende beni toplarsın " bir adım daha yaklaşıp ona kollarımı açtım hızla kollarının arasına alıp beni başını boynuma gömdü bir süre nefes dahi almadan böyle kaldık sonra istemeye istemeye
" Hadi koca adam git ve hazırlan geç işlerin başına " kafasını boynumdan çekip anlıma bir öpücük kondurdu tebessüm edip gidişini izledim sonra salonda bir koltuğun üzerine geçip telefonumu çıkarıp büyükannem ve kızları aradım olanları anlatıp bir süre daha burda kalacağımı söyledim zaten kovulmuştum yani bu çok netti bir haftadır işe gitmemiştim kızlarla konuşmayı bitirmiştim kapının zili irkilmemi sağlamıştı Hazal hızla gidip kapıyı açmıştı bir süre bekledikten sonra
" Defne bi buraya bakar mısın seni soran biri var " dediğinde kim olabilir diye düşünerek kapıya doğru ilerledim
Kapıya yaklaşınca gördüğüm kişi şaşkınlıktan ağzımın açılmasını sağlamıştı
"Yakaladım seni kedicik "
YOU ARE READING
UMUTSUZ
Romance"Ben Defne Yosun efendim iş ilanı için gelmiştim " dedim stresten terlemiş elini eteğime silerken "Ah hoşgeldin tatlım ben İnci çok gençmişsin Yanlış anlama lütfen ama sence bunu yapabilecek misin Özgür bazen çekilmez oluyor bu aralar en çok daya...