92. Bölüm: Part 1 *Mektuplar ve kavuşmalar*

344 22 43
                                    

Helöööö... Bölüm şartı tamamlanmasa da yarısını geçti en azından bende dayanamadım daha fazla :)

Bölüm şarkıları: Ozan Unlu - Ben ölürsem    ve    Cem Adrian - Kül

Keyifli okumalarrr...

******

'Vedalarda, o zamana dek söylemek isteyip de söyleyemedikleri kalpte yara kalır.'

***

Elimdeki sıcak çikolata olan iki kutu bardağa ve çiçeklerle karışık gül buketine bakıp yürümeye devam ettim. Yerlerde azalmış kar birikintileri varken havada cılız bir güneş vardı. Güneş ışınları geliyordu ama ısıtmıyordu. Aksine esen soğuk rüzgarın hakimiyeti vardı. Hava buz gibi soğuktu ama benim üzerimde sadece gömlek olup mont falan olmamasına rağmen üşümüyordum. Soğuk rüzgar yüzüme doğru esince fark ettim yanaklarımdaki ıslaklığı. Ağlıyordum...

Karşısında durduğum mezarda yazan isimde gözlerimi gezdirirken sertçe yutkundum.

'Simal AKSOY

D: 25.08.1999

Ö: 12.01.2019'

İsminin her harfinde parmaklarımı gezdirip mezarındaki çiçekleri suladım gözyaşlarım hızlanırken. Suladıktan sonra buketi mezarına bırakarak Simal'in mezarının yanına oturdum çaresizlikle. Elimdeki sıcak çikolatalardan birini de mezarına koydum.

"Seni çok özledim Kuzey yıldızım. Kızgın mısın bana? Seni koruyamadığım için, yetişemediğim için... Ben hâlâ kendime çok kızgınım. Hastanede beklediğimiz günlerde... Böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Senin uyanacağına öyle iknaydım ki, bu ihtimali düşünmek ölümden beterdi. Denizden birlikte çıktığımız içindi sanırım. Ellerimiz buluştu diye... Uyanacağından çok emindim. Sen ise beni hayata döndürüp tek başına gittin." Derin bir nefes aldım. Onunla uçurumdan çıktığımızda ben her şeyin düzeleceğine emindim. Madem gidecekti ben niye kaldım burada? "Özür dilerim... Eğer ben hatalar yapmamış olsaydım şimdi burada olmazdık değil mi güzelim?" Olmazdık tabi. Tatil planları yapıyor olurduk. Ben şirkette kalma ihtimalim olduğu için babamlara benim de onlarla gitmem için dil döküp onları ikna ediyor olabilirdi. "Sen yokken her şey tüm ışığını yitirdi. Sensiz hiçbir şeyin önemi yok. Çok yoruldum. Sensiz yaşamak çok zor Simal'im. Nefes alıyorum ama kokun yok."

Elimdeki sıcak çikolata bardağını okşarken Simal'in sıcak çikolata içmeleri canlandı gözümde. Ne çok severdi sıcak çikolatayı. Kış bitip yaz gelirken ne içeceğini şaşırırdı. Sanki tek içecek sıcak çikolatadan ibaretmiş gibi... Gözyaşlarım sakallarımı bile geçmişti ama dudaklarımdan bir ses çıkmıyordu. Canım öyle çok acıyordu ki bağırsam da hıçkıra hıçkıra ağlasam da geçmeyecekti. "Özür dilerim. Sana geç kaldığım için, sen bana o kadar güvenirken benim seni koruyamadığım için, her şey için. Ben kendimi affedemem ama artık elimden hiçbir şey gelmiyor. Özür dilemem de hiçbir şeyi değiştirmiyor aslında çünkü önemi yok artık özürlerimin. Yanına gelmeyi bile beceremiyorum. Her seferinde engel olan birileri çıkıyor. Onların gözünde hayatımı kurtarıyorlar, sözde. Ama öyle değil... Canım çok yanıyor..." Mezarına başımı yaslarken bağırdım acıyla. "Bu sefer bitecek." Belimden çıkardığım silahı kafama dayarken gözlerimi kapattım. "Seni çok özledim güzelim." Silah gürültüyle patladı.

"Simal..." diyerek irkilerek gözlerimi açarken aynı anda biri de bana seslenmişti.

"Alaz."

Karşımda ilk Pamir'i görürken etrafıma bakındım. Hızla ayağa kalktım ve yoğun bakımın camından Simal'i görmemle derin bir nefes aldım.

Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now