32

2.1K 147 20
                                    

Berfin: Enişte

Geliyor musun

Ali: Çok yoğunuz şu an

Ayarlamaya çalışıyorum

Bi sipariş verirseniz gelebilirim ama

Berfin: Öyle yapcam

Bekle bi dk

Ali: Tamam

*

| Erdem |

"Çocuk yoğunmuş, bir sipariş verelim de öyle gelsin bari."

Berfin telefonuyla uğraşıyordu ama benim dikkatim hiç de onda değildi. Yatağının arkasını dikleştirip, oturan ve üstündeki örtünün kenarlarını gerginlikten çekiştiren Eray'ı izliyordum. Normalde çok mutlu ve heyecanlı olması gerekiyordu ama çocuğun yüzü mahkeme duvarı gibiydi. "Kanka neden bu kadar mutsuzsun? Dokunsak ağlayacak gibisin."

"Ameliyat yedi saat sürecek çünkü. Ya tekrar uyanamazsam?"

Ay Allah'ım, endişelendiği şeye bak... "Oğlum..." Yanındaki koltuktan elini tuttum. "Öyle bir risk olsa doktorlar seni hiç ameliyata almazlardı, değil mi? O yüzden bunu düşünme. Hayalini kurduğun bedene kavuşacaksın sonunda. Tek düşünmen gereken şey bu olsun."

Yüzüne buruk da olsa bir gülümseme yerleşmişti sonunda. "Haklısın." Elini benimkinin üstüne kapattı. "Teşekkürler." 

Odanın açılan kapısı yüzünden üçümüzün birden bakışları kapıya çevrilmişti. Ultra aşırı seksi sevgilim üstünde motorcu ceketi ve elinde karton Rıfkı Burger poşetiyle içeri girmişti. "Siparişinizi getirdim efendim," dedi gülümseyerek. "Başka bir arzunuz?"

Yerimden kalkıp sıkı sıkı sarıldım ona. Burnumu boyun girintisine daldırdığıma ciğerlerime dolan koku... Tarifsizdi. Çocuk resmen doğal azdırıcı salgılıyordu. "Çok özletme kendini, köpek."

Hafifçe güldü ve boynuma bir öpücük bıraktı. "Akşam eve gelirim, özlem giderirsin." Tüylerimi diken diken eden, tüm vücudumda dolaşan elektriğin etkisinden çıkana kadar Ali yanımdan uzaklaşmış, Eray'ın yatağının ucuna oturmuştu. Karton poşetten çıkardığı muzlu magnolya kavanozuna 3 ve 1 şeklindeki mumları dikip, ceketinin iç cebindeki çakmakla onları yaktı. "Pipin hayırlı olsun kankam. Nice otuz bir çekmelere." Ciddi olamazdı amına koyayım... Böyle kutlama mı olurdu? Bir de ciddi ciddi üstündeki o sikko mumlarla kavanozu Eray'a uzatıyordu.

Berfin'e baktım. Yüzünde Ali'den tiksinircesine bir ifade vardı. "Enişte dedik, bağrımıza bastık, yaptığına bak! O çocuk 31 çekmek için mi ameliyat oluyor lan?!" Yanındaki peçete topunu Ali'ye fırlattı. 

"Ne kızıyorsun ya? Pipi kutlaması başka nasıl yapılır?"

Berfin elleriyle yüzünü kapatıp la havle çekmeye başladı. "Erdem'le nasıl sevgili olduğunuzu şimdi çok daha iyi anlıyorum. İkiniz de malsınız."

Ali'yle Berfin'in tartışması Eray'ın umurunda değildi. O çoktan mumları çıkartıp, tatlıyı yemeye başlamıştı bile. "Enişte kesene bereket, tatlı çok güzelmiş."

"Yalnız, tatlıyı ben söyledim." Berfin sinir krizi geçirmek üzereydi. "Ben nasıl düştüm bu üçünün arasına ya..."

Berfin tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki, içeri giren doktor onu böldü. Beyaz önlüğü, boynundaki stetoskop ile klasik doktordu işte. Elindeki kağıtlardan Eray'ın tahlil sonuçlarına bakıyordu. "Eray ameliyata hazır mısın?"

Ağzındaki son lokmayı yuttuktan sonra cevap verdi: "Hazırım."

Doktor daha sonra bana döndü. "Ameliyat yedi saat sürecek ve yanında sadece bir kişi refakatçi kalabilir. Hanginiz kalacağınıza karar verin, onbeş dakika sonra Eray'ı ameliyata alacağım."

Eray'ın yanındaki kişi olmayı ben çok istiyordum ama Berfin benden erken davranmıştı. "Ben kalırım!"

"Ne diye önden atlıyorsun lan, şirret karı? Ben kalacağım güzel kardeşimle."

Yanındaki peçete toplarından birini daha fırlattı bana. Kız resmen cephane yapmıştı amına koyayım. "Sen enişteyle baş başa kal diye ben kalırım dedim, değer bilmez köpek!"

"Haa." Ali'nin yüzüne fesat bir gülümseme yerleşti. "Baldız baldan tatlıdır derler. Adamsın lan baldız." Baldız kelimesini duyunca dumura uğrayan Nerfin'in cevap vermesine fırsat vermeden kolumdan tuttu ve beni yerimden kaldırdı. "Erdem hadi yavrum, baldızım kalacakmış kankamla."

"Aloo, hasta benim, unuttunuz galiba? Neden benim fikrimi almıyorsunuz?" Eray'ın yüzüne ağlamaklı bir ifade yerleşince Berfin hemen yumuşamıştı.

"Eray özür dilerim aşkım." Bakışlarını bana çevirdi. "Bu orangutanın sağı solu belli olmaz. Sen söyle bakalım kim yanında kalsın istiyorsun?"

"Sen kal."

"Kanka madem baldızın kalmasını isteyeceksin ne diye isyan ettin amına koyayım?"

"Olsun, ben fikrimi belirtmiş olayım."

Doktor bey yanında birkaç hemşireyle geri dönmüştü. "Karar verdiniz mi kimin kalacağına?"

"Ben kalacağım," dedi Berfin.

"Güzel." Eray'ın açılmış damar yoluna narkoz enjekte eden hemşireleri kafasını sallayarak onayladı ve bize döndü. "Yedi saat sonra ameliyat bitecek. O zaman tekrar konuşalım."

*

Erdem: Eray çıktı mı

Berfin: Az kaldı

Çıkmak üzere

Sen naptın

Erdem: Aliyle hastane tuvaletinde bir sevişmişiz

Offf yok böyle bir şey

Berfin: Ya

Sen neden böylesin çocuk

Erdem: Senin gibi kendimi çürümeye mi bırakayım ayol

Taş gibi sevgilim var değerlendiriyorum çocuğu

Berfin:

Çıkışta Eray'ı sana getirelim çocuk sürünmesin o maloş oda arkadaşlarıyla

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Çıkışta Eray'ı sana getirelim çocuk sürünmesin o maloş oda arkadaşlarıyla

Eray: Olur

Aliyle bugün seviştik en azından 24 saat rahat olur çocuk

İQKSŞQKSQPKDPWLDLSD

Berfin:

----------

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

----------

Yeter artık tarık adam bok gibi bölümler yazmaktan vazgeç artık

güne açan çiçekler gibiyiz | bxbOnde histórias criam vida. Descubra agora