Pazartesi günü, ikinci ders odukça sıkıcı geçiyordu. Tarih öğretmeni Bay Kang'ın sesi öğrencilere bir ninni gibi geliyor, hepsini mayıştırıyordu.
Orta sıradaki Yeji, arkasına yaslanmış, gözlerini kapatmıştı. Kafası ise tavana çevriliydi. Sabır dilercesine duruyor, dersin bitmesini iple çekiyordu.
En öndeki boş sıra, oldukça göze batıyordu. Bay Kang'ın bile gözü sürekli oraya takılıyor, Julia'nın ne kadar iyi bir öğrenci olduğunu hatırlıyordu.
Öğretmenler bile onun yokluğuna alışamamıştı.
Dersin son dakikalarında polislerin aniden sınıfı basması ile herkesin gözü onlara takıldı. Polisler ise arka taraftaki sarışın çocuğu ayağa kaldırarak kelepçeleri taktılar.
"Choi Jisu'yu karşılıksız aşk gerekçesi ile öldürmekten tutuklusun." sonrasında tok bir tonda mırıldandı siyah saçlı memur. "Hwang Hyunjin..." herkesin ağzından kısa bir nida çıktı. "Sessiz kalma hakkına sahipsin, bu saatten sonra söylediğin her şey mahkemede aleyhine kullanılacaktır."
Polisler Hyunjin'i götürürken Hyunjin'in gözünden yaşlar akmaya başlamıştı. Belki de bu Julia'ya yaptığı her şeyin pişmanlığının göz yaşlarıydı. Ama pişman olmak için çok geçti.
Yeji, kardeşi okuldan çıkartılmak üzere yürütülürken ani olarak girdiği şoktan çıkıp koşarak kardeşinin yanına gitti.
Hyunjin ise Yeji'nin kendisine bağırış seslerini duyunca polis arabasına binmek yerine çırpınarak polislerden kurtulmaya çalıştı.
"Yeji, lütfen bana inan, tanrı şahidim olsun ki ben hiçbir şey yapmadım." Yeji, önüne geçen polisten dolayı parmak ucunda yükseldi konuşurken. "Merak etme, seni ordan kurtaracağız, annemleri de arayacağım, hiçbir şey olmayacak korkma!" Yeji bunları söylerken polisler çoktan Hyunjin'i arabaya bindirmişti.
Yeji, önüne gelen saçları eli ile arkaya attı ve önündeki memura döndü. "Bir yanlış anlaşılma olmalı, Hyunjin öyle birisi değil." Memur tek kaşını kaldırdı; "Neyi oluyorsunuz?" Yeji sessizce mırıldandı. "Kardeşi..."
"Üzgünüm bayan, bize verilen emirler kardeşinizi tutuklamamız konusunda, elimizden bir şey gelmez." Sonrasında diğer memurlar da arabalara bindiler ve Hyunjin'i karakola götürmek için yola koyuldular, Yeji ise arkalarından bakmak ile yetindi.
Bir kaç saniye sonra Yeji'nin arkadaşları Ryujin, Yuna, Chaeryeong ve Hyunjin'in arkadaşları Chris, Felix ve Minho gelmişti. Ryujin "Neler oluyor Yeji?" dediğinde Yeji dolu gözlerini yoldan ayırmadan cevap verdi. "Hyunjin yapmış..."
Hepsi birbirine baktı, hiçbir şey anlamamışlardı. "Ne yapmış?" Yuna'nın tereddütle sorduğu soru karşısında ilk önce yutkundu ve öyle cevap verdi. "Lia'yı öldürmüş..."
•••
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
