~Seni Seviyorum~

83 37 24
                                    

Gözlerimi kapatarak bahçede oturmaya devam ederken Arda'nın "Doktoru çağırın." demesiyle ön bahçeye doğru koşmaya başlamıştım.

Arda ve Adnan Barış'ı iki kolundan tutarak içeri doğru taşıyorlardı. Ellerimle ağzımı kapatarak şaşkınlıkla onları izlemiştim. Barış , karnından vurulmuştu.

9

Arda ve Adnan , Barış'ı salondaki üçlü kanepeye yatırmıştı. Barış baygındı.

Arda "Siktiğimin doktoru nerede kaldı , Rıfat!" Bağırmıştı.

Aras salonun en uzak kısmında yere çöküp dizlerini karnına doğru çekerek başını dizlerinin arasına alarak mırıldanıyordu. Ne dediğini duyamıyordum ama ağlamıyordu.

"Barış nasıl ... vuruldu?"Kekelemiştim.

"Allah kahretsin ki bilmiyorum. Çatışmada vurulmuş olmalı."

Yavaş yavaş adımlarla Barış'ın yanına gidip yere çökerek onunla aynı hizaya gelmiştim.Alnında boncuk boncuk su damlaları vardı. Terlemişti. Canı çok yanıyor muydu ? Acımasın canı.

Elimi saçlarına götürüp saçlarına dokunamadan Arda beni kaldırarak "Gel de doktor kurşunu çıkartsın."

Saçlarına dokunmak istemiştim ama dokunamamıştım. Ya bir daha hiç dokunamazsam?

Barış'ı dikkatlice oradan kaldırıp başka bir odaya almışlardı. Doktor ameliyata başlayalı bir saat olmuştu ama Barış'tan hâlâ bir haber alamamıştım.

Bir saat daha geçmişti. Koskocaman bir saat. Bu bir saat boyunca ne ben olduğum yerden hiç kalkmıştım ne de Aras. Aras hâlâ bir şeyler mırıldanıyordu. Başını hiç kaldırmamıştı. Ben de boş duvarı izleyerekten hayatımdaki bir kişinin daha ölmemesi için dua ediyordum.

Önce annem sonra kız kardeşim dediğim arkadaşım ve şimdi de Barış... Barış ölemezdi. Beni koruyacağına dair söz vermişti. Sırf bu yüzden ölemezdi. Ölmesine izin vermiyorum , işte. Ölemez.

Yarım saat sonra doktor odadan çıkıp "Ameliyatımız çok zordu. Kurşun karın boşluğuna denk gelmiş. Barış Bey'in güçlü bünyesi sayesinde ameliyatta hiçbir sorun çıkmadı.Birkaç gün hiç yataktan çıkmaması gerekiyor. Üç hafta sonra tamamen kendine gelmiş olur. Geçmiş olsun."

Arda doktoru gönderdikten sonra tekrar salona gelmişti.Doktor gitmişti ama hemşire kalmıştı. Barış'ın ameliyat olduğu oda sanki hastanenin ameliyat odası gibiydi.Neden böyle bir odaya ihtiyaç duymuşlardı ki?

"Doktoru bu kadar çabuk nasıl buldunuz?"

"Özel doktorumuz , lazım olunca geliyor."

Kısık bir sesle "Mini hastaneniz de güzelmiş."

Barış'ın yanına tek girmeye cesaret edemiyordum. Yavaş ve küçük adımlarla Aras'ın yanına gitmiştim. Aras az önce doktorun söylediklerini duymamıştı. Yoksa neden hâlâ aynı pozisyonda dursun ki?

Aras "Bana... bir... masal... anlat...baba...içinde...tüm...sevdiklerim..."diye mırıldanıyormuş.

Elimi omzuna koyunca sıçramıştı.Trans halindeydi.

"Aras , abin iyi." Gözleri umutla bana bakarken "Yanına beraber gidebilir miyiz?"diyebilmiştim.

Başta ne dediğimi anlamamıştı sonra ayağa kalkarak beni kendine doğru çekip yürümeye başlamıştık. Bergin duygularını ne kadar dışarıya yansıtıyorsa Aras da o kadar yansıtmıyordu. Üzülüyordu , perişan oluyordu ama ağlamıyordu ya da ağlayamıyordu.

Adalet'in ÇakrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin