"Taeh-" pekala öperdi. Dudaklarımı araladığım an, kendi dudaklarını benimkilere bastırmaktan çekinmemişti. Bundan hoşlanıyordum, temas etmemizden ve dahasından fakat böyle bir ortamda beni öpmesi çok fazla utanmama neden olmuş, geriye çekildiği gibi ne kadar hızlı olduğunu umursamadan başımı boynuna resmen gömmüştüm.

Derin nefes aldığından dolayı şişen göğsü elimi oraya koyma isteğini arttırırken aralık dudaklarının arasından sessiz bir sızlanma çıkarmıştı. "Kurdun kurduma kur yaparken nasıl durabilirim ki? Jeongguk, güzelim lütfen sakinleş." Göğsüm sıkışacak gibi hissederken belimi istemsiz olarak bükmüş ve çok ama çok sessiz bir şekilde inlemiştim.

Hadi ama havaalanının ortasında etkilenmiş olamazdım!

"Taehyung bana güzelim deme." diye çıkıştım elimde olmadan. Aslında anlatmak istediğim şey, bana insanların olduğu yerde böyle seslenmemesiydi çünkü gerçekten etkileniyordum fakat o an için Taehyung'un bu dediğimi tamamen farklı anladığını fark edememiştim.

Tepki vermedi, belimden daha sıkı tutarak iyice kendine çekti beni ve diğer eliyle saçlarımı okşadı. Bu sırada gözlerimi etrafta gezdirmiş ve bizim gibi koltuklarda oturan küçük bir çocukta takılı kalmıştım. Üç ya da dört yaşlarında gözüküyor, irice açtığı büyük gözlerini üzerimizden çekmiyordu. Elimde olmadan gülümserken çocuğun tombul yanaklarını kendi elleriyle sıkıp bana karşı gülümsemesini beklemiyordum.

Bunun heyecanıyla birlikte Taehyungun göğsünden kalkıp, bana bakması için bacağını sıkıştırmıştım. Pekala onun yanında tam bir aptal olduğumu daha önce söylemiş miydim?

"Taehyung bak, bize gülümsüyor görüyor musun? Tanrım o çok tatlı, yanaklarına bak!" heyecanlı heyecanlı anlatırken bir anlığına ona doğru dönmüş ve kaşlarımı çatmıştım. O tarafa bakıyordu fakat gözleri çocuğun üzerinde değildi. Daha önemlisiyse gözlerindeki saf nefretin göğsümü sıkıştırmasını hayretle izlememdi.

...

"Üzgünüm, fazlasıyla tozlanmış olmalı burası. Şimdilik camları açalım, yarın sabah temizlemesi için birini çağırabilirim." saatler süren bir uçak yolculuğu sonrasında hala inanamadığım bir şekilde burada, Taehyung'un Amerika'da ki evindeydik.

Öyle çok sıkılmıştım ki uçakta, bir ara Taehyung'un telefonuyla oynamış bir sürü fotoğrafımızı çekmiştim. Heyecanımdan dolayı yol boyunca gözüme tek gram uyku girmemişti ve şimdi bayılacak gibi hissediyordum.

Burnuma uçuşan toz tanecikleri nedeniyle birkaç defa ard arda hapşurduğumda, Taehyung evin kısa süre içinde neden bu kadar tozlandığıyla alakalı söylenip duruyordu. Doğruyu söylemek gerekirse şu an umrumda değildi.

"Taehyung" dedim elimle gözlerimi kaşıyıp kocamam esnerken. "Çok uykum var, uyuyalım mı?" salonun camlarını açıp bana döndüğünde başını iki yana sallamıştı. "Önce duş almalıyız."

Omuz silktim bedenimi kanepeye atıp esnerken. "Sen al ben uyurum burada olmaz mı?" gözlerimi kapatmadan hemen önce dudaklarıyla dilini ıslattığını ve onun hemen ardından piercinglerini çıkarttığını görmüştüm. Mayışan bedenimin yanı sıra, açılmamaya and içmiş göz kapaklarımla birlikte kendimi bıraktığım kanepede deliksiz bir uyku çekmeye hazırdım. Eğer Taehyung bedenimi kolları arasına alıp kaldırmasaydı.

