C18

176 21 11
                                    

Draco ve Blaise'in ne kadar aptal olduklarıyla ilgili aydınlanma yaşadığı bir hafta sonu sonrası yeni haftanın ilk dersi başlarken Profesör Lockhart yapacakları maket ödevi için çizim teknikleri veriyordu. Bu birinci sınıflara verilen ilk üç boyutlu çalışmaydı ve üzerinden not alacaklarını da varsayarsak neredeyse tüm sınıf şuanda dikkatle profesörü dinliyordu. Neredeyse diyorum çünkü sarışın ve esmer ikilisi uyarı almalarına rağmen dersten tamamen kopmuş ve yine ve yine ne kadar aptal olduklarıyla ilgili kritik yapıyorlardı.

"Hepsi senin suçun Draco, ben sana demiştim değer vermesi sevgili olduklarını göstermez diye."

"Ya ilk geldiğinde sen değil miydin yanındaki sevgilisi diyen geri zekalı niye benim üzerime atıyorsun şimdi?"

"Hiç de bile.."

Blaise'in inkarı üzerine Draco'nun gözleri şokla açılırken hayretle arkadaşına dönmüştü. Tamam belki sarışının hatalarıda vardı ama kendi suçu olduğunu o da çok iyi biliyordu. Blaise ise bu konudan haklı çıkamayacağını düşünerek konuyu kapatma kararı almış ve arkadaşının konuşmasına izin vermeden lafa atlamıştı.

"Hem neyse ne ya, sonuç olarak artık aşk hayatımın bir şansı var. Gecelerin prensi olarak tek gecelik ilişkileri bırakıyorum dostum!"

Draco duydukları ile gülümsemeden edememişti. Doğru söylüyordu.. Artık kendisininde şiriniyle bir şansı vardı ve bu şansı iyi değerlendirmeliydi. Özellikle geçen barda yaşananlardan sonra! Arkadaşı adına da seviniyordu tabii, ciddi ciddi esmerin birileriyle yatmayalı çok uzun zaman olmuştu ve sarışın bu durumdan fazlasıyla memnundu ama kendi için daha çok seviniyordu. Hiç bir zaman tek gecelik insanı olmamıştı ama adam akıllı bir aşk ilişkisi de olamamıştı çünkü Draco, hiç bir zaman ve hiç kimseye bu kadar yoğun duygular beslememişti.

"Anonimden devam etmeli miyim sence?"

"Bilemiyorum Draco, zaten arkadaşız sence gerek var mı anonim olmaya?"

"Siz ikiniz!"

Profesör Lockhart'ın gür sesi ile konuşmayı bırakan ikili bildiğiniz yerinden sıçramıştı. Derste olduklarını unutan ikili profesöre, tüm sınıf ise onlara dönerken Lockhart da bir kaç adımla yanlarına gelmişti.

"Bu sizi ikinci uyarışım çocuklar üçüncüsü olursa olacaklardan sorumlu değilim!"

"Tabii profesör."

Draco'nun cevabına Blaise'te onaylayan bir baş hareketiyle eşlik ederken Harry ve Ron ikilinin haline gülmeden edememişti. Zaten hep beraberlerdi hala daha ne konuşuyorlardı merak ediyorlardı doğrusu.

"O zaman derse devam edelim."

Profesörün tekrar derse geçmesi üzerine sarışın Blaise'e dönerken eliyle hafifçe dizine vurmuştu.

"Kırk kere dedim sana sessiz ol diye Blaise!"

Esmer olan hafif ama acıtan vuruş ile dizini okşarken çatık kaşlarıyla arkadaşına dönmüş ve konuşulduğu fark edilmesin diye de biraz eğilmişti.

"Ulan ne zaman dedin sanki, iki saattir aşk meşk konuşan kimdi benimle?"

"Pekala bu uyarıyla olmayacak anlaşıldı. Zabini kalk oradan Weasley'in yanına geç, Potter sende Malfoy'un yanına!"

Lockhart daha arkasına bile dönmeden konuşmaya tekrardan başlayan ikilinin susmayacağını anlamış ve onları ayırmanın mantıklı olacağını düşünmüştü. Bunu da kalan son sabrıyla düşünmüştü ve eğer biraz daha konuşurlarsa olacaklardan kesinlikle sorumlu değildi.

"Profesör onlar konuştuğu için ben neden sıra arkadaşımdan oluyorum ya?!"

"Çünkü ben öyle uygun gördüm Mr. Weasley."

Cliche LovesWo Geschichten leben. Entdecke jetzt