thirty six; look into your heart and you'll find that the sky is yours

4.1K 454 64
                                    

36; Kalbinin içine bak ve gökyüzünün senin olduğunu anlayacaksın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

36; Kalbinin içine bak ve gökyüzünün senin olduğunu anlayacaksın.

'

Kollarımda uyumakta olan bedeni yatakta yalnız bırakarak kalkarken sarılması için benim yerime yastığımı koydum, Jeongguk yastığın tamamını bedeninin yanına çekerken gülümsemeden edemedim.

Jimin ile yaptığım konuşmanın ardından Seokjin'den benim için Fransa'da sahil kasabası bulmasını istemiştim bana ve delirdiğimi söyleyerek telefonumu suratıma kapatmıştı. Birkaç saat sonra birkaç seçenek içeren internet bağlantıları göndermişti.

Jeongguk birkaç saat ayrı kalmış olmamıza rağmen beni özlediğini söyleyerek peşimde dolanırken bağlantılara ayrıntılı bir şekilde bakma fırsatı bulamamıştım, onu kollarımda uyuttuktan sonra şimdi rahat bir şekilde inceleyebilirdim.

Onu rahatsız etmemek için odadan çıkarak salona girdim, dizüstü bilgisayarı masanın üzerine koyduktan sonra açtım ve ekranın gelmesini beklemeye başladım. Sandalyeyi ileri geri sallarken kendimi oldukça heyecanlı hissediyordum.

Jeongguk'u tanıyalı sadece yedi ay gibi bir süre olmuş olsa da onun varlığı tüm hayatımı mükemmel hale getiriyordu, geriye dönüp bakmak ve onsuz geçirdiğim yılları düşünmek bile istemiyordum. Ona olan aşkımın sınırı yoktu, bir okyanus misali varlığı derine yayılıyordu.

Açılan ekrana bakarken Jeongguk'un hayalini anlattığı düğünü düşündüm, çok fazla kişi istemiyor ama gösterişli olsun istiyordu. Onun her şeyin en iyisini hak ettiğini biliyordum ve ona bunları vermek istiyordum. Jeongguk uzun bir süre boyunca bana karşı içinde biriktirdiği hisleri yaşama fırsatı bulduğu anda ailesi tarafından bir zorbalığa maruz kalmıştı, onun hastanedeki halleri ya da başındaki sargı ne zaman zihnime düşse o adamı öldürmek istiyordum.

"Hyung..."

Jeongguk'un sesini duyana kadar onun geldiğinin farkında bile değildim, kasabaları araştırmaya çok fazla dalmıştım. "Güzelim." diye mırıldandım, yerimden kalkarak onu kollarımın arasına alırken başını omzuma yasladı, gözleri neredeyse kapalı haldeydi. "Neden yanımda değilsin?" diye sordu, uzanarak bilgisayarın ekranını indirdim, bir kolumu beline dolayarak onu benimle birlikte koridora yönlendirdim. "Bir şey bakmak istedim, ben olmadan uyuyamıyorsun, değil mi?" diye sordum alayla, dudak büzerek beni onaylarken saçlarını sevdim.

Beraber yatağa uzandığımızda yastığı aramızdan alarak kollarımın arasına girdi, başını boynuma saklayarak sıcak nefeslerini tenimde hissetmeme sebep olurken "Kötü bir rüya görmedin, değil mi?" diye sordum, başını iki yana sallayarak reddederken buna inanmak zordu, Jeongguk'u ben toparlamak için savaş verdikçe insanlar yaralamaktan çekinmiyorlardı.

sabah yıldızı' taekookWhere stories live. Discover now