"Ne yapıyorsun?" dedim tepkimin aksine kollarımı boynuna sararken. Bu hareketime gülmüş, sanki beni kucağında taşımıyormuş gibi rahat bir tavırla yürümeye başlamıştı. "Banyo edeceğiz dedim ya Jeongguk, niye şaşırıyorsun bu kadar?"

Normal bir zamanda olsak deli gibi heyecanlanır, kurdumu zapt edemezdim fakat öylesine mayışmış bir haldeydim ki mızmızlanmaktan başka hiçbir şey yapmadım.

Adımları hızlandı, merdiveni tırmandı ve en sonunda banyo kapısını aralayıp duraksadı. Nefeslerim hızlandı farkında bile olamadım.

Bedenimi, ayaklarım üzerinde duracağım şekilde bıraktı. Elleri işini bilir halde üzerimdeki her şeyi çıkartırken yarı kapanık gözlerimle yüzünü izledim. Çok güzeldi. Tanrı şahit ki çok güzel ve özeldi.

Çok kısa sürdü üzerimdeki her şeyin kirli sepetine atılıp, çırılçıplak kalmam. İlk önce direkt olarak tenimle temas eden hava yüzünden irkildim fakat bu kısa sürdü. Birkaç saniyeliğine kapattığım gözlerimi tekrardan aralayıp üzerindekileri çıkartan Taehyung'u izledim.

Çırılçıplak teni üzerinde tek bir kusur aradı gözlerim fakat bulamadan tekrardan gözleriyle buluştu. Çok farklı bakıyordu, sanki bir şeyleri anlamaya, çözümlemeye çalışır gibi. Bu beni istemsiz olarak heyecanlandırdı. O da tıpkı benimkiler gibi kıyafetlerini kirli sepetine bırakırken, birkaç adımda ardıma geçip duş kabininin içerisine girdi. Suyu açtı, sıcaklığını ayarladı ve kullanacağı şampuanla duş jelini kolaylık olsun diye üst raftan alıp, en alttakine koydu.

Onun yanıma gelmesini beklemek yerine ben adımlarımı duş kabinine doğru attım. Öyle uykum vardı ki, sıcak suyun buharı bile burada ayakta uyumama neden olabilirdi. "Gel güzelim" diye fısıldadı kollarını açıp suyun altına girerken. Bekletmeden kollarının arasına girip başımı omzuna yasladım. Yaydığı feromonlar burnumu kaşındırıp bir-iki defa hapşurmama neden olurken bu hareketim onu güldürmüş ve beni daha sıkı kucaklamasını sağlamıştı.

"Çok tatlısın biliyorsun değil mi?" düşünemiyordum bile fakat o an karşı çıkmak adına araladım dudaklarımı. "Ben tatlı değilim Taehyung, ben çok seksi bir omegayım." güldü, hatta daha çok kıkırdadı. Ben de tutamadım kendimi, tıpkı onun gibi kıkırdamaya başladım.

Dudaklarıma hızlı bir öpücük bırakıp, elleriyle bedenimi ovalamaya başlaması ise beni kaskatı kestirdi. Dudaklarının bir sonraki rotası yanaklarım olurken, dişlerini ara sıra yanağıma bastırmaktan geri durmadı. "Taehyun-" diyeceğim sıradaysa, onun geri çekilmesine neden olan bir şey oldu.

Kapı çaldı.

Havaya kaldırdığı kaşlarıyla birlikte geriye çekildiğinde duş kabininden çıkmak için yanımdan geçti. "Burada bekle, birazdan geleceğim Jeongguk." dedi.

Fakat gelmedi.

...
Bolum sonu.

Kontrol edemedim hata varsa yazin lutfen 😕

Bolumun sadece sonunu begendim boyle sacma sapan bir sey oldu siz gecis bolumu farz edin lutfen..

Sizi seviyorum, saglicakla kalin.

-Kumsal

Lick Me | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin