14: AŞKI TANIMLAMAK

38.9K 1.9K 531
                                    

Şimdi diyeceksiniz ki, bu bölüm ne? Durun hemen celallenmeyin, hemen açıklıyorum.

Kitabımızın çok kısa olduğunu düşündüğünden yeni yerler eklemek istedim. Böylece daha çok moment okuyacağız. Her bir ipucu bizi Ruh hastası komşuya götürecek.

Keyifli okumalar :) seviliyorsunuz. Böyle bilgileri daha erken öğrenmek istiyorsanız beni takip edebilirsiniz.

"Yalın- olmasa da olur."

BÖLÜM: 14- AŞKI TANIMLAMAK

Hiç aşık oldunuz mu?
Hiç kalbinizin deli gibi, karnınızda kelebeklerin uçuştuğunu hissettiniz mi? hissettiyseniz sizi imreniyorum, nasıl bir duygu? Aşık olmaktan bahsediyorum, nasıl bir duygu? Hiç yaşamadım da. Evet hiç aşık olmadım, bu deli kalbim kimse için atmadı. Atsın ister misin? Diye sorarsak cevabım hayır olurdu. Neden? Üzülmek istemiyorum, bundan başka mantıklı bir açıklama bulamıyorum çünkü.

Bir yanım birisini sevmek isterken diğer yanım ona engel oluyordu, sevmek istemeyen yanım daha çok ağır basıyordu. Olmasa da olur...

Karşıma çıkıyor, el ele tutuşan genç çiftler. İşte o an onları imreniyordum. Yeri geldi baba gibi olan yeri geldi bir sevgili olan birisini kim istemezdi ki? Sen istemezsin, dedi şüküfe. Gülümsedim ve elimdeki kumandanın kırmızı tuşuna basarak televizyonu kapattım. Sabahtan beri romantik diziler izliyor; kendimden geçiyordum. İki saattir neden aşk hakkında düşünüyordum sanıyorsunuz?

Elimdeki kumandayı oturduğum koltuğun diğer bir ucuna attım, sarkıttığım bacaklarımı kendime çekip kollarımı bacaklarıma doladım. Sıkıldığımdan uğraşacak bir şey bulmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Ölmüş gibiydim, üstüme toprak atan yoktu. Sıkılmaktan ağlayacaktım neredeyse.

Dakikalarca ayak baş parmağımla bakıştıktan sonra aklıma benim bir kardeşim olduğu geldi, sinsice gülümseyerek koltuktan kalktım ve mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Mutfağa girdiğimde annemin tavukları doğradığını gördüm. Demek ki akşama tavuk sote vardı, keyfim yerine geliyordu Allah'ım!

Bakışlarımı annemden çektikten sonra annem beni fark etmiş ve birkaç saniye bana bakmıştı. Ben annemi umursamadan buzluğu açıp içinden sabah doldurduğum buzluğu çıkartıp ters çevirdim ve buzların çıkması için hafifçe vurdum. Birkaç vuruştan sonra üç tane buz çıkmıştı. Keyifçe gülümseyip anneme yandan bir bakış attım. Kaşlarını çatmış 'sen iflah olmazsın.' Der gibi bakıyordu. Şirince bir gülümseme yollayıp Ali Can'ın odasına doğru ilerlemeye başladım.

Mutfaktan çıkmış, koridorda sessiz bir şekilde ilerliyordum. Elimdeki yavaş yavaş eriyen buzları umursamayarak Ali Can'ın odasının önüne geldim. Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım. Birkaç saniyeden sonra 'gel' sesini duyunca kendimi gülmemek için zor tuttum.

Sol elimde tuttuğum buzları arkama alıp sağ elimle kapıyı açtım, içeriye girdiğimde Ali Can masasında oturmuş ders çalışıyordu. Arkasını dönüp bana bir bakış attıktan sonra tekrar önüne döndü. Kapının kolunu tutmayı bırakıp kapıyı kapatmadan Ali Can'a doğru ilerledim. Arkasına geldiğimde iyi bir abla edasıyla konuşmaya başladım.

"Ne yapıyorsun ablası?"
Bana bakmadan testini çözmeye devam edince sinirlendim istemsizce, bu erken sinirden dolayı elimde tuttuğum buzları Ali Can'ın sırtına bıraktım bir hamlede. Elimden kayan giden buzlara bakamdan koşarak odadan çıktım ve Ali Can'ın bağırmalarına kulak asmadım.

KOMŞU SORUNSALI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Where stories live. Discover now