alnımın yazısı tanıtım2

48.2K 1.6K 109
                                    

ikinci tanıtımla karşınızdayım ARKADAŞLAR LÜTFEN DÜŞÜNCELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN

Kerem'le lise son sınıfta tanışmış birbirimize deliler gibi aşık olmuştuk.Benden dört yaş büyüktü ve Rize Üniversite'sinde okuyordu.Okulu bitince benimle evlenmek istemişti ama babam "tanımadığım bilmediğim adama benim verecek kızım yok diyerek "Kerem'le benim ilişkime karşı çıkmıştı.Babam benim üniversteyi okuyup mesleğimi elime aldıktan sonra evlenmemi istiyordu .Kız evladı olduğum için" kocam dahil kimseye muhtaç olama"diyordu ama aşkın gözü kördür derler ya maalesef benim de aşktan gözüm kör olmuş hissettiklerin yüzünden sadece görmek istediğimi görüyordum.Birbirimizi sevdiğimiz sürece her şeyin üstesinden gelebileceğimi düşünüyor ona olan sevgim bana ayrı bir güç veriyordu. İstanbul Üniversitesi hukuk Fakültesi'ni kazanmıştım ama Kerem'le evlilik hayalleri kurduğum için okumayı düşünmüyordum.Babam çok ısrar ettiği için kaydımı dondurmuştum.Kerem İzmir'liydi ve durumları çok iyiydi isteseydim okuyabilirdim ama gözüm Kerem'den başka hiç bir şeyi görmediği için okumayı aklıma dahil getirmiyordum.Kerem babamla kaç kere evlilik için konuşmak istesemde babam her seferinde "benim kızım diplomasını almadan evlenmeyecek o kadar"diyor kestirip atıyordu.En son konuşmak için geldiğinde babam ya ailen yad a Kerem"diyerek bana tercih hakkı sunmuştu ama Kerem'i okadar çok seviyordum ki ondan ayrılma düşüncesi bile beni deli etmeye yetiyordu.

"Baba yapma beni Kerem'le senin aranda bırakma ne olur"

"Sen benim evladımsın hangi baba kıznın kötülüğüne ister .O seni bu kadar çok sevseydi önce senin eğitimini tamamlamanı isterdi."

"Baba onların maddi durumları çok iyi çalışmama ihtiyaç olamayacak o yüzden okumam için ısrar etmiyor"

"Kızım maddiyat geçici ,bugün var yarın yok o yüzden dediğimin arlasındayım illa evleneceğim diyorsan bizi ailen olarak unut"

"Baba ben sizi çok seviyorum kardeşimden senden ayrı nasıl yaşarım"

"Seçim senin ,sen bana annenin yadigarısın annenin tek isteği okumandı şimdi bunu bir kalemde silip atıyorsan sen bilirsin"deyip yanımdan ayrıldı.Ne yapacağımı bilmiyordum tek bildiğimi Keremi çok sevdiğim ve onunla olmak istediğimdi.Kerem'se sürekli bana "benimle gel bir süre sonra babam affeder.Anne babam seni çok sevecek her şey istediğimiz gibi olacak "diyordu. O böyle konuşunda gerçekten her şeyin iyi olacağına inandığım için babamla son kez konuşup eşyalarımı toplamış kardeşim Murat'a veda ederek evden ayrılmak üzereydim.Babamla vedalaşmak benim için ölümden farksız olsada Kerem'den vazgeçmek istemiyordum.

Göz yaşları içinde evden ayrılırken babam bana annemin yadigarı gerdanlık seti vermiş "umarım hayal kırıklığına uğramazsın "diyerek bana veda etmişti.Son bir kez sarılmak istedim ama babam gittiğimi görmemek için odasına gitti.Üzgün bir şekilde merdivenlerden inip Kerem'le taksiye binip otogara gittik.

Otobüse bindiğimde yüreğim parçalanıyor babamı yüz üstü bıraktığım için vicdanım sızlıyordu .Tek inancım bir gün beni affetmesi her şeyin yoluna girmesiydi.24 saat süren yorucu yolculuğun ardından İzmir'e gelmiş Kerem'lerin evinin yolumu tutmuştuk.Aylarda Nisandı ve İzmir çok sıcaktı alev alev derler ya aynen öyleydi.Eve geldiğimizde ağzım bir karış açıkta kaldı burası ev değil saraydı sanki .Fotoğraflarda görmüştüm ama bu kadar büyük olduğunu tahmin etmemiştim.Kerem'in yurt dışında yaşayan evli bir ablası vardı .Kerem evin tek çocuğu gibiydi.İsteseydi özel okulda okuyabilirdi ama Kerem burnunun dikine gitmeyi sevdiği için Rize ünüverstesi işletme okumuştu babasından sonra işleri Kerem devralacaktı.Çok heyecanlıydım beni nasıl karşılayacaklarını bilmediğim için iyice telaşlanmıştım.Kerem kapıyı çalmış kapıyı otuz yaşlarında sarışın mavi gözlü orta boylu biri açmıştı.Giydiği kıyafete bakılırsa bu evin çalışanı olmalıydı.Bizi içeri davet etmiş anne babasının kahvaltıda olduğunu söylemişti.Salondan içeri girerken eve bir kez daha hayran kaldım kocaman salon yerden tavana kadar camdı.Dışardaki bahçenin tüm güzelliğini evden seyredeviliyordun.Salondan yukarıya çıkan merdivenler ahşaptan yapılmıştı.Evin duvarlarında yağlı boya tablolar kahverengi deri koltuklarla uyum içindeydi.Derin bir nefes alıp yutkunduktan sonra bu aileye uygun olup olmadığımı düşünmeye başladım.Ailesi beni görünce ne tepki vereceklerdi.Kerem'in ailesini fotoğraflardan görmüş onları bana anlattığı kadar tanıyordum .Salona girince annesi babası bizi fark etmiş yüzleri şaşkın bir hal almıştı.Bu iyi bir şey değildi yüz ifadelerinden beni gördüklerine pek memnun olmamış gibi duruyorlardı.Annesi masadan kalkmış yanımıza gelerek zoraki bir hoş geldiniz demiş sofraya davet etmişti.Babasıda oturduğu yerde hoş geldin deyip istifini bozmadan kahvaltıya devam etmişti.O an içimde büyük pişmanlık rüzgarları esmeye başlamıştı ama Kerem'i çok sevdiğim için sessiz kalmıştım.Kahvaltı yaparken sofrada sessizlik hakimdi yediğin lokmalar boğazımda diziliyordu sanki .Kahvaltı yaptıktan sonra salona geçmiş Kerem'in anne babası karşımıza geçmiş oturmuş atmış yaşlarındaki kır saçlı kahverenkli gözlü yuvarlak yüzlü Nesrin hanım konuşmaya başlamıştı.

