21.Bölüm

25.3K 1.3K 223
                                    

Doğu'dan

(Karaca'nın yanından çıktıktan sonra)

Çok benziyor'du.

Boyu, yüzü, gözleri. Herşey'i ile benziyordu.

Ama...

Ama o ölmüştü.

Kafamın içini istila eden düşünceleri bir kenara bıraktım ve evimin önüne geldiğimi fark ederek araçtan indim.

Apartmana girdiğim zaman asansöre yöneldim. Kabine girdiğim zaman dört numara'ya bastım ve ayna'ya bakarak saçlarımı düzelttim.

Tam kapılar kapanacak iken bir el girdi araya.

Kaşlarımı çatmış kim olduğunu bakmak için arkamı dönecek iken içeri giren kişi ile şok yaşadım.

Bu o,

Zeynep Elfin...

Oda kabine girdiği zaman beni gördüğün de büyük bir şok yaşadı.

Kalbi hızlı atmaya başlamıştı çünkü göğsü hızlı bir şekilde inip, kalkıyor du.

Koku, bu koku onun kokusu ile aynıydı.

Asansör birinci kata geldiğinde ona baktım, göz ucu ile bana bakıyordu.

"Daha önce tanışmışmıydık acaba? çünkü bana baya tanıdık geldiniz." dedim.

Gözlerini iki saniye gibi bir süre kapattı ve tekrar açarak bana baktı.

Lütfen,

Lütfen o ol...

Sanki bir şey söylemek istiyordu da söyleyemiyor, çekiniyor gibi bir hali vardı.

"B-Ben sizi hastanede gördüm sadece. Sanırım başkası ile karıştırmışsın" dedi ve önüne geri döndü.

"Çok benziyorsunuz" dedim.

Bana hemen döndü,

"Anlamadım, k- kime?" dedi sesi hafif titremiş ve kekelmişti, tekrar.

"Sevdiğim kız'a" dedim buruk bir tebbesüm ile.

Bana baktı, yutkundu ve benim gibi bir tebessüm oluştu yüzünde.

"Biliyormunuz?" dedi.

"Neyi?" diye sordum merak ile.

"Sevdiğim adam'a çok benziyorsun" dedi ve o acı gülümsemesini yüzüne kondurdu.

Bende onun gibi acı dolu bir gülümseme sundum.

Asansörden ses gelince geldiğimi anladım.

İkimizde aynı anda kapıdan çıkmak için adım attık.

Ve tam o sırada yüzünü daha iyi inceledim.

Biraz öyle kaldık ve hemen geri çekildik.

Elimi uzattım çıkması için, başını eğdi ve geçti.

Sol tarafa dönünce onun da karşı dairenin kapısını açtığını gördüm.

"İyi günler Zeynep" dedim ve kendi kapıma adımlayarak açtım.

"İyi günler... Doğu'm" dedi.

Durdum sessizce söylemişti onu ama, duymuştum.

Hemen kapıyı kapatıp içeri girdim.

"Neden,

Neden bana yaşadığını söylemedin,

Neden beni o kalp acısı ile bırakın,

Neden her gün beni de öldürdün,

NEDEN!!!"

Belimi kapıya vererek yere doğru oturdum.

Gözyaşlarım akar iken, hıçkırıklara tek tek ağzımdan firar oluyordu.

Ama aklıma gelen bugün ki konuşmamız ile Gülümsedim.

Ne demiş Sezen Aksu;

Mağlubiyettir aşk,
Bir selamına bile yenilirsin...

Ben bugün onun konuşması ile huzur'u bulmuştum.

Ve tekrar bırakma gibi bir düşüncem yoktu.

Hemen gözlerimi sildim ve ayağa kalktım, kapıyı açarak karşı daire'ye ilerledim.

Kapıyı çaldım.

Bir dakika sonra kapıyı açmıştı.

Gözlerine baktığım zaman kırmızı olduğunu gördüm ağlamıştı.

"Zeynep" dedim.

Acı çeker bir ses ile.

Bunu demem ile akmayı bekleyen gözyaşları bir bir aktı.

S*kerim nedenini ulan bulmuştum işte.

Kendime çektim ve sarıldım.

Yazar'dan

İki gençte bir daha bırakmamak üzere sarılmışlardı.

Bunca zaman ayrı kaldıkları için ağlamışlardı.

"Doğu'm ben özür dilerim, seni öyle bıraktığım için çok özür dilerim." demişti kız hıçkırıklar arasında.

"Eğer babam beni öyle öldü göstermeseydi... Dedem beni yaşlı birisi ile evlendirecekti. Doğu ben özür dilerim seni bırakmamalıydım ama ben seni seviyorken başkası ile yapamazdım."

Oğlan şok içinde kız'a bakıyordu.

Hiç bir şey şuan umurunda değildi.

Çünkü o da onu seviyordu.

Kız'da, oğlan'ı seviyordu.

Kızın anlına bir öpücük kondurdu.

" Ben de seni seviyorum Zeynebim. " dedi.

Ve işte onların hikayeside başlamışdı.

Adam, sevdiği kız'a kavuşmuşdu...

Kız, sevdiği adam'a kavuşmuşdu...

Ama bilmedikleri şey vardı, herşey artık şimdi başlıyordu.

Onları artık bekleyen bir yol vardı.

Bakalım bir gün ayrılacaklarmıydı, yoksa ayrılmamak üzere bağlanacaklarmıydı birbirlerine.

♠️


Selam.

Bu bölüm benim hiç içime sinmedi ya:((

Kısa olduğu için sövebilirsiniz.

Sınır:110 oy ve 110 yorum.

Kendinize iyi bakın.

Görüşürüz.









KOD ADI: SİMURGWhere stories live. Discover now