43. Bölüm: Yüzleşme

492 81 25
                                    

Önceki Bölümde:

Diye diye hep birlikte Hikmet, Gülcan ve İsmet'e çıkışırlar. Hikmet ise hiçbirşey olmamış gibi, arsızca devam ediyordu ısrarına. Tabi buna dayanamayan iki kişi vardı...  Bunlardan birisi bu kadar gürültü ve şoka iyice sinirlenip gerilir ve patlar artık...

Ali: Yeteeeeeeerrrrrrrr!!!

Şimdi:

Herkes birden duraksar ve Ali'ye bakar.

Ali ise bu sözüyle hem bağırıp biraz olsun içindeki siniri, korkuyu, travmasını ve içinde daha adı konulamayacak duygularını bastırmıştı.

Herkesi susturmanın etkisi, sinirlerinin bir hayli gergin oluşunu, yaşadığı travmaların etkisi ile aslında kendine gelmişti. Nazlı da düzelmeye başlıyordu.

Ali hemen Nazlı'ya bakar ve elini tutup gözlerine bakar "İyi misin" Der gibi Nazlı da elini sıkıp gözlerini bir kere kapayıp açarak "İyiyim" diyordu...

Hikmet, Gülcan ve İsmet gözlerine inanamıyordu, dokunamıyor diye bir gram bile değer vermedikleri, hayatlarını zindana çevirdikleri çocukları, şu an karşılarında birbirlerinin ellerini tutuyorlardı.

Hikmet- Gülcan- İsmet: Ssizz nnasıl dokunuyorsunuz birbirinize???!!!

Ali ve Nazlı birbirlerinin gözlerine bakıp iyice iyi olduklarını anlayınca sinir katsayıları arttıkça artmaya başlıyordu. Nazlı kendini tutsa da Ali tutamamış, gözlerini Nazlı'nın gözlerinden ayırır ve resmen hayatını cehenneme çeviren insanlara kükrer...

Ali: Ne Sanıyordunuz bizii!!! Hala bıraktığınız gibi  olduğumuzu mu sanıyorsunuz!!! Asla öyle birşey yok birbirimiz sayesinde her engelimizi aştık.
Hikmet: Ali ssen
Ali: Şu an karşında korkak gibi durmuyorum buna şaşırıyorsun değil mi?!

Diyip sinirle Hikmet'in yakasından tutar.

Ali: Bak şimdi de sana dokunuyorum

Hikmet'in rengi atmış, bembeyaz olmuştu aynı şekilde annesi Gülcan da öyle bir hale bürünmüştü.

Hikmet: Bben ben ben
Ali: Ne oldu yoksa rollerimizi mi değiştirdik. Tıpkı eski günlerde benim kekelediğim gibi şimdi de sen mi kekeliyorsun?

İsmet: Nazlı'm kızım
Nazlı: Kızım deme bana niye geldin yine hayatımı cehenneme çevirmeye mi geldin?!

Ali bunu duyar duymaz Hikmet'in yakasını bırakıp Nazlı'nın önüne geçer.

Ali: Böyle birşey yapmaya geldiyseniz eliniz boş dönersiniz geldiğiniz yere geri gidin!! Çünkü ben hep Nazlı'mın yanında olacağım sizin aksinize... Onunla bütün zorlukları aşacağım o yüzden lütfen geldiğiniz yönden geri çıkıp gidin (Hikmet ve Gülcan'a bakarak) Siz de...
İsmet: Sen kimsin de böyle konuşuyorsun benimle
Ali: Çocukluğunu, hayatını çaldığın, umudunu yok ettiğin, travmasını oluşturduğun kişinin, yani Nazlı'nın kocasıyım daha ilerisi yok diye düşünüyorum... O yüzden çıkın gidin
Gülcan: Oğlum
Ali: Sakın... sakın bir daha böyle birşey söylemeyin. Siz değil miydiniz sırf otizmliyim diye hor görüp küfür eden, sakat diyen, döven, evlatlıktan reddeden...
Gülcan: Ben yapmadım onları biliyorsun
Ali: Ama sustun!!! (bağırarak) bu kişinin (Hikmet'i göstererek) bana her kötü hareketinde, her vurmasında, her "Sakat" diyip hakaret ettiğinde, sokağa atıp evlatlıktan reddeddiğinde sustun... sustun sustun sustun!!! hep sustun!!! Bir tek abim beni korurdu ona karşı... O da gitti... (Ağlayarak) Ama bak... bak şu halime arkadaşlarım var, hocalarım var (Adil'in yanına giderek) babam var... Ve ( Nazlı'nın yanına giderek) (Hem Hikmet ve Gülcan'a bakarak hem de İsmet'e bakarak) karım var...

Otizmlilerin Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin