27-Lies

4.7K 584 223
                                    

27-Yalanlar

Güney İttifakı
Deltanın Evi

"Minik Bebeğim Taehyung,

Yıllar sonra bu mektubu okuyorsan büyük ihtimalle ölmüşümdür.

Sana yüzüne karşı anlatamadığım her bir gerçeği açıklamak istiyorum. Bu annenin itiraf mektubudur.

Baban diye bildiğin o adam aslında baban değildi.

Konuya böyle birden girmem pek mantıklı olmadığından her şeyi sırasıyla açıklayacağım sana.

Baban olarak tanıdığın adam Kim klanı liderinin oğluydu. Genelde Batı İttifakı'nı yöneten klandır Kim klanı. Ben ise Lee klanının büyücü sınıfından gelen bir omegaydım. Bizi diğer büyücülerden ayıran şey anneannemin büyülü omega olmasıydı. Yıllar sonra ise ben anneannemden büyülü omegayı devraldım.

Tam o sırada baban bildiğin adam Kim Hwangjoon ile bir davette tanıştık. O davetten bir hafta sonra ise Hwang'dan bir evlilik teklifi aldım. Ona aşık değildim ama hoş bir adam gibi görünmüştü. Bu sebepla kabul ettim evliliği. Evliliğimizden kısa bir süre sonra ise Hwang Batı'nın liderliğini aldı.

İlk çocuğum Seokjin'e hamile kalana kadar her şey iyiydi. Tek sorun sadece onun beni mühürlemiş olması ve benim onu mühürlememe izin vermemesiydi. İlk başta bunu çok sorun etmemeyi seçmiştim. Keşke sorun etseydim.

Evliliğimizden yaklaşık altı ay sonra Seokjin'e hamile olduğumu öğrendim. Bu benim için mutluluk vericiydi ama Hwang bunu öğrendiğinde tuhaf davranmaya başladı. Sürekli olarak bana bir omega bebek istediğini söylüyordu. Sebebini hiç açıklamadı. Sonradan fazlasıyla iyi bir şekilde açıklayacaktı çünkü.

Seokjin doğduğunda ise gerçek yüzünü gösterdi. Sürekli bir şiddet ve aldatma karıştı ilişkimize. Ondan kurtulmak için planlar yaptım. Onu öldürmeyi planladığımı anladığında beni oğlumla tehdit etti. Eğer o ölürse görevlendirdiği biri de oğlumu öldürecekti. Genç ve toydum. Dediklerinden ve tehditlerinden korkuyordum. Bu sebeple ona dokunmadım. Bunun yerine kaçmayı planladım.

Birkaç kez denedim de. Oğlumla birlikte kaçmaya çalıştığım her seferinde beni buldu ve benim yerime daha minicik bir bebek olan Seokjin'i cezalandırdı sürekli. Benim gözlerimin önünde bebeğime acı çektirdi ve ben hiçbir şey yapamadım. Büyülerimi kullanmadığımı düşünüyorsun değil mi? Tabiki kullandım. En azından denedim.

Büyü güçlerimi kullanamamam için bana ilaçlar veriyormuş. Ben ise bunu çok sonradan fark ettim. Fark ettiğimde ise çok geç kalmıştım. Öğrendiğimi anladığında gizlice yaptığı şeyi açıktan yapmaya başladı. Hala vücudumda gezinen ilaçları atamadan yenilerini enjekte ederek beni sürekli etkisiz hale getirdi.

Sonunda vazgeçtim kaçmaktan. En azından iyi bir plan yapana ve uygun bir zaman bulana kadar. Ancak o zaman gelmeden Hwang Seokjin'i öldürdü.

Daha üç yaşındaydı. Birlikte oynadığımız normal bir sabahtı. Ancak adamları geldi ve bebeğimi çekip aldılar benden. Zehirli meyve suyu içirdi minik bebeğime. Sonunda baba sevgisi göreceğini düşünerek babasına güvenen oğlum güveninin bedelini canıyla ödedi. Ben yine hiçbir şey yapamadım.

Oradaki herkesi yok edebilirdim ama güçlerimi kullanamadım. Kanımda o güç emici ilaçlar dolaşıyor ve beni işe yaramaz biri haline getiriyordu.

Onu öldürmeye çalıştım. Ama dediğim gibi büyü güçlerimi uyutmuştu. Onu lanetlemeye çalıştım. Yemin ederim denedim. Onu öldürmek için çabaladım. Ancak hep başarısız oldum. Tek yapabildiğim oğlumun soğuk bedenine sarılıp ağlamak oldu.

Omega of the SouthWhere stories live. Discover now