-12. Bölüm-

216 33 40
                                    

"Evet Jeon, bildiğin bir şeyler varmış, dinliyorum." Namjoon ellerini önünde birleştirip gözlerini önündeki gence dikti. Jungkook ise rahatsızlıkla kıpranıyordu.

Jungkook gözlerini kaçırarak konuştu. "Şey, sanırım bir tahminim var..." memur tek kaşını kaldırdı. Bu anlatmasını istediğini belirtiyordu. Jungkook ise nefes vererek anlatmaya başladı.

"Lisa, Julia öldükten beri çok tuhaf davranıyor..." Namjoon alayla güldü. "Kardeşi öldü Jeon, zamanımızı boşa harcama." Tam ayağa kalkıyordu ki Jungkook durdurdu.

"Bekleyin, söyleyeceklerim bitmedi!" Namjoon yüzüne duygusuz bir ifade yerleştirdi. "Tuhafdan kastım, Julia'dan bahsediyor." Sonra durdu ve arkadaki kapıya sabitledi gözlerini. "Kavga ettiklerinden haberdarsınız değil mi?" Memur kafasını salladı. Bu çocuğun bir şeyler bilmediğini düşünüyordu.

"Sürekli konuyu kavgaya getiriyor ve şaka amaçlı 'onu ben öldürseydim' gibi cümleler kuruyor."

Memur Kim kaşlarını çattı, bu önemli bir detaydı. Ne olursa olsun, ölen kişinin yakını ölüm konusunu açıyorsa bir işler dönüyor demektir.

"Biraz daha konuyu açabilir misin Jungkook?" Jungkook kafasını olumlu anlamda salladı ve anlatmaya devam etti. "Örneğin, birkaç gün önce bana 'Katil kim ise onu tebrik etmek isterim, sonuçta kanıtları yok etmekte çok başarılı.' tarzında bir cümle kurdu." Yutkundu. "Ve Lisa övgü almayı seven birisi..."

Memurun gözleri şaşkınlıkla açıldı. Lalisa sandığı kadar masum değildi.

"Peki Jungkook, neden sevgilinin şüphelerini bize söylüyorsun?" Memurun sorusu üzerine Jungkook'un yüzündeki ifade değişti. "Artık ondan hoşlanmıyorum memur, fakat onun peşimi bırakacağını düşünmüyorum."

Memur kafasinı salladı ve genç çocuğa ifadesi için teşekkür etti.

Bir süre düşündü. Parçaları birleştirmeye çalıştı, fakat aniden aklında bir ışık yandı.

Hızlıca ceketini aldı ve adli tıp merkezine gitti. Her şeyin kesinleşmesine çok az kalmıştı.

Tek eksik parça, Choi Julia'ın cesediydi.

~~~

Kim Namjoon, adli tıp merkezini  önüne vardığında saat akşam 6'yı gösteriyordu. Kimse ne olduğunu anlamadan polis merkezinden çıkmıştı.

Adli tıpın içindeki ağlama sesleri, onu üzmeye yetmemeişti.

Memur Kim, çocukluğundan beri soğuk kanlıydı. En son ağladığı zamanı hayal meyel hatırlıyordu.

Kız kardeşi öldüğünde bile ağlamamıştı.

Ölüm onun için oldukça sıradandı. İnsanların bu dünyadan kurtulup gitmesi onun için adeta tanrının bir hediyesiydi. Fakat aynı şey Choi Julia için geçerli değildi.

Julia yaşamayı seviyordu, insanlarda hayatlarında onunla birlikte yaşamayı seviyordu. Ölüm ve ismi birbirinden çok uzak kelimelerdi.

Memur danışmadaki kadının yanına gitti, 30'lu yaşlarda, kızılımsı saçlı bir kadındı.

"Dedektif Kim Namjoon, Choi Jisu'nun otopsi raporunu almak istiyorum." dedi, kimliğini gösterirken. Kadın ona tek kaşını kaldırarak baktı, fakat daha sonrasında nefesini vererek "Bir saniye bekleyin." dedi ve bilgisayarına dönerek bir şeylere tıklamaya başladı.

Namjoon, otopsi raporunu daha önce alamamıştı. Nedeni, burası oldukça kalabalık bir merkezdi. Ayrıca çok fazla kişinin cesedi, otopsiyi bekliyordu.

Julia'nın raporunun taze oluşu, birnevi şanstı.

Kadın, yazıcıdan bir kağıt çıkarttığında Memur, yerinde doğruldu. Hemen kadının elinden raporu aldı ve arabasına doğru ilerlemeye başladı. Yağmur ufaktan atıştırıyordu. Gökyüzü, sanki bu anı beklermiş gibi Namjoon'un içindeki heyecanı yansıtıyordu.

Genç adam, her katili bulduğunda böyle heyecanlı hissederdi.

Arabayı çalıştırdı ve hızlıca raporu okudu. Her satırda daha fazla şaşırıyor, dolgun dudakları aralanıyordu.

Kağıdı okumayı bitirdiğinde birkaç saniye kendine gelemedi. Kafasını direksiyona yasladı ve bir süre bekledi.

Artık katilin kim olduğunu biliyordu.

•••

Dırırırımm

Bu bölüme bir yorumum yok o yüzden şu fotoğrafi koyuyorum :>

Şuna baksanıza hayatımın anlamı gibi çıkmış 😭🤧❤

what happened to julia? || 𝘮𝘶𝘭𝘵𝘪𝘧𝘢𝘯𝘥𝘰𝘮✓Место, где живут истории. Откройте их для себя