5. Bölüm "Zihnin Tutsağı"

20.8K 476 41
                                    


Keyifli okumalar dilerim canlarım💙

Oy ve yorumlarınızı eksit etmeyin. Onlar benim motivasyon kaynağım

                5. Bölüm
            Zihnin Tutsağı

         Model
   Dağılmak istiyorum

  Nil Karaibrahimgil
Kanatlarım var ruhumda

      Sia
     Alive

Elime değil ruhuma yara aldığım gün
Benim etrafımda benden izinsiz kuş uçmayacak diye söz vermiştim kendime.
Aslında aynı o gün duygularımı bertaraf edip karanlık yanıma sarıldığım gündü.

" Öyle olmasını ben istedim"

" Nasıl yani senin haberin var mıydı?" sersemlemiş bir şekilde yüzüme bakan Pınar 'ı  aldırmadan yanından geçip gitmeye çalıştığımda, Pınar kolumdan tutu.

" Ateş ile oynuyorsun. O adamın bizim etrafımızda olmasından rahatsız oluyorum " sözleri de en az tavrı kadar serti.

" Bu adamla iş yapıyorum! Tabi ki de benim yanımda olacak"

" Tek iş yaptığın o değil. Bu başka bir şey" dedi parmakları ile saçını düzeltirken.

" Odama gel. Orada konuşalım ne diyeceksen"
Sözüm biter bitmez merdivenlerden birer birer çıkıp odama geçtim. O sırada da Pınar 'da peşimden geldi. Kendimi yatağın üstünde bıraktım. O kadar yorgundum ki.

" Bu adam bize günün birinde yanlış yaparsa. İşte o zaman her şeyimizi bilmiş olacak. Çünkü sen onu burnumuzun dibine kadar gelmesine izin verdin!" Pınar içeriye gelir gelmez. Bir sürü felaket senaryosu yazıp üstünde filmi çekip izliyor.
Odadın içinde volta atıp duran Pınar 'a baka kaldım.

" Ona her şeyimizi söyleceğimizi kim söyledi.
Bana güven ve sakin ol! " diyerek onu sert bir şekilde uyardım.

" Her konuda sana güvenirim ama o ateşin kendisi. Ve senin ateşe zaafın var" dedikten sonra benim bir şey söylemene fırsat vermeden kapıyı çarparak odadan çıktı.

Beni yine aklımın en karanlık ve tutsaklığına bırakıp çekip gitti.
Zihnim kulağıma sen bir masal prensesi olabilecekken. Gidip yer altı dünyasında tutuklu kaldın şimdi hak ettiğin hayatın ateşin yan diyor.
Bir sanrı gibi ateş görüyorum ruhumu çembere almış. Eskimeyen yüz tutmuş eski cümleler görüyorum... Geçmişin ateşinde kül olmuş.

Yatağımdan kalkıp elbise dolabım yanına gittim. Kulpundan tutup açtım. Arka taraflara sakladığım siyah kutuyu alıp yere oturdum. Kutunun kapağını açıp yeşil kaplı günlüğü çıkardıktan sonra kutuyu eski yerine koydum.

Acılar en güzel kağıda yazılırdı. Konuşulması güç bütün duyguların en güzel yoludur yazmak.
Bazen içimizde ukte kalanları, ya da bizi yakan zehri akıtmanın en kolay yoludur. Yeşil kaplı günlüğü parmaklarımın arasında tutup derin bir nefes aldım. Sanki her solukta içime bir şeyler batıyor. Kim bilir kaç cümlede bana lanet okumuş.
Kaç kelimesinde nefretini kusmuştur. Beni hiç sevmediğini kim bilir kaç kere haykırmıştır. Oysa ki kimse görmüyor, yüreğimde oluk oluk acı akıyor diyorum. Onlar zehir görüyor. Ölüyorum diyorum onlar sen öldürmeyi bilirsin diyorlar. Ateşin içinde yanıyorum diyorum. Onlar sen ateşsin diyorlar.
Bu kanlı oyunu onlar başlatı şimdi yanma sırası onlarda.

Küçük adımlarla ilerleyip yatağımı ucuna oturdum tekrar. Anahtarını unuttuğumu fark edince oflayarak ayağa kalktım. Makyaj masamın çekmecesinde duran küçük anahtarı alıp az önce oturduğum yere geri oturdum. Anahtarı küçük deliğe koyup açıktan sonra defteri yan tarafıma bırakıp yataktan kalktım. Küçük adımlarla pencerenin önüne geldim.

Matemde Kalan Düşler +18 Donde viven las historias. Descúbrelo ahora