BÖLÜM-26

3.4K 139 50
                                    

Çok derin bir uykuya dalmak istiyordum. Uyandığımda herşey hallolmuş ortada hiç bir sorun kalmamış ve ben yine eskisi gibi şen şakrak olmak istiyordum.

İmkansız...

Bu isteklerimin imkansız olduğunun bende her nekadar farkında olsamda İçimde ufacık bir umut parçası doğmak için can atıyordu adeta.

**
Ayaz sinirli bir okadarda endişeli bir şekilde kolumdan çekiştirerek beni arabaya doğru götürüyordu. Annem ve taha her nekadar onların yanında kalmam için ısrar etselerde ayaz bunun doğru olmadığını ve beni onların yanında çabuk bulabileceklerini söyleyip onları güvenilir bir yere göndermeye karar vermişti.

" A-ayaz nereye gidicez" arabaya binerken sorduğum soruyla ayaz derin bir nefes alıp durdu.

" İstanbula tekrardan dönüyoruz "  çok sinirli görünüyordu daha fazla sıkmamak adına soru sormadım ve arabaya bindim.

İkimizde pür dikkat yolu izliyorduk ama zihnimizde dolaşan sorular ve endişelerden uzak duramıyorduk. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamış ve tatlı bir esinti ortaya çıkmıştı. Başka bir zamanda olsak kafamı camdan çıkartıp rüzgarın yüzümü okşayıp geçmesine izin verirdim. Maalesef öyle bir zamanda değildik ve ben yeterince stresliydim.

Kafamdaki şapkayı ve peruğu çıkartıp arka koltuğa attım. Ayaza dönüp baktığımda düşünceli bir şekilde yola bakıyordu.

" Ayaz" duymadı.

" İyimisin" değildi farkındaydım. Yüzünü çevirip bana baktı. Hiç içten olmayan bir gülümseme takındı yüzüne.

" İyiyim ada" gözlerimi ondan çekip yola odaklandım.

" Ben değilim ama, hiç iyi değilim" yutkundum.

" Korkuyorum ayaz yine aynı şeyleri yaşamaktan ölesiye korkuyorum" arabayı kenara çekti ve durdu.

" Korkma ada ben varım merak etme" gözümden akan yaşla ona döndüm.

" Seninde başın belaya giricek hem belki baran senide öğrenmiştir ozaman ne yapacağız" kafasını eğdi ve tekrar bana baktı.

" Hava almak istermisin" iyi gelebilirdi. Kafamı olumlu anlamda salladım ve kapıyı açıp dışarıya çıktım. Bir kaç adım ilerledim ve ayazda karşımda durdu.

" Ya benim yüzümden sana birşey yaparlarsa"  bu cümleyi söylerken sesimin titremesine engel olamamıştım. Ayaz eliyle saçlarımı geriye atıp beni kendine çekti ve sıkıca sarmaladı beni.

" Şşş ada sen bunları düşünme herşey düzelicek merak etme" umarım dediği gibi olurdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Şşş ada sen bunları düşünme herşey düzelicek merak etme" umarım dediği gibi olurdu.

*

Sakin ve sessiz geçen yolculuğun ardından nihayet istanbula ulaşmıştık. İçimi huzursuzlaştıran ve daraltan düşüncelerden bir an olsun kurtulamamıştım. Eğer baranın eline tekrar geçersem beni hiç düşünmeden öldürüceğinden emindim.

KANLI ELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin