fourteen, my heart knew that i couldn't

6.9K 808 293
                                    

14} Ve sonra, beni sahipleniyorsun

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

14} Ve sonra, beni sahipleniyorsun. Ve içimdeki her şey, buraya ait olduğumu hissetmeye başlıyor, herkesin bir eve ihtiyacı olduğu gibi...

aurora, exist for love

Yarın sabah Avustralya'ya uçacak olmak, gerilmeme sebep oluyordu. Geçtiğimiz iki hafta boyunca yoğun bir çalışma dönemine girmiştim.  Doktor elimde sorun olmadığını söylediğinde ilk birkaç gün, sakin antrenmanlar yapmanın ardından sıkı bir sürece girmiş ve Seokjin ile karşılıklı maçlar yapmaya başlamıştık.

Onun neden koç olmayı seçtiğini hala anlamıyordum, benden daha başarılı bir tenis oyuncusu olduğu kesindi, tüm antrenmanlarda beni öylesine yormuştu ki, kendimi sorgulamama sebep oluyordu.

Bu yoğun süreçte Jeongguk'u sadece bir kez görebilmiştim, antrenman dönüşü onun evinin önünde beklerken yanıma gelmiş ve biraz konuşmuştuk.

Kollarım onun beline sarılı halde durduğumuz yarım saat bana asla yetmemiş olsa da gözlerimi açacak halim olmadığını fark etmek, onu güldürmüştü.

Şimdi bavulumu toparlarken Jeongguk'un benim için yaptığı anahtarlığa bakıyordum, iki hafta içinde sürekli mesajlaşmış olsak bile onu özlemiştim ve bu bir ay, etrafımda onun varlığı olmadan ne yapacağımı bilmiyordum.

Bavulu kapatarak kenara koymanın ardından yatağın ucuna oturdum, dün gece Jimin ve Yoongi hyung ile vedalaşmış, bir ay sonra Kanada'da görüşmek üzere sözleşmiştik. "Sağdıcım olmadan evlenemem Taehyung, oraya sağlam bir şekilde gel." diyerek bana sarıldığında, gülmeden edememiştim, en yakın arkadaşımın sevdiği insan ile yoluna devam ettiğini görmek beni mutlu ediyordu.

Evin kapısı çaldığında ahjummanın açmasını bekledim fakat dün ona bir aylık izin verdiğim aklıma geldiğinde ayaklandım. Seokjin bir şeyleri unutmamam için on kere aramış olmasına rağmen içinin rahat etmediğine emindim. Kapıyı açtığımda gördüğüm beden, Seokjin'den oldukça uzaktı.

Jeongguk.

Ellerini önünde birleştirmiş, giydiği bol hırkasının içinde kaybolurken kapımda öylece dikiliyordu. "Bana veda etmeden gitmeni istemedim." dedi, uzun saçları önüne dökülüyordu ve bakışlarındaki tatlılık ona dayanmama engel oluyordu.

Kollarından tutarak içeri çektim, beline sarılırken onun elleri omzuma tutundu, boynuma dolanarak o da bana sarıldığında kokusunu içime çektim. Sıcacık bedeninden ayrılmak istemesem de ondan uzaklaştım, önüne gelen saçlarını kulağının arkasına attım. "Veda etmemize gerek yok, bir ay sonra döneceğim." dedim, gülümsemeye çabalasa da bunu beceremedi.

sabah yıldızı' taekookWhere stories live. Discover now