I. The Soaring

57 6 8
                                    






"Aşık olmak tek bir an tarafından tanımlanmaz. Bu sadece duyguların gerçekleşme olayı da değildir. Bu, sürekli bir itme ve çekme, yükselme ve çarpma ve yere çarptığınızda kırılmayacağınıza güvenme hissidir. "







"Sence aşk abartılıyor mu?"

Yoongi, başka bir ses duymasıyla gözlerini açmış, Yanında kabarık pembe saçlı ve saçlarından daha da kabarık olan mavi ceketli bir çocuğu görmüştü. Yabancı tekrar konuşmadan önce ona bir kez baktı, "Boşver. Onun yerine buna cevap ver sen, hiç aşık oldun mu?"

Yoongi yabancıya bakmış ve şaşkınlıkla cevap vermişti, "Ne? Hayır?"

"Neden olmasın?"

"Kimsin, kimsin sen?" Yoongi inanılmaz bir şekilde sormuştu çünkü sabahın 8'inde rastgele yabancılara hiç aşık olup olmadıklarını soracak kadar sosyal olan kim olabilirdi ki?

"Ben Jimin, Neden aşık olmadın?"

"Jimin...?" Yoongi bu sorunun henüz tanımadığı birisine karşı çok erken almış olmasıyla, nasıl bu kadar sosyal olduğunu sorgulamanın şakınlığındaydı.

"Evet Jimin. Ah! Bu arada senin adın ne?" Yabancı - Jimin - çantasından bir defter ve kalem çıkartırken heyecanla konuşmuştu.

Yoongi neler olduğundan tam olarak emin değildi ama yinede "Min Yoongi" diyerek cevap vermişti.

Jimin kağıda bir şeyler yazarken başını sallamıştı. Yoongi gözlerini kırpıştırdı, kim bu lanet olası? "Hımm... Jimin mi?"

Jimin, adını duyduğunda Yoongi'ye baktı. Ve vay, güzel gözleri var, diye düşünmüştü."Kim olduğunu bilmiyorum." dedi Yoongi.

"Ah! Ben psikoloji uzmanıyım," dedi Jimin neşeli bir gülümsemeyle. "Yani," diye başladı Jimin, "bana neden hala aşık olmadığını söyler misin?"

"Ne - ?"

"Crush yok mu? Exler? Yatak eşliği falan?" Jimin sormaya devam ediyordu.

Ne oluyor, diye düşündü Yoongi.

Jimin ona beklentiyle baktı ve Yoongi içini çekti.

"Yani...?" Jimin cevap almak için direniyordu.

"Bu okuldan nefret ediyorum"

"Cevabın bu mu?"

Yoongi tekrar iç geçirdi. Evet, sabah 10'dan önce kalktığına pişmandı. Yoongi Jimin'e baktı. Diğer çocuk ona beklentiyle bakıyordu.

"Bunu neden yapıyorsun?" Yoongi yorgun bir şekilde sordu.

"Ah, bu benim tezim için," diye yanıtladı Jimin. Tez? "Neye odaklanacağımdan emin değilim, bu yüzden farklı konular deniyorum. Bu hafta, insanların neden aşık olmadıklarına veya aşık olamadıklarına odaklanıyorum. Sıra dışı, ha?"

Yoongi genç adamın coşkusuna mırıldanırdı, bu ne sikimdi böyle?

Yoongi yavaşça sordu, "Beni tezin için mi kullanıyorsun...?"

"Hımm, belki? Eğer konu güzel giderse seni kullanılmaya aday olarak görüyorum"

"Bu yasa dışı," dedi Yoongi hızlıca. Ve etik olmayan bir şeydi, Yoongi düşünüyordu sadece bunu sesli söylememişti.

Jimin yine de utanmış görünüyordu. "Ne?"

"Bilgileri onayları olmadan insanları öylece kullanamazsın Jimin."

"O zaman Onay ver?"

Yoongi iç çekti çünkü tüm bunlar için gerçekten çok erkendi. Şu anda çantasında bir şey arayan diğer çocuğa bakıyordu.

Jimin buruşuk bir kağıt çıkarırken haykırdı. "Aaah! Demek bunun içindi"

"Sence bu ne içindi?" Yoongi hafifçe eğlenerek sordu.

Jimin sadece omzunu silkti, "formaliteler mi?"

Yoongi inanamayarak Jimin'e baktı, "Psikiyatri öğrencisi olduğuna emin misin?"

Jimin iddialı bir şekilde heyecanla konuştu. "Özür dilerim! Anadalımda harika olduğumu biliyorum!"

"Tabii Susan," dedi Yoongi gözlerini kapatmadan önce. Sadece kahve içmek ve derse gitmeden önce birkaç huzurlu dakika geçirmek istiyordu.

"İyi o zaman...Derick!"

Derick?

Yoongi konuşmadığı için bir süre sessizlik hakim oldu etrafa. Fakat Yoongi Jimin'in hala orada olduğunu biliyordu. Ama ona aldırmıyor, birkaç dakika daha huzurlu sessizliğe vakit ayırmaya niyetliydi.

"Peki neden aşık olmadın?" Ne yazık ki, dünya Yoongi'den nefret ediyordu.

Yoongi ayağa kalkarken, mırıldandı. "Ben gidiyorum,"

Jimin arkasından seslendi. "Bekle! Kahve çocuk!"

"Kahve çocuk mu?" Yoongi keyifle kaşını kaldırdı.

Jimin'in aniden utandığını görünce Yoongi gülümsemesini bastırmak zorunda kalmıştı "Sadece bir fincan kahve içtiğin için bence çok uygun, biliyorsun," diye bitirdi Jimin utangaç bir şekilde.

Yoongi uzaklaşırken söyledi. "Gidiyorum."

"Peki! Sonra görüşürüz!"

"Umarım görüşmeyiz."






——




Kimden: bilinmeyen
selam kahveci ;)
22:21

Kimden: bilinmeyen
Ben jimin
yaklaşık 2.47 milyon ağaç olduğunu biliyor muydunuz?
ve her gün kesilen ağaçların sayısıydı bu
22:28

Kime: bilinmeyen
Hasiktir
numaramı nasıl aldın sen
22:33
Kimden: bilinmeyen
sana psikanalist olduğumu söylemiştim ;)
22:34

Kime: bilinmeyen
Yani????
22:34

Kimden: bilinmeyen
Ben medyumum ;;))
22:35

Kime: bilinmeyen
numaramı sil
22:43

Kimden: bilinmeyen
Hadi amaaa
aslında istediğinin bu olmadığını
ikimiz de biliyoruz ;)
22:45

Kime: bilinmeyen
beni yalnız bırak
22:56

Kimden: bilinmeyen
Sana...
Hayır dedim
22:59

Kimden: bilinmeyen
İyi geceler kahve çocuk, ağaçları koru
23:03



deadpai sana ithafen çiçeğim.

Falling in love (but not really) [YoonMin] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin