güne açan çiçekler gibiyiz | bxb

21

| Erdem |

*

Geliyorlardı... Merdivenlerden gelen ayak seslerinden anlamıştım. Zaten sadece benim arkadaşlarım böyle tuhaf sesler çıkartarak merdivenlerden çıkabilirlerdi. Bir yandan da gülüşüyorlardı. Muhtemelen bana yapacakları işkenceleri düşünüp, zevkten dört köşe oluyorlardı. Al işte, kapıyı da sanki şafak operasyonuyla fuhuş çetesini çökertircesine çalıyorlardı. Belki de Ali haklıydı amına koyayım. Arkadaşlarım cidden manyak tiplerdi. 

Yatağımdan kalkıp kapıyı açtığım an Berfin elindeki hamburgeri zorla ağzıma soktu. "Ye lan bunu, depresif orospu! Damarlarında Rıfkı Burger akana kadar yiyeceksin!"

Eray da ona destek olmak için beni yatağıma oturtmuş, kollarımdan tutuyordu. Gerçekten manyaktı bunlar. Bir de elimi ayağımı tutmuşlardı direnmeyeyim diye... Başka çarem yoktu; istemeye istemeye hamburgeri yemeye başladım. Berfin hamburgerin geri kalanını ağzımdan çektikten sonra başladım hemen bağırmaya. Hak ediyorlardı. "Napıyorsunuz lan siz manyaklar?!"

Berfin evin kapısını kapattıktan sonra bana döndü. "Eve atmaya çalıştığı çocuğa aşık olan depresif arkadaşımı düzeltiyorum. Bir mahsuru mu var?"

"Var lan tabii! Böyle mi düzeltilir?"

Eray yanıma otururken gülmeye başladı. "Ha, sen Ali'ye aşık olduğunu kabul ediyorsun yani?"

Hassiktir... Bu sefer fena pot kırmıştım. Atalarımızın böyle durumlar için güzel bir lafı vardı gerçi: Göte giren şemsiye açılmaz. "Evet, yedik öyle boklar. Tam aşık olmak denemez belki, bilmiyorum. Sadece bana küsünce çok üzüldüm, onu biliyorum. İçime amazon eşeği oturdu resmen amına koyayım."

Berfin geldi ve beni koltuk altlarımdan tutup, kaldırmaya çalıştı. "Kalk, kalk, kalk! Böyle oturarak mı geri kazanacaksın o çocuğu?"

Haklı olduğunu biliyordum. Tek sorun, olayın üstünden biraz zaman geçmesi gerektiğiydi. Ne ben kafamda bir şeyleri netleştirebilmiştim, ne de Ali öfkesini dindirebilmişti. İkimizin bir şeyleri yeniden denemesi için kesinlikle biraz zamana ihtiyacımız vardı. "Kanka biraz zaman lazım. Ali önce sakinleşsin. Hem ben kafamdaki şeyleri netleştiremedim daha."

Dediğim şeylerle ikna olmuş gibi duruyordu; ellerini koltuk altlarımdan çekti ve suratını astı. "Ama ben sizi öyle görmek istemiyorum."

"Kanka Erdem haklı," dedi Eray. "Olay bu kadar tazeyken bir şey yapamayız. Hem bizim de çocuğa özür borcumuz var. Çocuğa tuhaf tuhaf şeyler yaptık. Özellikle de sen lan. Çocuğu dabbe gibi korkuttun lokantada."

"Ahahaha! Lan çok eğlenceliydi ama. Korkunçlu karı görmüş gibi korktu."

Gözlerimi devirdim. "Belki de sen gerçekten korkunçlu karı olduğun içindir."

Berfin bir anda önünden lahmacunu alınmış Şahika Koçarslanlı'ya dönüşmüştü. "Bak bana kalitemi bozdurtma, bir dahaki sefere hamburgeri başka yerlerinden sokarım he!"

"Aynen babaanne, altına sıçmışsın hadi altını değiştirelim." (Y.N: Burada "sure grandma" meme'ine gönderme yapıyor)

Berfin iyice sinirlenince bastım kahkahayı. Harbi çok komik gözüküyordu. "Lan tipe bak! Ahaha!"

Eray bana açıklama yapmak istercesine "Kanka biz gidelim şimdi, bu sinirlendi yine," dedi. "Sonra sana uğrarız, sen de götü başı dağıtma çok."

"Bana bak lan depresif mal! Düzelmezsen yemin ederim yolarım seni, ona göre."

Onu kafamı sallayarak onayladıktan sonra evden çıkmalarını izledim. Onları cidden çok seviyordum; ne kadar sikko bir durumda olursam olayım moralimi yerine getirmenin bir yolunu mutlaka buluyorlardı. 

*

Ali: Kanka

Ben sanırım Erdem'i özledim

Berat: 

Ali: Lan

Bu bizim hakkı abiye benziyor

Berat: Gerizekalı

Karl Marx bu 

LŞKSDHFŞLGKHSDFŞLHSLDŞKFHLŞKSDF

Ali: LKDGŞKSDHFLKŞGHKSDLFHGLSKDİ

Berat: Neyse

Bak dediğime çıktın işte

Ben sana dedim ki her şeyi o kadar çabuk yıkma bak pişman olursun

Şimdi gelmişsin onu özledim diyorsun

Ali: Ama hala sinirliyim

Ya

Ben hiçbir şey olmamış gibi barışsam aynı şeyleri tekrar yapar

Yaptığı şeyin yanlış olduğunu anlamasını istiyorum

Berat: Anlar merak etme

O çocuğun IQ'su senden yüksektir aq

Ali: 

Hem benim IQ'um yüksek bi kere

70 falan

Berat: LJDSFHŞGHSDŞLFHLŞSDFHLKŞHDSFKLŞHŞSDF

Tamam Erdem'inki daha yüksekmiş işte

Ali: Kötüsün he

Berat: LHDSFŞLGHSDKLŞFHLKŞSD

İş nasıl gidiyor

Sipariş verdiler mi hiç

Ali: Yok

Verirlerse de gitmem zaten

Berat: Bak sen beni dinle

Eğer Erdem sipariş verirse sen git

Belki sana bir şeyler söylemek ister, gönlünü almak ister

Ali: Diyorsun

Berat: Evet olum

Ali: Peki

Sağol

Berat: Rica ederim

----------

Ben bu kurguyu neden kahraman bakış açısıyla yazıyorum ya

Berfin the queen