C23

203 18 32
                                    

Ron elinde çevirip durduğu içki bardağını karşısında cilveleşen ikiliye fırlatmamak için zor duruyordu. Neydi bu şimdi? Okulun başından beri üzerinde olan gözleri fark etmemiş miydi yani Ron? Kendisine duyduğu ilgiyi, çevresinin yarattığı kıskançlığı fark etmediğini mi sanıyordu? Peki esmerin şuan karşısındaki kızıla yaptığı şov neydi? Çalmakta olan müziğe ayak uydurup kucağında kızla oradan oraya savrulan gerçekten Blaise miydi?

"Ta kendisiyim."

Kızıl yanına gelen esmeri tınlamamış ve dalıp gittiği içkisine bakmaya devam etmişti. Soruyu içinden sorduğuna emindi ve kendince ne planlıyorsa planlamaya devam edebilirdi. Çünkü Ron onu asla kâle almayacaktı.

"Hadi ama Weasley.. Böyle hiç eğlenceli olmuyor."

Blaise kızılın elindeki içki bardağını alıp yavaşça dudaklarına götürdüğünde gözlerini bir saniye olsun ondan ayırmamıştı. Tepkilerini görmeyi her şeyden çok istiyordu ve amacına ulaşmak için her şeyi göze almıştı. İçkiden aldığı ufak yudum sonrası bardağı aldığı ellere geri bırakırken bir hayli yakınlaşmıştı Blaise.

"Hadi itiraf et deli gibi kıskanıyorsun beni?"

"Hadi sen itiraf et Zabini.. Haftalardır beni yatağa atmaktan fazlasını düşünüyorsun. Hatta bu senin ilkelerine o kadar ağır geliyor ki beni elde etmek için üzerime oynamaya çalışıyorsun. Kendini playboy gösterip sana hırslanmamı ve böylelikle amacına ulaşmaya çalışıyorsun. Senin gibi kaç kişi girdi bu zamana kadar hayatıma biliyor musun?"

Ron takındığı alaycı gülümsemesiyle bardağını bitirirken boş bardağı esmerin önüne sertçe bırakmıştı. Kendisini kazanmak için çok iğrenç bir yol seçmişti ve kızıl aynı iğrençliği ona sergilemekten çekinmemişti.

"Üzgünüm Zabini, aynı kulvarda bile değiliz.. Kendi seviyendeki kızıllarla takılmaya devam et olur mu?"

Blaise öfkeyle dolan gözlerine rağmen bir şey söylemeden kalkmış ve hızla az ileride bıraktığı kızıla yönelmişti. Madem seviyesindekilerle takılması gerekiyordu o da takılırdı! Kızı belinden kavradığı gibi kendine çekerken bacaklarından tutup havalandırmış ve açıkta kalan bacakları beline dolamıştı. Sertçe dudaklarına kapanırken bulduğu ilk koltuğa kendini atmış ve elleri kızın vücudunu keşfetmek üzere gezinmeye başlamıştı. Yaptığı sert hareketlere rağmen o kadar yavaş ve etkileyici dokunuşlar yapıyordu ki kızın kalçaları Blaise'in üzerinde sürtünmeye başlamıştı. Dudakların ezildiği sert öpüşmeye anbean tanıklık yapan Ron'un sinir katsayısı arşa ulaşmıştı. Cidden bu kadar adi olamazdı değil mi? Onun yaptığını ona yapamayacak kadar şerefsiz olamadığına üzülmüştü şimdi. Şuradan rastgele bir kızı kucağına çekip dudaklarına yapışmayı o bilmiyordu ya sanki..

İzlediği sahneler olası bir pornoya dönüşmeden önce önündeki boş bardağı alıp duvara fırlatmıştı Ron. Bardak yerine esmeri fırlatmak vardı ama.. Aması yoktu! Ron hızla ayağa kalkıp ayak üstü sevişen çifte yürürken kıza yaptığı her hareketi uygulamalı bir şekilde yapmaya yemin etmişti.

"Şimdi siktim belanı!"

"Yine kimi doğduğuna pişman ediyorsun Ron?"

Bu ses.. Harry?

"Hadi uyan artık geç kalacağız yoksa."

Ron duydukları üzerine neler olduğunu yeni yeni idrak ederken yavaşça gözlerini açmıştı. Cidden mi? Bütün o laf sokuşmalar rüya mıydı yani? Ne güzel o şerefsize haddini bildirmeye gidiyordu. Hiç değilse bir kaç kere yumruk atıp öyle uyansa olmaz mıydı?

"Sadece bir kaç dakika daha beklesen olmaz mıydı Harry? Eğlence yeni başlıyordu."

"Her zaman en güzel anlarının killer'ı olacağım biliyorsun?"

Cliche LovesWhere stories live. Discover now