F İ N A L

62 9 118
                                    

final.

Hüznün habercisi gökyüzünden hafifçe çiselemeye başlayan yağmurun hep olduğu gibi şimdi de ruhuma iyi geldiğini hissediyorum. Bir süreliğine harelerimin üstüne göz kapaklarımı örtüyorum ve o buruk hissettiren havayı usulca içime çekiyorum.

Zihnimde ise tanıştığımız günden bu yana tüm anlar canlanıyor ve içime en derin yarayı bahşediyor. Kesik bir nefes alıyorum. Güzel gülüşü gözlerimin önüne gelip bir kez daha acısını hissettirdiğinde ise dudaklarımda acı bir tebessüm yer ediniyor.

Tekrar yürümeye başlıyorum. Adımlarımı oldukça yavaş atıyor ve dalgın bir yürüyüş sergiliyorum. Neden hep kendimi yalnız başıma yürürken buluyorum? Önceden beraber yürüdüğümüz yolları bile tek başıma geçiyorum. Onun güzelliğine şahitlik eden sokaklarda yalnız yürüyorum. Yine yanımda olsun istiyorum. Yine benimle olsun ve bir tek onun yanında hissettiğim huzura bir kez daha erişebilmek istiyorum.

Hayatın bu dayanılmaz yükünü kaldırmakta güçlük çekiyorum. Hiç aklımdan çıkmayan onunla günden güne tükendiğimi ve içimin çekildiğini hissediyorum. İyi olmaya çabalasamda bu konuda başarılı olamıyorum.

İnsan yaşarken bile ölebiliyormuş. Bunu onun gidişiyle anlamıştım. O giderken canımı da yanında götürmüştü. Benim canım oydu... Yaşama sevincim, umutlarım, hayallerim... Her şey o gittikten sonra bir hiçe dönüşmüştü.

En nihayetinde onunla yaşayacağım güzel hayat için heyecanlanırdım, onun için geleceğe umut besler ve yine onun için hayal kurardım. Benim hayallerimin hepsinde o vardı ama o şimdi yanımda yok. O şimdi benimle değil ve çok uzaklarda. İstemeyeceğim kadar çok uzakta...

Soğuktan bedenimin titrediğini fark ediyorum. Gittikçe hızını arttıran yağmur sırılsıklam olmamı ve iliklerime kadar üşümemi sağlıyor. Yine de hiçbir vazgeçişte bulunmuyorum. Yürümeye devam ediyorum.

Sonra gelmek istediğim yere varıyorum. Gözlerim ise sanki bu anı bekliyormuş gibi gözyaşlarımı karşılıyor ve usulca yanaklarımdan süzülmesini sağlıyor. O anda yere çöküyorum. Hiçbir şeyi umursamadan ıslak bedenimle zaten ıslak olan yere oturuyorum.

Tam karşıma bakıyorum o anda. Onu benden ayıran yerde gözlerim her şeyi en ince ayrıntısına kadar inceliyor, içim öfkeyle doluyor. Islanmaktan daha koyu bir renge bürünen asfaltta geziniyor gözlerim. Onun yerde yattığı görüntü canlanıyor zihnimde ve ben nefes dâhi alamıyorum.

Fazla alkol tüketen biri almıştı onu benden. Zil zurna sarhoş olup üstüne araba kullanan bir hayat hırsızı almıştı onu. Deli gibi araba sürerken tek yaşama sevincime çarpmış ve onun bu hayattan ayrılmasını sağlamıştı.

Gözlerimi onun o gece yattığı yerden ayıramıyorum. Elimden gelse gözlerimi dâhi kırpmadan bakardım ona. O anda yanımda birinin varlığını hissediyorum. Usulca başımı yanıma çeviriyorum ve güzel gülümsemesiyle bana bakan onu görüyorum.

Aylar sonra dudaklarımda bir tebessüm yer ediniyor. Gözlerim bembeyaz giyinen onun üzerinde geziniyor ve o, bir elini kaldırıp yanağıma dokunuyor. Bu hareketi ile gözlerimi yumuyorum. Onu hissetmek istiyorum ama hissedemiyorum.

Gözlerimi araladığımda hüzünlü bir gülümsemeyle bana baktığını görüyorum. Kalbimin sancısı nefesimi kesiyor. Onun böyle olmasını istemiyorum. Her şeye rağmen hayat dolu olan onun dudaklarında bile hüzüne yer vermesini istemiyorum.

Dudaklarım aralanıyor, ona bir şeyler söylemek istiyorum. En çok gitme demeyi istiyorum ama o esnada bedeni hiçliğe karışıyor. Bana son kez güzel bakıyor ve hayaleti bile beni terk ediyor.

Yalnızım. Hep olduğu gibi şimdi de yalnızım. Bir zamanlar onun gelip yalnızlığıma dokunduğu ve beni artık çok mutlu bir adama çevirdiği günleri hatırlıyorum. O zamanların hayatımın en güzel ve mutlu günleri olduğunu, beni mutlu eden tek kişinin o olduğunu düşünüyorum.

Ve içim pişmanlıkla doluyor. Ayrılığımızın yaşanmasından önce onunla aramız bozuk olduğu için kendime kızıyorum. O gitmeden önce aramızı düzeltemediğim için kendime sinirleniyorum. O gitmeden... Her şeyi düzeltemediğim için öfkeyle doluyor içim.

O anda dudaklarımın arasından çıkan söz "Özür dilerim..." oluyor. Bunu defalarca tekrarlıyorum. Beni gördüğünü ve duyduğunu hissediyorum. Ondan af diliyorum. Kötü ayrıldığımız için ona pişman olduğumu söylüyorum.

Oturduğum yerden usulca ayağa kalkıyorum ve arabaların geçmesini umursamadan onun yattığı yere yerleşiyorum. Onun son nefesini verdiği yere, onun gibi yatıyorum. Yağmur damlaları hızla yüzüme vuruyor. Öyle ki bunun artık canımı acıttığını hissediyorum.

Bir elimi sanki o yanımdaymış gibi yere dokunduruyorum. Ona dokunduğumu, elimi yüzünde gezdirdiğimi hayal ediyorum.

Sen gittin sevgilim. Sen gittin ama ben senden gidemiyorum. Seninle birlikte geliyorum. Ben de senin yanına geliyorum. Beni güzel karşıla, olur mu güzel kızım?

bitti :")

bu kurgu beni çok yaraladı, acılarını hâlâ içimde hissediyorum ve hikâyeleri böyle sonlandığı için çok üzgünüm🥺

lütfen, sevdiklerinize verdiğiniz değeri hep hissettirin ve bundan çekinmeyin. en güzel sevgi onu en derinine kadar hissettiğin sevgidir♡

vedalardan hiç hoşlanmıyorum ama bu kurguma da veda etmek zorundayım. sizi hep güzel hatırlayacağım, zihnimde çok güzelsiniz...

yeni kurgularda görüşmek üzere, kendinize güzel bakın⚘

28.11.21

Geçmişe Saplanan AcılarWhere stories live. Discover now