Bölüm 17

19.8K 701 1.4K
                                    

Not :Sınırlar dolduğunda yb gelecektir ma size yalan borcum vardır:)..iyi okumalar 🕊

#Sınır 150 vote 1200 yorum

Medyada : Amed 🎈

Kendimi kaybetmiş bir şekilde ara sokaklardan geçerken sebebsizce kendimi sorgulamaya başladım.Ben kimdim?Her insan isminin anlamını taşıyorken ben neden karanlıktım?ailem neden yok ?sevdiğim neden beni biraz olsun sevmedi ?neden kendimi viran olmuş bir şehir gibi hissediyordum?neden!!

Göz yaşlarım özgürlüğüne kavuştuğunda evlerinin önünde oturan iki kadın bana üzüntüyle baktı.Umursamadan yürüdüm,sola döndüğümde ise duvarın önüne çöküp hıçkırarak ağladım.Artık hem öksüz hem yetimdim,babamın ölüm haberini el gibi uzaktan duymuştum.Ezra ve Havin söylemekte kararsız kalmışlardı,kader  bu ya ben yine ölüm haberini kapı eşiğinde duymuştum.

Annemin öldüğünü ise babamın o kadınla konuşmasında duydum.Ben duyduğum haberle kahrolurken onlar annemin ölümünden mutluluk duyuyorlardı.O kadın annem hakkında inciti sözler söylediğinde dayanamayıp karşılarına çıktım,ağlayarak annemin ölmediğini yalan söylediklerini dediğimde ise babam beni o kadının yanında dövdü.Sırf o kadına yaranmak için beni daha yaşarken yetim bıraktı,içimdeki acının tarifi yoktu.Onun ölümüne zerre üzülmemem gerekiyordu değil mi ?ama ben ona daha hiç hesap soramadım.Ne beni çocukken ölesiye dövdüğü için ,ne annemin hatıralarına saygısızlık edip sonradan tüm izlerini sildiği için ne de beni mal gibi sattığı için ona hiç hesap soramadım.

Yine onunla yüzleşemeden en iyi bildiği şeyi yapmış benden uzaklaşmıştı.Acı zihnimdeki geçmişi canlandırdığında yutkunamadım,o adam benden bir kere bile af dilemedi.Bir kere beni sarmalamadı,hep diğer kardeşlerimin aaa pardon ne demişti üvey annem onlarla asla denk olmadığım kardeşlerimi korudu.Oysa annesiz kalan ben ona sığınmak istedim,ondan başka kimim vardı ki ?Ama o adam kanatlarının altına bir beni sığdıramadı.Yaşarken söyleyemediklerimi mezarının yanı başında söyleyecektim!

Göz yaşlarımı elimin tersiyle silip çömeldiğim yerden kalktım,dizlerim uzun süre öyle durmaktan ağrıyordu.Elimi duvara sürterek yürümeye başladım,çocukken sokakta yürüdüğümde hep böyle duvara elimi sürterek yürürdüm.Şimdi çocuk rozelin kendisini aşsağılayan asla bir parça sevgi vermeyen adamla yüzleşecekti.Her adımımda geçmiş acılarım tekrar tekrar callanıyordu.Yoldan geçenlerin acıyan bakışlarını üzerimde hissettigimde başımı kaldırarak yürüdüm.Yüksek ihtimal dudağımdaki tokat izi ve boynumdaki parmak izlerinden kocası tarafından şiddete uğrayan bir kadın olduğumu düşünüyorlardı.Benim ruhum kanıyordu ama onlar sadece bedenimdeki bir kaç gün sonra geçecek ize bakarak acıyorlardı.

Ben Rozelindim,asla fırtınaya savrulup gitmiyeceğim.omzumu dikleştirip hızlı adımlarla yürümeye devam ettim.Yaklaşık bir saatin sonunda çoçukluğumun hapishanenesine geri döndüm.Rengi solmuş kahve demir kapının önüne geldiğimde Berzan abinin beni aldığı gün babamın arkamdan ettiği hakaretler aklıma geldi,yutkunamadım.Neyle karşılacağımı tahmin ederek derin bir nefes alıp açık olan kapıdan içeri girdim.

✨✨DİCLEDEN ...

Dün akşamdan beri Rozelin evde yoktu.Başına bir şey mi geldi diye içten içe endişelensemde kimse bir şey dememişti.Akşam yemekten sonra dayanamayıp Revşan ablaya nerede olduğunu sorduğumda hayıflanarak"kafasına göre teyzesine gidip geliyor,gördüğün gibi eş olarak sorumsuz biri "dedi.Sözlerine karşılık "Rozelin bence sorumluluğunu bilen bir kadın,hem teyzesinden başka bir ailesi yok ki.Onu özleyip yanına gitmesi çok normal " dedim.Nedenini bilmediğim bir şekilde ondan hiç haz etmiyordu,bu şekilde her fırsatta onu kötülemesi çok yanlıştı.Rozelin bu sorunlarla uğraşacak kadar çok güçlü bir kadındı,gerçekten neden gittiğini bilmiyordum.

EMANET (Final Oldu)Where stories live. Discover now