twenty nine, so close your eyes, escape this town for a little while

5.3K 572 97
                                    

29| Bu yüzden gözlerini kapat, küçük bir zaman için bu şehirden kaçalım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

29| Bu yüzden gözlerini kapat, küçük bir zaman için bu şehirden kaçalım.

Zaman geçiyordu, ben değişiyordum ve önceliklerim bir bir yerini değiştirirken Jeon Jeongguk en tepeye yerleşerek orada olmayı sürdürüyordu.

Ligin bitimine kısa bir zaman kalmıştı ve ben bazen neden hala devam ediyor olduğumu sorgulayıp duruyordum, istediğimi yaparak bir açık hava turnuvasında yarışarak birincilikle bitirmiştim ve daha fazlasına ihtiyacım var mıydı?

Beni hangi kısımda olmak tatmin edecekti ve oraya ulaşabilecek miydim?

Beynimin içinde dönen soruların arasında kaybolmuş giderken kapım aralandı ve duştan çıkan Jeongguk altında bir şort ile yatağa yaklaştı, gözleri hafif kızarık halde üzerime uzanırken hala nemli olan saçlarında şampuanının kokusu yayılıyordu.

Bugünkü maç onu oldukça yorduktan sonra kollarımın arasına gelerek sığınmak istemişti ama ben bazen, fazls doyumsuz olabiliyordum. O altımda kıvranırken ve yaşarmış gözleri ile bana bakarken kendimi defalarca içine itmekten, dudaklarının arasından adımın dökülmesinden ve parmaklarımızın birbirine geçerek güç almasından hoşlanıyordum.

O banyoya girerken çarşafları değiştirmiş, misafir odasındaki banyoyu kullanarak kısa bir duş almıştım. "Uykun mu var bebeğim?" diye sordum, yanağını göğsüme yaslamış haldeyken beni onaylayan mırıltılar çıkardı.

Jeongguk ağırdı fakat bunu sorun etmiyordum, bana kedi gibi sırnaşması çok hoşuma gidiyordu. "Bebeğim?" diye mırıldandım, gözleri hafif aralanarak yeniden kapandı, parmaklarım siyah tutamların arasında gezinirken "Bu gece gidelim mi bu şehirden?" diye sordum, gözkapakları aralanarak büyümüş gözbebekleri ile bana bakarken bu sevimli haline kıkırdadım, saçlarına minik bir öpücük bırakarak kokusunu içime doldurduktan sonra gülümsedim.

Uykuya dalmış bedeni üzerimden alarak yataktan kalktım, başını yastığa bıraktıktan sonra dolabımın bir köşesinde duran siyah sırt çantasını alarak sandalyenin üzerine bıraktım. Kendim için bir şort ve tişört alırken, Jeongguk için de benzer kıyafetler alarak çantaya koydum. Kendi kendine mırıldanarak uyumaya devam ederken onu saatlerce izleyebileceğimi biliyordum.

Hazırladığım çantanın fermuarını kapattıktan sonra telefonlarımızı şarja taktım, Seokjin'e onun yanına gelemeyeceğime dair mesaj gönderdim ve odadan çıktım. Onunla olduğum sürece kimsenin umurumda olmadığının farkındaydım, Jeongguk benim her şeyim olmuştu ve bundan asla şikayetçi değildim, bu hoşuma bile gidiyordu.

Jeongguk ile bir gece pizza ve bira eşliğinde yaptığımız dertleşmede sevgi ile büyüyen bir çocuk olarak kendini keşfettiğinde ailesine gittiğini ve o andam itibaren ona verilen tüm sevginin geri çekildiğini söylemişti. Sevgi ile büyüyen birinden bunu çalmak, onu ortada bırakmak, kalbimi acıtıyordu.

sabah yıldızı' taekookWhere stories live. Discover now