15.Bölüm: Özür ve Taktik

1K 104 13
                                    


Önceki Bölümde:

Ali odasına gider, yatağın içine girip Nazlı'nın gelmesini beklemeye başlar. 2 dakika sonra Nazlı da odaya gelir. Yavaş yavaş Ali'nin yanına gelir ve yatağa girer. Ali dünden ve bugün yaşadıklarından aldığı cesaretle Nazlı'ya yaklaşır ve Nazlı'nın başını göğsüne nazikçe bırakır Nazlı da aynı şeyleri hissederek elini Ali'nin beline dolayıp sıkıca sarılır. Uyumalarına az birşey kalmışken

"İyi uykular Nazlı'm, tatlı rüyalar."
"Sana da iyi uykular Ali'm, tatlı rüyalar."

Derler ve ikisi de huzurla ve mutlulukla gözlerini kapayıp kendilerini uykunun kollarına bırakırlar.

Şimdi:

Artık gün ağarmış sabah olmuştu, Ali ile Nazlı hala uyuyorlardı. Birkaç dakika sonra Nazlı yavaş yavaş kıpırdanmaya başlar ve gözlerini açar. Alışkın olmadığından hala nasıl bir şekilde uyandığını idrak edemiyordur. Bir süre sonra ise altında birinin kıpırdandığını hisseder korkar tabi ve bir anda ayağa kalkar. Sonra yatan kişiye bakar, yatan kişinin Ali olduğunu görünce rahatlayıp yatağa oturur. Dün aklına gelir ve gülümsemesine engel olamaz. Elini yavaşça Ali'nin kıvırcık saçlarına götürür ve oynamaya başlar bir yandan da hala dünü düşünüyordur. O sırada Ali de uyanır saçlarıyla birinin oynadığını hisseder gözlerini açmadan. Sonra yavaşça açar ve bir anda geriye gider yatakta, Nazlı'nın yanı sıra Ali de kendine gelmeye başlar.

Nazlı: Günaydın.
Ali: Günaydın ne zaman uyandın?
Nazlı: Yeni uyandım göğsünde uyumuşum, uyandığımda senin gibi tepki verdim ben de sonradan sen olduğunu anlayınca da yatağa oturdum.
Ali: İyi iyi yalnız şey ben sana gittikçe alışıyorum galiba.
Nazlı: Ben de sana alışıyorum.
Ali: Güzel sevindim de artık kalksak mı daha işe gidicez?
Nazlı: Ha evet hadi kalkalım ama önce

Nazlı Ali'nin yanağından öper.
"Günaydın öpücüğü"

Bu öpücükten sonra Ali de Nazlı'yı yanağından öper.
"Bu da benden sana"

Der ve hazırlanıp odalarından çıkarlar, kahvaltılarını yapmaya başlarlar.

Nazlı kazandıkları peluş tavşana bakarken "Ali dün için tekrardan teşekkür ederim, hayatımın en güzel günüydü."
Ali: Rica ederim benim için de öyleydi.
Nazlı: Bu plan senin aklına ne zaman ve nasıl geldi?
Ali: Dün geldi ama plan benim değildi.
Nazlı: Nasıl yani?
Ali: Şöyle şimdi ben seninle vakit geçirmek istedim bu doğru ama lunapark fikri benden çıkmadı.
Nazlı: Kimden çıktı o zaman?
Ali: Açelya.
Nazlı: Açelya mı?
Ali: Hıhım ben ona seninle vakit geçirmek istediğimi söyledim ona da sordum nereye götürebilirim diye o da bana lunapark dedi. Ben de başta senin verdiğin tepkiyi verdim ama o da beni benim seni ikna ettiğim şekilde ikna etti. Öyle oldu işte.
Nazlı: Heee şimdi anladım dünkü şifreli şifreli hareketlerinizi.
Ali: Doğru anlamışsın.
Nazlı: Peki ne dedi de seni ikna etti ?
Ali: Benim sana söylediklerimi o da bana söyledi işte. "  Birbirinize olan sevginizden güç al ve birlikte bu zorluğu da atlatın" dedi bana da mantıklı geldi seni davet ettim.
Nazlı: Sanırım Açelya'ya bir teşekkür borcum var.
Ali: Bilemem artık sizin aranızda...
Nazlı: Hadi kalkalım da gidelim geç kalmayalım.
Ali: Tamam kalkalım...

Kahvaltılarını bitirirler ortalığı toplayıp evden hastaneye doğru çıkarlar. Hastaneye girerler soyunma odasında üstlerini değiştirip asistan odasında gelirler.

AlNaz: Günaydın arkadaşlar.
Ekip tabi Doruk hariç "Günaydın"

Ali ile Nazlı da bir yere otururlar, Açi ile Ali göz göze gelir Açi "ne oldu, ne yaptınız?" der gibi başını sallar Ali de "güzeldi" demek için başını yukarı aşağı hareket ettirir. Tabi ekip bunu görür.
Güneş: Ali? Açi? hayırdır ne işaretleşiyorsunuz?
Açi: Hiiç nolcak canım...
Gülin: Açii yemedik...

Otizmlilerin Aşkı حيث تعيش القصص. اكتشف الآن