29.Bölüm -Beyaz Şah-

1K 89 170
                                    


     24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece vakitleri;

  Kocaman bir satranç oyunun içindeyiz aslında, Alaz. Sanki o piyonlar tüm dünyayı temsil ediyor gibi, sanki herkes bize karşı oynuyor gibi. Fakat biz tüm dünyayla mücadele etmeye çalışırken aslında kimin düşman olduğunu unutuyoruz. Kimleri karşımıza aldığımızı, kim olduğumuzu, dostlarımızı, zamanla nasıl güvenimizi kaybettiğimizi unutuyoruz.

Seni herkesten korumaya çalışırken gözümü kör ettiğim gerçekle başa çıkmaya çalışıyorum ben. Farkında olmadığın kötülükle ve ileride nasıl sonuçlara yol açacağını bilmediğim gerçeği görmezden gelmeye çalışıyorum. O tehlikenin ne olduğunu sen bilmesende Asel Kartal adı gibi biliyor, Alaz.

Çünkü o tehlike benim.

Çilay Seyhanlı.

Seni kendimden korumaya çalışıyorum. Ve zamanı geldiğinde o tehlikeyi gerekirse ortadan kaldıracağım.

Canıma kıymam gerekiyorsa eğer, Deniz Asil'in kızı olarak kaderimi yaşayacağım.

Asel Çilay Seyhanlı'dan,
Arden Alaz Duman'a.

🌼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌼

Akıl.

Duygularınızla oynayan bir oyuncak gibi. Hatırlarınızı sakladığınız o gizli kutu. Sırlarınızı bilen tek kişi. Bunca zaman o gizli kutunun yalnızca bana ait olduğunu sandım.

O gizli kutu yeri geldi Çilay'ın çocukluğuna sarıldı. Kimsenin örmediği saçlarını ördü. Çocukluğumun yaralarını sardı. Elinden tuttu. Alttan beşinci üstten ikinci kat merdivenlerde Alçin ile birlikte oturup noktaları saydı. Müzik kutusunun sesine eşlik etti, dans etti. O gizli kutu yeri geldi Alaz'ın hayaline sarıldı. Aşkını saklamadan doya doya yaşadı. Sevgisini ona anlattı. Ellerini tuttu, onu öptü. O gizli kutu yeri geldi Çilay olduğunu haykıra haykıra tüm dünyaya itiraf etti. Saklanmadı, kendi gerçekliğinin içinde en doğrusunu yaşadı. Konuştuğu her yalanı, sahteliği tek seferde silip attı; kimseden utanmadı.

Akıl.

Benim gerçekliğimi oluşturduğum o gizli kutu beni yarı yolda bıraktı. Kendimden şüphe eder oldum. Hayatımın dönüm noktasıydı belkide bu sahteliğin farkındalığına vardığım an. Gözümü kapattığımda tıpkı bir tiyatro sahnesi gibi, tıpkı bir sinema filmi gibi kafamın içinde tekrar tekrar oynayan anılarımın sahte olduğu gerçeği belkide dünyaya yaşadıklarımın hepsini haykırmama az kaldığının bir işareteydi.

Olmuyordu artık. Bazı şeylerin üstesinden tek başıma gelemiyordum. Ne Asel ne de Çilay... İkiside enkazın altında kaldığını kabullenip yaşamaya devam etsede artık dayanamıyordu. Nefesler tükenmişti sanki. Soluk boruma iğneler batıyordu.

YALIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin