2.0

1.1K 135 218
                                    

bu bölümün şarkısı da silence is all i have now medyaya koydum.

..

"Sen kullanmayı bilmiyorsun sanırım." Soobin bir elimde emanet gibi duran silaha bir bana baktı ve ardından gülerek silahı elimden çekti "Sanki bilmem gerekiyormuş gibi."

Dediğimi umursamadan yanında duran koca koliyi karıştırmaya devam etti daha sonra kutudan ne olduğunu anlamadığım başka bir alet daha çıkardı, Taehyun uzanıp rahat bir tavırla alıp incelenmekten kaçınmamıştı.

"Bu kadar uğraşacağınıza koruma falan tutsanız." Bana doğru dönerek yaptığı işe devam etti ama gözlerinin odağı hâlâ bendim "Babana söyle ayarlasın bir şeyler."

Babamdan bahsetmesiyle irkilmeden edememiştim, o günden bu yana onu görmemiştim. Gerçi üzerinden çok geçtiği de söylenemezdi, bir iki hafta anca olmuştu ve beni en çok şaşırtan şey de bu süreç içerisinde annemin bana bir kere bile ulaşmaya çalışmamış olmasıydı. Telefonu açmam diye mi düşünüyordu bilmiyordum ama ben ondan veya Yeonjun'dan gelecek bir telefonu bekliyordum. Evde durumların ne hâlde olduğu her gün aklımı çeliyordu ama gidersem aralarına ve meselelerine tekrar dahil olacağımı bildiğim için bu adımı atmamıştım. Nasılsa Taehyun'un teyzesinin eve uğrayası yoktu, uğrasa da varlığımı sorun etmiyordu.

"Kapa çeneni, Soobin." Taehyun hafifçe Soobin'i ittirdikten sonra bakışlarını benden kaçırdı düşünceli hâlimi fark etmişti "İşine bak."

"Beomgyu oyalanmayı bırak da hazırlan artık sen de." Bıkkın bir şekilde nefes verdim, okula gitmek bu günlerde ekstra yorucu oluyordu. Zaten okulla bir alakam kalmamıştı, kafam tamamen rahatlayana kadar da muhtemelen hiçbir alakam olmamaya devam edecekti ama Taehyun'un ısrarlarına karşı çıkamıyordum. Okula gitmeyi bırakırsak şüphe çekeceğimizi söyleyerek beni ikna ettiğini düşünse de ben bunun altında yatan asıl nedeni çok iyi biliyordum. Mükemmel çocuk olmaya devam etmek istiyordu. Bir anda bu imajdan düşmesinin onu bu kadar etkileyeceğini düşünmüyordum ama tam aksine bana fark ettirmemeye çalışsa da kafasına takıyordu.

"Sana ayrılan süremiz bu kadar galiba Soobin." Gülerek Soobin'e gitmesi için bir gönderme yaptığımda usulca kafasını salladı "Dikkatli olun ama. Eğer silahlarla alakalı bir şeyler olursa da benden almadınız."

Bunu bugün yirminci kere söylemiş olmasına gözlerimi devirirken neredeyse koşar adımlarla yanına gidip omzundan ittirmeye başladım. Tanışma faslını çoktan geçmiştik bu yüzden hareketlerimi kabalık olarak anlaması konusunda hiçbir korkum yoktu. Ben Soobin'i dışarı çıkarır çıkarırmaz da Taehyun yüzünde gülücükler açan bir şekilde sırtında okul çantası koşturarak yanıma gelmişti. Hızını hiç kesmeden koluma girdiğinde koltuğa uzanıp ben de sırt çantamı aldım. Onun enerjisi ne kadar hâlim olmasa da beni de yükseltiyordu.

"Bugün normal bir okul günü geçireceğiz." Sesi ne kadar öylesine sohbet ediyormuş gibi gelse de ben altında yatan baskıyı anlayabiliyordum, eğer herhangibir olay çıkmasına sebep olursam başımın etini yiyeceğini hafiften de olsa hissettirmişti.

"Çıkışta da bir yerlere gideriz istersen?"

"Gerek yok." dedi hızla "Eve dönüp kaçırdığımız konulara baksak daha iyi."

"Nasıl istersen." Dışarı çıkıp kapıyı kilitlediğimiz gibi de koşar adımlarla okula doğru ilerlemeye başladık, okula gitmeyi biraz özlemiş olsam da o kadar insanın içine tekrar girecek olmak şu an pek istediğim bir şey değildi. Sıkıntıyla nefesimi verirken tek kolumu Taehyun'un omzuna atıp onu biraz daha kendime çektim. Sevdiğim kişilerle temasta olmak biraz olsun endişemi azaltıyordu.

tag,you're it  | taegyuWhere stories live. Discover now