-5. Bölüm-

271 34 16
                                    

"Öğlen arası çok büyük şeyler olacağına eminim." dedi Karina, dediği gibi bundan oldukça emin gibi duruyordu.

"Soobin'i görmedin mi, bugün kimseyi sağ bırakmayacak." diye ekledi Giselle. Ningning ise farklı düşünüyordu. "Peki ya Yeonjun'a ne demeli? Bugün sadece birkaç saniyeliğine aynı koridorda bulunduk fakat o kadar kötü bakıyordu ki..." devamını getiremedi.

Winter, sahte bir üzüntü ile konuştu. "Birkaç saat sonra başına geleceklerden habersiz bir şekilde yas tutuyor, ne kadar acınası." Lavaboda 4 kızın kahkahası yankılandığında Yeji ellerini sirkeleyip arkasını döndü.

"Kimden bahsediyorsun Minjeong?" Winter'ın dudağı sola doğru kıvrıldı. "Tahmin ettiğim gibi, her dedikodudan haberdar olmak isteyen Hwang Yeji..." Yeji bir tepki vermeden kollarını bağladığında Winter ciddileşti. "Bence şuanda kardeşinin yanında olmalısın, sonuçta acısı çok taze." Bunu söyleyen Karina olduğunda Yeji derin bir nefes verdi. "Dedikodu konusunda iyi değilsin Jimin, git kendine iyi gelecek işlerle ilgilen, yoga gibi." Ardından hiçbir şey demeden lavabodan çıkınca Karina'nın sinirlenmiş yüzünü tahmin edebiliyordu.

~~~

Öğlen arasının gelmesi Yeji'ye çok uzun bir zamanmış gibi hissettirdi. Muhtemelen bu lavaboda karşılaştığı 4 kızın dediklerinden kaynaklıydı.

Yeji, onların ne kadar güvenilmez olduğunu bilse de okuldaki dedikodular hakkında pek yalan söylemezlerdi.

Yeji bir an önce neler olduğunu öğrenmek istiyordu. Fakat ilk önce Yeonjun'u bulması gerekiyordu. Kızlar onun hakkında da konuşmuştu, ve Yeji'nin böyle bir zamanda sevgilisini yalnız bırakmaması gerekiyordu.

Yeonjun'un gün boyu bahçede veya spor salonunda olduğunu duymuştu. Bu yüzden ilk tercihi oralara bakmak olmuştu.

Yeji Yeonjun'u ne bahçede, ne de spor salonunda bulabilmişti. Kafeteryada olduğunu düşünerek hızlı adımlarla oraya yöneldi fakat koridorlarda kimse ile karşılaşmadı. Bu durumu garipsemesi normaldi, sonuçta öğle arası başlayalı çok olmamıştı. Hala birilerinin kafeteryaya doğru yol alması gerekiyordu.

İlerlerken sonunda Hyunjin'in arkadaşlarından Bang Christopher ve Lee Felix ile karşılaşması onu biraz rahatlatmıştı.

Hızlıca onların yanına adımladı. "Herkes nerede?" İkisi de birbirine baktı, fakat sonrasında Chris omuz silkti. "Bizde bilmiyoruz, sanırım bugün herkes çok acıkmış." diyerek dalga geçti fakat Yeji gülmemişti. Üçü birlikte kafeteryaya doğru hızlı adımlarla yürüdüler.

Kafeteryaya vardıklarında bazıları masalarında oturmuş, bazıları ise fısıldaşıyorlardı. Hepsinin ortak baktığı kişiler ise Soobin ve Hyunjin'di. İşin kötüsü Soobin Hyunjin'i öldüresiye dövüyordu.

Chris ve Felix gördükleri şey ile dona kaldılar. Yeji ise anında Soobin'in arkadaşlarına bağırdı. "Ne duruyorsunuz, ayırsanıza!" Hepsi birbirine baktı fakat sonra Yeji'yi görmezden geldiler. Yeji buna daha çok sinirlendi fakat sonrasında Chris ve Felix'ten daha önce davranarak kardeşinin yanına koştu, fakat topukluları yüzünden Chris ve Felix'ten sonra kardeşinin yanına ulaştı.

İki genç sinirden gözü dönmüş Soobin'i tutmaya çalışırken birkaç kişi daha onlara katılmıştı. Bu sırada Yeji hemen Hyunjin'in yanında diz çöktü.

"Aman tanrım, Hyunjin iyi misin?" kardeşinin yüzünde kocaman bir morluk vardı. Soobin bununla kalmamış, burnunu, kaşını ve dudağını patlatmıştı. Hyunjin yere tükürünce ağzındaki kanda kendini belli etmişti.

Yeji Hyunjin'i kaldırmaya çalışırken Soobin bağırmıştı. "Bekleyin, onunla işim bitmedi! Herkes duysun, Hwang Hyunjin sevgilim Choi Julia'yı takip ediyormuş!"

Herkesin fısıldaşmaları Yeji'nin kulağına geliyordu. Tabi Yeji'nin umrunda değildi, şuanda Soobin'in ciddiliğini ölçüyordu. Cidden Hyunjin bunu yapmış mıydı?

Soobin'in zamanlaması kötü olsa gerek, bunu tamda Yeonjun kafeteryaya girerken söylemişti.

Yeonjun sadece kendi duyabileceği bir şekilde mırıldandı. "Piç kurusu..."

Sonrasında her şey çok hızlı gelişti. Yeonjun Yeji'yi itip Hyunjin'in üstüne çıktı, bu sefer Yeonjun yumruklarını geçiriyordu. Yeji Yeonjun'un arkasındaki az önce Soobin'i ayıran ekibe baktı. Soobin sakinleşmiş gibiydi. Birkaçına el kol hareketi ile Yeonjun'u işaret ettiğinde aynı şekilde Yeonjun'u kaldırmışlardı. Tabi hala çırpınıyordu.

"Yeonjun kendine gel!" Yeji'nin bağırması ile tüm gözler ikiliye dönmüştü, Yeonjun yamukça güldü ve söze girdi. "Yeji, bu herifi koruyacak kadar gurursuz olduğunu düşünmemiştim." Yeji düz bir tonda cevap verdi. "O herif dediğin kişi benim kardeşim." Yeonjun birden ciddileşti. "Doğru ya, aynı kanı taşıyorsunuz. İkinizden de tiksiniyorum." dedi ve boğazını temizleyerek arkasını döndü tam gidecekken aklına bir şey gelmiş gibi parmağını şıklattı. "Bu arada, bence bir süre ayrı kalmalıyız."

Yeonjun, kafeteryadan uzaklaşırken arkasında sadece Yeji ve dolu gözlerini bırakmıştı.

•••

Uyarımı önceden yapıyım YEONJUN'U SUÇLAMAYIN

Kardeşi öldürüldü sadece kafası karışık

Ama Hyunjin'e diyeceğim yok-

Ama onu suçlamamak için ne kadar yakışıklı olduğunu düşünebilirsiniz 🙊

Bu arada kaç bölümdür başrollerden biri olan Yeji'nin gifini unutmuşum

Allah benim belamı tabi verir Yeji'mi unutursam 🤡

Allah benim belamı tabi verir Yeji'mi unutursam 🤡

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hwang Hyunjin

Hwang Hyunjin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hwang Yeji

what happened to julia? || 𝘮𝘶𝘭𝘵𝘪𝘧𝘢𝘯𝘥𝘰𝘮✓Where stories live. Discover now