7.Bölüm -İz-

1.2K 109 217
                                    

 🌼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



🌼

23 Ekim,

Asel Çilay Seyhanlı'nın Deniz Asil ile son geçirdiği günün anısına;

Önümde camdan bir duvar, arkamda bilmediğim sayılara eşlik ediyor. Burası bir saatin içi ve ben hemen akrebin üstündeyim. Saat tam olarak 15.14'ü gösteriyor.

Bu zaman bilindik.

Bu tarih tanıdık.

Bu zamanın içerisinde tekrardan bulunduğum bir anı. 23 Ekim günü saat tam 15.15'i gösterirken ve yelkovanla akrep üst üste geldiğinde o yelkovan benim boğazımı kesecek. Saniyeleri yanlış saydığımın farkındayım. Yelkovanın ne zaman 15.15'e vuracağını bilmiyorum. Eğilmeye bile zaman bulamayacağım.

Deniz Asil, 23 Ekim günü gözümün önünde kendisini astı. Son kez bana baktı. Uzun zaman sonra ilk defa ağladı ve bana ilk defa kızım dedi. Son sözleri banaydı.

'Şimdi bu halat beni buradan kurtaracak. Beni bu evden, bu koltuktan, içtiğim bütün şaraplardan. Görmüyor musun Çilay? Baban üzülüyor. Olduğu yerde bana bakıyor halime ağlıyor. Söz ver bana. Beni yalnız bırakmayacaksın. Sende kurtulacaksın. Söz ver bana, kızım. Benim peşimden yanıma geleceksin.'

Cevabımı beklemedi halatı boynuna doladı. Saat tam 15.15'te peşinden geleceğimi düşünerek kendini astı.

O gün peşinden gitmedim.

O gün o kelimeyi son kez çığlık çığlığa söyledim.

Anne...

Asel Çilay Seyhanlı'dan
Deniz Asil'e.

Korktuğum mezarlıklara bir gün ev diyeceğim gerçeğiyle yaşamaya devam ediyordum. Arkamda bırakacağım insanlara her gün biraz daha iyi davranmaya çalışıyordum. Çünkü gün gelecekti korkulan o mezarlıklara arkamda bırakacağım insanlar uğrayacaktı. İnsanlar uğramazsa toprağın üstü bomboş kalırdı. Çiçekleri bu kadar çok severken öldükten sonra bana ait olan o toprağın boş kalmasını istemiyordum.

Deniz Asil'in mezarlığının üstünde tek bir çiçek bile yoktu, yolları da boştu. Hiçbir zaman dolmayacakmış gibiydi. Geride bıraktığı hiçbir insan yanına gelmiyordu.

Ben hariç.

Çünkü on adım uzağında kalmak zorunda olmadığım tek yer burasıydı. Ona en yakın olabileceğim yerdeydim.

Bugün 23 Ekim. Ben bugün geri kalanların boş bıraktığı yolları doldurmak ve boş gözüken mezarlığı papatyalarla süslemek için Deniz Asil'e geldim. Her an geri gidebilecek adımlarımla mezarının başında duruyorum. Saat tam 11.40'ı gösteriyor. O saatte o dakikada ve bilmediğim saniyelerden birinde buraya gelecek cesaretim yok. Tam yedi sene önce bugün Deniz Asil kendini astı. Onu durduramadım. Engel olamadım. Bayılmamak için elimden geleni yapsam da bacaklarını daha fazla tutamamıştım ve şimdi o mezarına yeni bıraktığım papatyaların süslediği toprağın altındaydı.

YALIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin