>23.Bölüm<

22.6K 569 27
                                    

BÖLÜMÜ 1 AY SONRASINDA PAYLAŞACAĞIMI SÖYLESEMDE DAYANAMADIM BÖLÜM UMDUĞUMDAN UZUN VE GÜZEL OLDU. OY VE YORUMLARİNİZİ BEKLİYORUM YAZIM HATALARI OLABİLİR ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLERİM...
+18 sahneler bulunmaktadır.
»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»

Evden çıktığımda saat akşam 7'ye geliyordu, siyah minibüs tipinde ki araç beni bekliyordu, kalbim ağzımda atıyor ne yapacağımı bilemiyordum, bedenim okadar yorulmuştu ki yürüyecek takatim yoktu ama gidecektim ne olursa olsun gidecek ve onu görecektim... Özlemiştim... Hızla arabaya bindiğimde melodi ve şoför dışında kimse yoktu

"Adnan amcalar nerde?" melodiye yönelttiğim soru karşısında şaşırmıştı!

"Ezra sen gerçekten iyi degilsin, iş için yurt dışına çıktılar yaa"

"Doğru ya" ellerim kalbimin üzerine gittiğinde deli gibi çarpıyordu! Son iki gündür evde sadece melodiyle ikimiz kalıyorduk, adnan amca ve aysel teyze iş seyahati için kore'ye gitmiş bir kaç gün sonra döneceklerdi, evin hizmetçileride izne ayrıldığı için melodiyle iki gün boyunca aralıksız içmiş salya sümük ağlamıştım. Şimdi ise karmaşık duygular icerisindeyim, dokunsan ağlayacak haldeydim, gözlerim dolu dolu olmuştu ama bir yanımda heyecandan kalbimin durmasına neden olacaktı, ellerimin kalbimin üzerinde olduğunu fark eden melodi

"Derin derin nefes al, kalbin duracak heyecandan" havaalanına melodi ile gidiyorduk, ona doğru döndüğümde kıkırdadığını fark ettim

"100 günün sonunda geliyor" sıcacık gülümsedi

" Evet geliyor"

"Geliyor gelmesine de korkuyorum melodi"havaalanına yaklaşmıştık.

"Neden korkuyorsun ?"

"Ya beni unutmuşsa, ya eskisi gibi olamazsak ?" yanıma gelip teselli verircesine sırtımı sıvazladı

"Sıkma canını abim seni seviyor" bişey diyemeden omuzlarımı silkmek ile yetindim. Seviyormuydu? Ya ben seviyormuy dum ? Hiç bir zaman hiçbir şeyden tam olarak emin olamadım. Ne aşkımdan, ne savaşımdan. Ne ondan nede kendimden . Emin olamıyor insan. Bazen beni gerçekten sevdiğini önem verdiğini düşünüyordum, bazende aptalca geldi bu düşünceler ve vazgeçtim herseyden. İnsan kendi sevgisinden bile emin değilken başkasından nasıl emin olabilir ki ? Öylece boşluktayım o yokken, 'zamanı geri getirmenin yolu olsaydı keşke' demedim az, dayanmaya çalıştım, belki gelir belki bir gün karşıma çıkar diye bekledim. Bunun ne zor olduğunu bir ben birde allah bilir... Ama şimdi geliyordu karşıma çıkacaktı dakikalar sonra, ne olursa olsun özlemiştim onu, karnımın içindeki kelebekler her an kanatlarını açıp gökyüzüne varmamı sağlayacak gibiydi. Araba havaalanında durduğunda nefesimin kesildiğini hissettim, girişten girdiğimizde ortalığın kalabalık olduğunu fark ettim, bekleme yerlerine geçip oturduğumuzda melodi

"Yarım saat var daha" heyecandan elimin ayağımın titremesine engel olamasamda sakinleşmeye çalışıyordum, 15,20 dakikadır bekliyorduk ve ben hala titriyordum, sakinlesmem gerekiyordu!!

"Ben bir su alim sakinleşemedim bir türlü" melodi çok geçmeden gülümseyerek cevap verdi

"Tamam hadi bekliyorum" adımlarımı hızlandırıp, suyu es geçerek lavaboya girdim,elimi yüzümü yıkadıktan sonra karşımda ki aynaya diktim gözlerimi, berbat görünüyordum, zayıflıktan gozlerimin altı morarmış,saçım başım dağılmış bir vaziyetteydim, üstümde ki kıyafetlerde çok sıradan harar gibiydi, o geliyordu ve ben korkunç görünüyordum, umursamadım onu görmek için can atıyordum. Lavabodan çıktıktan sonra suyu es geçerek bekleme yerine doğru ilerledim, melodiyi gördüğümde biriyle sarılıyordu... Biraz daha yakınlaştığımda onu gördüm... Buradaydı... Gelmişti!! Olduğum yerde dona kalmış,dolmuş gözlerle ona izliyordum, özlemden başka hiç birşey hissediyordum öylece ona bakıyordum,zaman kavramı durmuştu, bulunduğumuz ortamda ikimizden başka kimse yoktu sanki, onu seviyordum... Ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, ne kadar kalbimi kırarsa kırsın, yinede seviyordum... Gözleri beni bulduğunda bir anlığına kalbim tekledi sandım, bakışlarıyla beni baştan aşağı süzdü, gözlerimden akan yaşı elimin tersiyle asice sildiğimde, üzerine atlayıp yüzünün her zerresini öpmemek için kendimi zor tutuyordum, gözlerim dudaklarına kaydığında sırıttığını dudağının üste doğru kıvrılmasından anladım, bir süre sadece bakışmakla yetindik... Çok geçmeden yaşlı gozlerimin içine bakarak kollarını kocaman açtı. Durmayacaktım!!! Onun yokluğu canıma tak etmişti, yeterdi bu kadar ayrılık. İlk başlarda hızlı adımlarla ona ilerlemeye başladım fakat koşmazsam heran gidecek gibi duruyordu, onu tekrardan kaybedecek gibiydim, koştum, koştum ve koştum, hızla kucağına atlayıp sıkıca sarıldım, kokusunu doyasıya içime çektim... O hiç ummadığım anda çıkmıştı karşıma,sonra anlamıştım ki insan hayattayken yeniden doğabiliyormuş, sıcacık dokunmuştu kalbime o an anlamıştım ki eğer insan gerçekten isterse mevsimlere dönüşebiliyormuş. Bana sarıldığı an,o an anladım ki bazı sarılmalar güvende olduğunu sağlayacak kadar temiz,yüzümde küçük tebessümler uyandıracak kadar güçlü olabiliyormuş, hiç bitme... Tüm acılarla tanışmıştı şu avuç içi kadar kalbim, gidişlere şahit olmuştu gözlerim, sen gitme... Yarım yaşamak zorunda bırakma. Işığım ol karanlığıma...Ne kadar süre bu şekilde kaldığımdan haberim dahi yoktu fakat deli gibi ağlıyordum,nihayet kucağından indiğimde elini yüzüme koyup baş parmağıyla elmacık kemiklerimi okşadı ve gözyaşlarımı sildi

AĞIR PSİKOPAT (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now