~Geçmişin Sessiz Tanığı~

110 70 10
                                    

Bergin başını sağa sola sallarken "Biri yoktu ama cebinde bir not vardı."derken kendi cebinden notu çıkartarak bana uzatmıştı.

Notta "Seninle tekrar görüşeceğiz ,Numaracı."yazıyordu.

                                                                                                             4

   Bay Ukala kimsin sen?Hayatımın hiçbir döneminde 'kim' soru zamirini bu kadar çok kullanmamıştım.Ünal Kırcalı , İlyas Demiröz ve Bay Ukala bu kişiler kimdi? İçimdeki bir ses hepsinin de babamla bir ilgisinin olduğunu söylüyordu.

   En son babamla on bir ay önce Soykan Holding'in kuruluş yıldönümü partisinde bir arada bulunmuştuk.Her yıl bu partiye gitmekten nefret ederim ama partiye Bergin katıldığı için onu yalnız bırakmamak adına hepsine katılmışımdır.

   Sözde babamın Bergin üzerinde çok büyük bir etkisi var.O partiye her ne kadar Bergin'e katılmaması gerektiğini söylesem de Bergin ısrarla katılmak istemiştir.Ben ,evi terk ettiğimde o daha on beş yaşındaydı.Reşit olmadığı için onu yanıma alamamıştım.Üç yıl boyunca babamla(!) kalmak zorundaydı ve kaldı.

   Üç yıl boyunca haftada iki kere gizli gizli görüştük.On sekiz olduğu gün gece yarısı onu o evden aldım.Sonraları her ne kadar uğraşsam da bana o üç yılda neler yaşadığını asla anlatmadı. Doğduğu günün birçok anlamı var:Annemizin öldüğü gün , Bergin'in kurtulduğu gün ve Bergin'in doğum günü.

   Doğum gününü kutlamaktan nefret eder. Annemizin hâlâ onun yüzünden öldüğünü düşünüyor. Doğduğu gün onun için takvimlerden kopartıp atılması gereken lanet bir gün.Benim için o günün anlamı bu hayattaki en mükemmel insanın doğum günü,kurtuluş günü ayrıca annemin babamın hapisanesinden kurtulup bizi yalnız bıraktığı gün.

   Annemin ölümünde Bergin'in en ufak suçu bile yok.O sadece ailesine bir an önce kavuşmayı bekleyen ufacık,masum,tertemiz bir bebekti.

   Beş yıl önce Bergin'in doğum gününde bir mektup aldım.Gönderenin kim olduğunu hâlâ daha araştırsam da bulamadım.

     Sevgili Helen,

   Yıllardır sana bu mektubu göndermek için can atıyorum.Artık bazı gerçekleri öğrenmenin zamanı geldi.Bugün anneni kaybettiğinin yirminci yıl dönümü...Bergin'in ise yirminci yaş günü... Anneniz doğum yaptığı için ölmedi.Hatırla kızım , 25 Ekim Soykan Holding'in kuruluş yıl dönümü.26 Ekim  Bergin'in doğum günü.Sen o zaman üç yaşındaydın. Bunları hatırlamazsın.O gece nam-ı değer Akif Soykan ,karısının hamile dahi olmasını umursamadan parti verdi.Annenin hamileliği zaten çok zor geçiyordu Akif sayesinde. Partinin ortalarına doğru annen mıutfaktan ağrı kesici almaya gitmişti.Akif ise peşinden...Sonra annenin kolundan tutup bodruma doğru sürüklemeye başladı.Bodruma inmeden tokat sesi gelmişti ve annenin çığlığı.Dışarıda yüksek sesli müzik olduğu için kimse içeriden gelen sesleri duymuyordu.Ben  bunları nasıl biliyorum?Annene neden yardım etmedim?Tüm bunları da bir gün öğreneceksin ama şimdi değil.Akif gittikten sonra ben annenin yanına gittim.Annen yerde, yüzü tanınmayacak halde ve kanlar içinde yatıyordu ayrıca suyu gelmişti.Kardeşinin bir ay erken doğduğunu biliyor muydun?Aylar öncesinden öğrenmiştik bir erkek kardeşin olacağını.Annen o kadar mutluydu ki... Doğumu annen o izbe bodrumda yaptı.Sonrasında ise orada vefat etti.Artık Bergin'in kendisini suçlamasına dayanamıyorum.Nolur söyle ona suçlamasın kendini.Anneniz onun yüzünden değil Akif Soykan yüzünden öldü.

                                                                                                   "Sizi çok seven biri."

Adalet'in ÇakrasıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon