1

785 64 14
                                    

"Leydim uyandınız mı? "

İstemeyerekte olsa gözlerimi açmış bulundum. Ben bu dünyaya alışmaya başladım.

"Kendimi iyi hissetmiyorum Amy, o yüzden rahat bırakta uyuyayım"

Amy hızlı adımlarla üzerimde ki yorganı kaldırıp beni oturur pozisyona getirdi.

"Üzgünüm hanımım ama bu baloya gitmek zorundasınız, ben banyonuzu hazırlayana kadar lütfen biraz daha bekleyin"

Hayır desem de anlamayacağı için sadece onaylamak zorunda kaldım.

Bu uysal hareketlerimi abaza bulan çalışanlarımız benim ya kafayı, sıyırdığımı ya da içime cin girdiğini düşünüyorlar, ah aslında pekte yanlış düşünmüyorlar çünkü,

Okuduğum romantik romanın kötü karekteri olan Daisy'e reenkarnasyon oldum. O kadar insan arasında ola ola kötü karektere oldum. Aman ne mükemmel.

Reenkarnasyon olmadan iki hafta önce normal bir iş yerinde çalışan biriydim. Yükselmek için kafayı yiyen ailesinden azda olsa şevkat bekleyen ben , iyi bir pozisyonum olursa beni de erkek kardeşim gibi severler diye düşündüm ama, yanıldım.

İşten eve giderken metroda bir kitap buldum ve can sıkıntısından okumaya başladım. Evet o okuduğum kitap şuan burda yaşadığım olayları anlatan kitap.

Kitapta kötü kadın olan Daisy *yani ben* ve yakışıklı kalpsiz şerefsiz bir prensle olan nişanını anlatıyor. Bu konu sizi yanıltmasın sadece bu kötü kadın başrol kızımızın yanında ezilen, ezik bir tip olarak kalacak.

Çünkü her iyi karakter gibi o da saf, temiz kalpli, iyilik sever biri  Daisy'nin aksine. Prens bu saf kızımızı görür görmez aşık olacak ve Daisy sevdiğini kıskanıp kızı zehirlemeye çalışacak ve kendi sonunu getirmiş olacaktı.

Ta ki ben bu bedene girene kadar. Ben 
Daisy'nin yaptığını yapmayacağım güzel, mutlu ve zengin biri olarak öleceğim.

O gün kitaba fazla daldığım için bana doğru gelen kamyonu göremeyip kendi bedenimde son nefesimi verdim Kim Hanuel olarak artık o dünyaya gözlerimi yumdum.

Ama tanrı bana yeni bir şans tanıyarak ikinci bir şans verdi ve o da bu dünya da zengin dükün biricik kızı olarak dünyaya gelmekti.

Diğer hayatıma göre burda Baba figürüm resmen bana göz bebeği gibi bakıyor, gerçek Daisy'nin gözleri kör olduğundan o sadece prens Yoongi yi istedi ama ben öyle olmayacağım .

İlk önce prens denilen zirtabozdan  kurtulup iyi bir insan olacağım ki kimse bana zarar veremesin.

Aslında bu kitabı okurken de en çok yakın hissettiğim kişi Daisydi. Sevgiye aç biriydi kendini en iyi şekilde göstermek istedi, ilgi istedi ama ona geri dönen tek şey ihanetti.

Herkes saf, salak, bir erkeğin korumasına muhtaç kızın tarafında olmayı seviyor ama bence yanlış düşünüyorlar.

Herkes Daisy'e kötü kadın derken ya da aşağılık derken kimse onun ne düşündüğünü ne hissettini anlamadı. Sonuçta o kitapta da dendiği gibi prensin nişanlısıydı. Bir yabancı gelip onu elinden alana dek.

"Leydim banyonuz hazır. "

Amy'i ikiletmeden önce yerimden kalkıp banyoya ilerledim. Kısa bir duşun ardından üzerimi değiştirdiler.
Bu bedenin o kadar ince olmasına rağmen yinede korse giydirdiler ya yuh artık.

"Leydim, dük bugün sizinle birlikte olamayacak o yüzden tek başınıza yemek zorundasınız"

Cevap vermeden yemek odasına ilerledim. Şu iki hafta da neler değiştiğini zaten kendileri gördü.

"Leydim prense mektup yollamayacak mısınız? "

Normalde Daisy iki güne bir prensi rahatsız edip mektup yolluyordu, onu ne kadar sevdiğini, onu görmek istediğini falan ama hiç bir cevap alamıyordu, alsa bile onu görmeye gittiğinde başka kızlarla fingirderken yakalıyor etrafı dağıtıyor bu seferde kafayı sıyırmış deniyordu.

Ben bu bedene girdiğim ilk gün o saçma mektupları göndermeyi bıraktım. Bence  bu hem benim için hemde gerizekalı prens için çok güzel bir olay.

"Gerek yok Amy, eminim mektup göndermediğim için mutludur. "

"Leydim nasıl öyle düşünürsünüz, prens sizi seviyor-"

"Yeter Amy yemek yemem gerekiyor saçma nasihatları dinlemek istemiyorum"

Buradakilerin en büyük sorunu da bu prensin bir gram bile olsa Daisy'i sevmediklerini bildikleri halde hala bu küçük on yedi yaşında ki kıza ümit vermeleri.

Daisy on sekiz yaşına girdiği gün reşit olma töreninde idam edildi hemde bir baronun kızı yüzünden vatan haini olarak anıldı. Önceden de dediğim gibi ben bu kaderi değiştireceğim...

Herkese selamlarrrrrrrrr

Nasılsınız bakalım, uzun zaman
sonra ben geldim ve ne yazdığımı
bile bilmiyorum inanın sadece
yazmak istedim ve yazmayı
unutmuşum ಥ_ಥ watty bana o
kadar yabancı gelmeye başlamış ki
Unutmuşum biran. Evet
gördüğünüz gibi yeni bir kitap
yayınlamak istedim ve yarıda bıraktığım kitabı yazmaya üşenmekteyim utanç verici benim için ama aklıma gelmiyor olay örgüsü ve hevesim kayboluyor¯\_(ツ)_/¯ neysem umarım beğenip destek olursunuz kitabıma ve kitaplarıma. Arkadaşlarınızı etiketlemeyi unutmayın lütfen sizi seviyorum...

Again My Life Where stories live. Discover now