"Kızım Kerem sana ne dedi bilmiyoruz ama biz bu evliliği onaylamıyoruz"Kerem yerinden kızgın bir şekilde kalkarak

"Anne bu konuyu konuştuk ben Berna'yı seviyorum onunla evlenmek istiyorum o kadar"Benim gözlerim dolmuş akmaması için çaba sarfediyor elimi sertçe oturduğum kahverengi deri koltuğa iyice bastırıyordum.

Sinan bey oturduğu deri koltukta arkasına yaslanmış kollarını bağdaş kurduktan sonra

"Peki diyelim evlendiniz ne ile geçineceksiniz "

"Baba okulumu bitirdim şirkette çalışabilirim ayrıca babam olarak bana destek çıkacağını umuyorum."

"Evlenmek istiyorsan bana güvenme asla sana destek olmam kendi başının çarasine bak .Madem evlenecek kadar kendine güveniyorsun iş bulupta çalışabilirsin"

"Yapma baba beni bunla tehtid edip evlilikten vazgeçirebileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.Ben Berna'yı çok seviyorum o benimle olabilmek için ailesinden vazgeçti bende sizden vaz geçiyorum o zaman.

"Göreceğiz bolluk içinde yaşarken asgari ücretle hayatını ne kadar sürdüreceksin"Sinan amca bana dönerek

"Yerinde olsam geldiğim yere dönerdim.Oğlumu tanıyorum parasızlıktan bıktığı an seni yanlız bırakıp buraya dönecektir.Seninle. Ilgili bir sorunumuz yok ama bizim Kerem için düşündüğümüz başka bir kız var o yüzden kusura bakmayın şimdi müsaademizle"deyip yerinden kalkıp yanımızdan ayrılmıştı.

Ben tuttuğum göz yaşlarımı artık tutamamış akmaya başlamıştı.Kerem yanıma oturmuş her şeyin düzeleceğini söylüyordu.Ağlayarak elimizdeki küçük bavullarımızla evden çıkmıştık.

"Üzülme seni asla bırakmayacağım her şey yoluna girecek babam bu inadından baz geçecek"

"O zamana kadar nasıl yaşarız Kerem"

"İstanbul'a gideriz orda çocukluk arkadaşım var bir süre orda kalır sonra da iş bulur kendi düzenimizi kurarız"deyip beni rahatlatmaya çalışıyordu.

O gün bilet almış İstanbul 'a doğru bir bilinmezliğe doğru yol almıştık.İstanbul'a vardığımızda gece yarısıydı.Kerem'in arkadaşı Serkan gelip bizi otogardan almıştı.Serkan siyah saçlı kahverengi gözlü geniş yüzlü oldukça yakışıklı birisiydi ama ondan hoşlanmamıştım.Bakışları beni rahatsızetmişti tıpki hikayelerde okuduğum bedboylara benziyordu.Geldiğimiz yer Beyoğlu'nun arka caddelerinde bir apartmanın üçüncü katıydı.Eve girdiğimde evin bekar evi olduğu herhalinden belli oluyordu.Her yerde eşyalar dağılmış yerlerde içki şişeleri, sinmiş sigara kokusu bu evde hastalanmamak imkansızdı .

Bize evdeki boş odalardan birini vermiş eşyalarımı odaya götürmüştüm.Odada tek kişilik bir yatak ve iki kapılı ahşap bir dolalap vardı .Çok yorgun olduğum için Kerem'de yanıma gelmiş bu küçük yatakta beraber hemen uykuya dalmamıştık.Onunla ilkkez aynı yatakta yatıyoruk onun yanında olduğum içinin mutlu olsam da için de olduğum bilinmezlikten korkuyordum.

Uyandığım nerdeyse akşam olmak üzereydi.Kerem'i yanım da göremeyince korkuyla yerimden kalkarak Kerem'i aramaya başladım .Odadan çıkınca Serkan'la oturmuş sohbet ediyorlardı .Kerem beni görünce yanıma gelmiş Serkan'la iş aramak için dışarı çıkacağını lsöylemişti.

"Dolapta her şey var kendi evin gibi rahat et "derken Serkan çoktan Kerem'le kapıya doğru yol aşmışlar Serkan'ın bekar evinde bilinmezliğin için de yanlız kalmış evi inceliyordum.Beni nelerin beklediğini bilmediğim için korkuyordum içimden avazım çıktığı kadar bağırıp çığlık atıyordum ama bu çığlıkları sadece kendim duyabiliyordum.Tek duam her şeyin yoluna girip hayal ettiğim mutluluğa kavuşmaktı.

YAZGI SERİSİ 1 (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin