" Umurunda olmadığım için mi dün beni öptün ? "

"Unut onu tamam mı ? Baba olacaksın sen" ukala bir şekilde gülümsedi

" Sence o bebek benim umurumda mı ?"

"O senin bebeğin"

"Emin ol o bebek benim değil er yada geç bunu sana ispatlayacağım"

"Bana birşey ispatlamana gerek yok, iki sene sonra defolup gideceğim hayatından anladın mı ? Aç artık şu kilidi"

"Ezra..." ve yine sinirle sözünü kestim

"Aç şu kilidi" üzerine bastıra bastıra söylemem üzerine kilidi açtı. Suratına dahi bakmadan arabadan inip kapıyı hızla çarptım. Dersimin başlamasına 2 saat vardı. Yürümeyi tercih ettim. Koşmak istiyordum aslında deli gibi koşmak herşeyi arkamda bırakıp koşmak istiyordum. Yaseri ,geleceğimi, rahat hayatımı, herşeyi bırakmak istedim. Ama sadece istedim. Yapamam, babamın istediği gibi iyi yerlere geleceğim. "Okuyup Adam ol" demişti bana. Onun dediği gibi okuyup iyi yerlere geleceğim. Kafamda savaştığım düşüncelerle çoktan okula gelmiştim. Girişte gözüme çarpan barış ona sarılma isteği uyandırdı içimde neden bilmiyorum ama bana bakan gözlerinde huzur buluyordum. Buna dostluk mu denir yada başka birşey mi bilmiyorum. Ona doğru hızla koşarak sıkıca sarıldım uzun süre bu şekilde kaldıktan sonra nihayet ayrılabilmiştik.

"Neyin var Ezra" birşey söyleyemedim başımı yere eğip gözümden bir damla düşmesine izin verdim.

"Birşey söyle endişeleniyorum "

"Haberleri izlemedin mi?"

"Kocanın bir sürdükten çocuk peydahladığını mı ?"

"Evet"

"Umurunda olmadığını sanıyordum, galiba sen kocanı seviyorsun" zorda olsa gülümsemeye çalıştım.

"Sevmiyorum"

"Peki neden ağlıyorsun ?"

"Bak bizimkisi sandığın gibi bir evlilik değil"

"Nasıl bir evlilik?" ona herşeyi anlatacaktım bilmesinde bir sakınca yoktu.

"Anlaşmalı bir evlilik " şaşırmış bir şekilde suratıma bakıyordu

"Nasıl yani ?"

"Öyle 2 yıllık anlaşmalı bir evlilik, bu evlilik sayesinde bu üniversiteye geliyorum. "

"Ozaman sen bakiresin " soru sorar gibi söylediği söz üzerine ağzım açık kaldı. Ne kadar açık sözlü bir adam bu

"Şeyyyy.. Fazla açık sözlüsün"

"Ben.. Özür dilerim. Sadece... Şaşırdım"

"Boşversene, ben derse giriyorum"

"Çıkışta seni eve ben bırakabilirmiyim?"

"Tamam"

»®»®»®»®»®»

Ders bitiminde bende bitmiştim. Bugün zehra adında bir kızla tanıştım. Gerçekten çok şeker bir kız. Ders konusunda banada oldukça yardımcı oldu gerçekten zeki bir kız.
Üniversite çıkışında barışı ve arabasını görünce direk arabada ki yerimi aldım. Barış vakit kaybetmeden gazı kökledi.

"Derslerin nasıl geçti ?"

" Güzel. Aslında Derslerde zorlanıyordum ama zehra adında bir kızla tanıştım o bana yardımcı oluyor"

"Zehra. Bir yerden tanıdık geliyor ama" düşünür gibi yaptıktan sonra devam etti.

"Zehra soy ismi şipal mi ?"

"Evet nerden tanıyorsun"

"Eskilerden biri" şaşırdım.

"Ne yani zehra eski sevgilin mi ?"

"Evet iyi kız ama"

"Öyle" kısa kestim. Şaşırmadım değil neden ayrılmışlardı acaba? Bu soruyu bir dahaki sefere sormak üzere bir köşeye bıraktım. Düşüncelerimin ardından eve gelmiştik.

"Bıraktığın için teşekkür ederim iyi aksamlar"

" Bir yere gitmiyorum ki ben de seninle geliyorum."

"Anlamadım ?"

"Sevim teyzeler sizde bizimkilerde. Sen bilmiyorsun galiba bizde menderes holdingin ortaklarından biriyiz." bu çocuk beni sürekli şaşırtıyordu.

"Bilmiyordum" dedim evden içeri girerken. Ev ahalisi toplanmıştı herkez vardı. Koray yine herzaman ki gibi koşarak bana sarıldı. Melodinin gözü bizim üzerimizdeydi oda bana başıyla nazik bir şekilde selam verdi. Korayın kollarından ayrıldığım da yaserle göz göze geldik, bana herzaman ki öldürücü bakışlarından birini yolladı. Bende aynı şekilde karşılık verdim sinir olmuştum çünkü alev sürtüğü nerdeyse üstüne çıkacak bir şekilde oturuyordu yanında. Salona geçerek herkesle selamlaştıktan sonra en ücra köşeye oturdum barışta yanıma oturdu. Yaserin gözü bizim üzerimizdeydi bunu biliyordum ama umursamadım. Barışın babası Savaş bey söze girdi.

"Basındaki haberleri hallettik adnan ama alevin burda yaşadığı öğrenilirse şirket için pek iyi olmaz. Dikkatli olmanız lazım." ne yani burdaki herkes alevin hamile olduğunu bebeğin yaserden olduğunu biliyor mu? Peki bizim sahte evliliğimizi ? Sahte evliliğimizi biliyorlar mı ?" barış kulağıma doğru eğilip

" Evliliğinizin anlaşmalı olduğunu bilmiyorlar merak etme" aklımı okuyan barış bana cevap vermişti. Nasıl anlıyor benim ne düşündüğü mü ? Acaba insanların düşüncelerini okuma gibi bir gücü mü var? Ben de ona doğru eğilip

" Doğa üstü güçlerin olduğunu düşünmeye başladım" benim gülümseme me karşılık oda gülümsedi.

"Neden ?"

"Aklımı okuyorsun" küçük bir kahkaha attıktan sonra bende nazikçe gülümsedim.
Herkez kendi halinde sohbet icindelerdi gözüm bir an korayla melodiye kaydı sohbet ediyorlardı. Bu duruma oldukça sevindim. Gözlerim Yaseri bulduğunda kırmızı görmüş boğa gibi bakıyordu üstünde ki alevin,onu öpmesini umursamayarak. Kendimi kötü hissettim bir an sonuçta burda ki herkez bizim gerçekten evli olduğumuzu sanıyor ve benim metresi ile oynaşmalarını kabullenmem biraz tuhaflarına gidiyordu bunu farketmiştim. İşin kötü tarafı hissettiklerim gerçekten tuhaf hissediyorum şu an karşımda ona dokunuyor ve bu durum benim zoruma gidiyordu sonuçta o benim kocam!!! Yüzümü yıkamak için ayaklandığımda barış

"Ne oldu?"

"Odama gidicem, gelirim" tamam anlamında başını sağladığında Yaserin bakışları karşısında odama çıktım.
Banyoya girip elimi yüzümü iğce yıkadım. Odadan çıkacakken yaser hayvan gibi içeri daldı.

"Ne konuşuyordunuz lan o adamla fısır fısır"

"Seni ilgilendirmez çık önümden" yanından geçmeye çalıştığımda beni duvara doğru itip ellerimi kaldırıp duvara yasladı ve dudaklarını dudaklarıma kapattı. Okadar şehvetle öpüyordu ki bir an dudağımın kanadığını hissettim. Uzun bir öpüşden sonra geri çekildi ve alnını alnıma yasladı. Kurduğu cümle karşısında kalbimin durduğunu hissettim bir an

"Sen bana aitsin..."

AĞIR PSİKOPAT (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now