25-Save Me

4.8K 574 401
                                    

25-Kurtar Beni

Güney İttifakı
Deltanın Evi

Taehyung uyandığında Jeongguk'u yanında bulamamıştı. Hamileliğin verdiği hassaslıkla normalde umursamayacağı bu olay şimdi buruklaşmasına sebep olmuştu.

Dün gece güzel geçmişti. Jeongguk, Taehyung'a sarılmış ve yüzünün her bir noktasını öpücüklere boğmuştu. Dudakları sızlayana kadar öpüşmüşlerdi. Hatta Jeongguk, Taehyung için şarkı bile söylemişti.

Her şey güzeldi. Ta ki sabah oluncaya kadar.

Taehyung burukluğunu geri plana atıp yataktan kalktı. Dolabından ince beyaz bir bluz, siyah kumaş pantolon ve iç çamaşırları alıp banyoya girdi. Hizmetli o uyanmadan yıkanabilmesi için küveti hazırlamıştı. Kıyafetlerini yerdeki kilimin üzerine bırakıp saten pijama üstünün düğmelerini çözmeye başladı.

Üstü omuzlarından sıyırdığında gözleri yan taraftaki boy aynasını buldu. Pijama altını kasıklarına kadar sıyırıp karnını izlemeye başladı. Hala düzdü. Ufak bir şişkinlik bile yoktu. Bebeği sadece bir aylık olsa da heyecanlıydı karnı için.

Henüz delta babasına vermemişti bebek haberini. Ona sürpriz yapmak istiyordu. Bu sebeple önce Noeul ve Bayan Jeon'a açıklayacaktı. Sonra da sade ama güzel bir kutlamayla Jeongguk'a söylemeyi düşünüyordu. Özel olsun istiyordu.

Her şey bebeği kadar özel olsun istiyordu.

Saten pijama altını da iç çamaşırıyla birlikte sıyırıp yere bıraktı. Dikkatli bir şekilde sıcak küvete girdi ve sırtını su sayesinde ısınmış mermere yasladı.

Neden unuttuğunu bilmediği anıları Batı İttifakına girdiği an geri gelmişti. Bir çeşit büyü gibiydi ve Batı İttifakı sınırlarında bu büyü bozulmuştu sanki. Üzerinden büyünün ağırlığı kalkmıştı ama anılarını birden hatırlamak zihnine iyi gelmemişti. Zihni yorgundu. Bedeni de yaşadıkları yüzünden yorgundu.

Taehyung gerçekten yorulmuştu.

Sessizce temizlenip dikkatli bir şekide çıktı küvetten. Yumuşak bornoza sarınıp vücudunu kuruttu. Saçlarını havanın sıcaklığı yüzünden nemli bıraktı. İç çamaşırlarını ve kıyafetlerini giydi. Saçlarını dağınık bırakıp çıktı banyodan. İçi pamuklu olan terliklerini ayaklarına geçirip fazla ses çıkarmadan odasından çıktı ve merdivenleri indi.

"Günaydın lider omega." diyen neşeli ses karşıladı onu. Noeul'e samimi bir şekilde gülümseyip masadaki yerine, deltanın sol tarafındaki sandalyeye oturdu. "Günaydın." dedi Noeul kadar neşeli olamayan sakin bir tonda. "Jeongguk nerede?" diye devam etti.

"Sabah çıktı. Sanırım ordunun aniden toplanıp öylece Batı'ya götürülmesi ufak bir sorun çıkarmış." dedi Noeul. Taehyung'un solan yüzünü görünce kendi patavatsızlığına içinden küfürler edip "Ama abim çabucak halleder. Büyüyeceğini sanmıyorum. Daha önce de böyle şeyler oldu." diyerek durumu toparlamaya çalıştı. Ancak sonunda "İyice batırdım değil mi?" diye sorduğunda Taehyung elinde olmadan kıkırdadı.

"Jeongguk'un olmaması işime gelir." dedi durgun bir tonda. Bayan Jeon ve Noeul'ün dikkatini çektiğini fark ettiğinde "Çünkü size söylemem gereken bir şey var." diye devam etti.

"Dinliyoruz." diye ikisi adına konuştu Bayan Jeon. Derin bir nefes aldı Taehyung.

"Hamileyim." diye tek seferde söyledi az önceki durgun haline zıt bir heyecanla, gözlerini yumarak. Bir süre tepki alamadı. Tek gözünü çekingen bir şekilde araladığında karşılaştığı manzara elindeki kaşığı ile öylece donmuş bir suratla kendisine bakan Noeul ve ağzı aralık bir şekilde kendisine bakan Bayan Jeon'du.

Omega of the SouthWhere stories live. Discover now