9

446 44 100
                                    

haftanın ilk iş gününde ofise doğru adımlayan baekhyun, oldukça keyifsiz hissediyordu. yaklaşık 3 hafta boyunca chanyeol'u göremeyecekti ve ofise attığı her adımda bu süre gözünde daha da büyüyordu.
masasına oturduğu sırada kyungsoo kendi masasından baekhyun'a seslendi,

"bu stajyerler toplu firarda mı yoksa ben bir şey mi kaçırdım"

"vize haftaları olduğu için iki hafta yoklar. bir de yonsei'de edebiyat bölümünde seminer varmış bu yüzden junmyeon hepsine üçer hafta izin verdi."

"üç hafta olmayacaklar mı yani"

"neden sorun yaptın kyung. jongin'in gidişini kutlamak için şimdiden alıştırma yaparsın işte fena mı."

"baek... yapma bunu. biliyorsun beni..."

"ben biliyorum kyung ama o çocuk bilmiyor. ve sarhoş da olsa duydu o sözlerini. unutacağını sanmıyorum."

"önemsememiştir bile. benim onu düşündüğüm kadar o beni düşünmüyor ki."

"gittiğinde kutlama yapacak kadar düşünüyorsun sen de kyung. çok farklı sayılmazsınız."

"senin de ağzından bal damlıyor bugün. bana karşı ilk kez birini savunuyorsun."

"hayır dostum, hayır. bu savunmak değil. sana, kendi canını daha fazla yakmaman için yardım etmeye çalışıyorum. birbirinizi kırdığınızda mutlu mu olacağınızı sanıyorsunuz. hadi o çocuk. ama sen..."

"tamam. sabah sabah daha fazla devam etmeyelim. haklısın ama, ne diyebilirim ki."

jongdae minseok yixing ve junmyeon da ofise geldiklerinde, ofisin ne kadar boş ve sessiz olduğu ile ilgili söylenip üç haftayı nasıl getireceklerini düşündüklerini dile getirdiler.
bu yılki stajyerler kendilerine bir hayli alıştırmışlardı ve böylesi bir durum kıdemliler için zorlayıcı olacaktı.

herkes işleri ile uğraşıp günlük akışında ilerlerken junmyeon öğle arasında baekhyun'un yanına oturdu,

"nasılsın baekhyun"

"iyiyim junmyeon sen nasılsın"

"ben de iyiyim. yine yemek yemek yerine kahve içiyorsun"

"seviyorum"

"peki o halde, yine de dikkat et kendine. ben sana bir şey soracaktım."

"seni dinliyorum"

"yonsei'de çok sevdiğim bir hocam var, edebiyat bölümünün başkanı. seminerde senin sürpriz konuk olmanı istediğini söyledi. ne dersin"

"bilmiyorum jun, benim yerime senin gitmen daha doğru olmaz mı. hem kıdem olarak hem de mezun olduğun okul olması sebebiyle daha iyi bir etki bırakırsın"

"geçen yıl bir etkinlikte ben yer almıştım zaten. hem gençler arasında şu an popüler olan senmişsin. ne dersin"

"hangi gün peki"

"26 kasımda. istediğin saate ayarlayabileceklerini söylediler."

"chanyeol'un doğum gününden bir gün önce...
tamam, olur giderim. yalnız son saat kaçsa o şekilde ayarlasınlar. gerçekten sürpriz konuk olacaksam, seminerin hakkını verecek kişilerle birlikte olmak isterim."

"bunu ileteceğim. teşekkür ederim, profesör benim için çok kıymetli biri, onun isteğini geri çevirmediğin için minnettarım."

"bunu başta söyleseydin de kabul ederdim, o kadar gaddar biri değilim."

petrichor | baekyeol - dokaiWhere stories live. Discover now