24: YENİ PLAN

48.8K 2.5K 542
                                    

*Düzenlendi

BÖLÜM: 24- YENİ PLAN

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

BÖLÜM: 24- YENİ PLAN

Boğuluyordum, evet doğru duydunuz boğuluyordum. Düşüncelerimin içinde boğuluyordum ve bana yardım eden hiç kimse yoktu. Düşünüyordum, deli gibi düşünüp duruyordum. Tek yaptığım buydu ve kafayı yememe az kalmıştı. Hayır az kalmamıştı; ramak kalmıştı ve ben artık bu belirsizlikten sıkılmıştım. Kısacası bu oyundan bunalmıştım, amacı neydi bunun? Benimle derdi neydi? Ne istiyordu benden?

Aklımda dönüp dolaşıyordu bütün sorular, hiçbirine cevap veremiyor dımdızlak kalıyordum düşüncelerimle baş başa. Bu adil miydi? değildi, sadece bana sessiz olmamı söyleyip hayatıma bir daha müdahile etmemek üzere def olup gidecekti. Bu, bu kadar zor olmamalıydı. Bu işte başka bir şey vardı; sadece eğlenmiyordu ya da bana ders vermeye çalışmıyordu. Bu işin sonunda hayatımı etkileyecek bir şeyin olduğunu biliyordum ve elimden hiçbir şey gelmiyordu. Aslında her şeyi burada çözmem gerekiyordu, gözümü saran sır perdesini aralamam gerekiyordu.

Sinirden ve belirsizlikten ağlamak istiyordum, net olmayan şeylerden her zaman nefret etmişimdir ama bu yaşadığımız şey sinirlerimi bozmaya yetiyordu. Bana yazan her kimse benimle oyun oynuyordu ya da benden istediği bir şey vardı. Bana vermek istediği mesaj neydi? Bana ne anlatmak istiyordu? ya benden gerçekten sessiz olmamı istiyordu ya da başka bir şey istiyordu, peki ya ne? Gerçekten sessiz olmamı isteseydi her gün bana yazmazdı, mantıken bir şeylerin peşindeydi ve ben bu işin peşini bırakmayacaktım. Gerekirse hepsini aynı anda sorguya çekecektim, hangi sıfatla?

Düşüncelerimden bir hamlede sıyrılıp dikkatimi Su'ya verdim.
"Acar olduğundan şüphe ediyorsun yani?" diye sordu Su, başımı olumlu anlamda sallayıp "Kupa gördüm diyorum sana!" deyince düşünmeye başladı. Derin düşündüğü belliydi, o da en az benim kadar merak ediyor ve bu işin gereksiz yere uzadığını düşünüyordu.

"Yani haklı düşünüyor olabilirsin ama ne malum onun olmadığı?" siye sorunca şüpheye düştüm. Neden böyle düşündüğünü bilmiyordum, neye dayanarak böyle düşünüyordu? Bütün ipuçları Acar'ı göstermiyor muydu? evet onu gösteriyordu.

Moralim bozulmuştu, ne yapmamız gerekiyordu?

Ben kara kara düşünürken Su'yun aklına bir şey gelmiş olacak ki "Akşam Nermin Teyzelere misafire gidiyoruz." diye bana döndü. Anlamsız gözlerle ona baktım. Nermin teyzeden çok o eve gidiyorduk anasını satayım! Bu kız neyi yaşıyordu acaba? ben evlerine gidip her şeyi denememiş miydim?

"İki seferdir deniyorum ama hala bir yol kat edemedim." deyince alaylı bir şekilde bana cevap verdi. Egosu yine üzerindeydi.

"Canım o zaman ben yoktum." dedi ve eliyle saçlarını düzeltip devam etti. "Şimdi sen oyalayacaksın ben bilgi alacağım." deyince gülümsedim ve başımı olumlu anlamda salladım. İki kişi olmamız riski aza indiriyordu, bilgi almamızı kolaylaştırıyordu.

"Başımıza yine bir bela almayalım da," deyince kahkaha attı. Keyfi yerine gelmişti anlaşılan ama benim hala keyfim yerinde değildi.

"Belasız yaşayamayız, biliyorsun?" deyince başımı olumlu anlamda salladım ve akşamı düşünmeye başladım. Umarım sorunsuz bir şekilde bu geceyi atlatabilirdik yoksa işler bok yoluna doğru ilerliyordu. Bu sefer kimse kurtaramazdı.

*

"Anne lütfen," diyerek annemin dizlerine kapandım. Bacağına sarılıp bir yere gitmesini engelledim. Şu an annemi ikna edemezsek başka zaman asla ikna edemezdik. Annem, ne olursa olsun ikna etmemiz gerekiyordu.

Su, "Hadi be Hilal teyze yap bize bir güzellik." dedi ve cilveli bir tonda devam etti. "Sana damat getireceğim ha." deyince annem gülümsedi ve başını tamam anlamında salladı. Annem böyle şeylere takılmıyordu, Su'yu da öz kızı gibi gördüğünden onun içinde eş armaya başlamıştı. Saçmaydı ama komikti bir yandan. İlk defa bu saçma şey işe yarıyordu, annemi, bu kadar kolay tav etmek kolay değildi. Her yiğit bunu beceremezdi, Su'da bu yiğitlerin başı oluyordu.

Annem bize yandan bir bakış attı.
"Siz yine bir şeyler karıştırıyorsunuz ama hayırlısı," diyerek cebinden telefonunu çıkardı. Yavaş hareketler ile telefonu ile uğraşıp telefonu sol kulağına götürdü. Bir kaç dakika bekleyişin ardından annem sessizliğini bozmuştu. Biz de Su ile yan yana durmuş; olan ve bitecek şeyleri izliyorduk.

"Alo Nermin, canım müsait misin?"

"..."

"Bizim kızlar sana gelmek istiyor da?" deyince ikimizin de istemsizce gözleri kocaman oldu. Annemin bu kadar açık sözlü olacağını bilseydik biz yapardık yahu!

Fısıltı halinde "Anne böyle konuşmamıştık!" deyince annem eliyle dur işareti yapıp "Tamam canım, geliyoruz." deyince derin bir nefes verdim. En azından Nermin Teyze sorgulamamıştı, bu iyi bir işaretti. Bu fırsatı düzgün değerlendirmeli; daha o eve adım atmamız gerekiyordu.

Su korkudan koluma yapışmış sessizliğini bozmuştu, kalbinin hızlı attığını hissedebiliyordum. O da en az benim kadar heyecanlıydı. Her gün böyle bir aksiyon yaşamıyorduk çünkü.

Su "Kalbimize iniyordu Hiloş Teyze." deyince annem gülümseyerek bizi iteleyerek mutfaktan çıkardı.

"Hadi hazırlanın bakalım, damat seçelim." deyince gülmeden edemedik. Annemin şakaları da böyleydi, gerçekten böyle bir istekle gitmediğini biliyorduk ve kendi aramızda şakalaşıyorduk. Bu annemi kendime daha yakın hissetmeme neden oluyordu. Böyle bir anne herkese nasip olmazdı.

Çok değişik bir annem vardı ama onu çok seviyordum. Her şeyden çok...

 Her şeyden çok

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Su)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Su)

1-Su'yu kiminle yakıştırıyorsunuz?

KOMŞU SORUNSALI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Where stories live. Discover now