6-My Omega

11.2K 1.1K 1.1K
                                    

6-Benim Omegam

Güney İttifakı
Şehir

"Yanıyor mu hala?"

"Hayır, geçti sayılır."

"Çok üzgünüm Yoongi. Sen birden öpünce ben onu tamamen unutmuşum." Alfa elindeki bardağı da bitirip masaya bıraktı.

"Cidden buna ihtiyacın var mıydı Jimin? Dudakların yeterince güzel."

"Şimdiye kadar geçmesi gerekiyordu. Neden böyle oldu ki?" dedi Jimin mahçup bir şekilde.

Taç takma töreninden sonra Yoongi Jimin'i öpmüştü. Ancak Jimin'in sürdüğü yağ yüzünden birkaç dakikadır dilim yanıyor diye sızlanıyordu.

"Kusura bakmayın ama biraz abarttınız Alfa Min. O kadar da acı değildi. Sadece kırmızı biber tozuyla yağ karışımıydı." dedi beta. Alfa ona cevap vermek için ağzını açmıştı ki delta ondan önce davrandı. Amacı tartışmayı kısa kesmekti.

"Birazdan yüzükler takılacak ama nişanlanacak kişilerin uğraştıkları şeye bak. Sen," diyerek betaya döndü delta. "Git ve yüzüğü getir. Siz de toparlanın artık. Misafirlerimizle ilgileneceğimiz yerde Min'in ağlamalarıyla uğraşıyoruz." Son dediği cümleyle bacağına alfadan tekme yedi.

"Taehyung sen de benimle gel. Yüzüğü alalım." Onayladı onu omega.

"Yüzük ikinci kattaki çalışma odasında, kasada." Arka cebinden ufak bir anahtarlık ve one bağlı birkaç anahtar çıkardı. "Sen alırsın. Benim biriyle buluşmam gerekiyor."

"Hey," diyerek onu durdurdu omega. "Hangi oda olduğunu bilmiyorum ki."

"Sağ taraftan üçüncü oda. Sen bulursun Taehyung." dedi ve omegayı dinlemeden hızla uzaklaştı.

Taehyung elindeki anahtarlıkla kalabalık salondan çıktı. İkinci kata giden merdivenlere ilerledi. Hala çalınan müziğin sesi kulağına gelse de her bir adımında müzik sesi azalıyordu. İkinci kata geldiğinde müzik tamamen arkada kalmıştı. Uzun koridorda yavaş adımlarla ilerledi. Etraf sessizdi ve bu onu ürkütüyordu.

Sağ taraftan üçüncü kapı kilitliydi. Açmak için anahtarları denedi. Sonunda biri kapıyı açtığında karanlık odaya girdi. Yanında herhangi bir ışık yoktu. Geri dönmeyi düşünse de pencereden giren ay ışığının yolunu yeterince aydınlattığına kanaat getirdi.

Kasanın nerede olduğunu bilmiyordu. Beta onu öylece bırakınca ise sormayı unutmuştu. Odayı araştırmaya karar verdi. Önce çalışma masasını inceledi. Sonra masanın arkasındaki kitaplığa bakındı. Sırayla odanın her yerine baktı ama kasayı bulamadı.

Kitaplığı tekrsr incelerken tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. Bir şeyler ters gidiyordu. Aniden içine anlamlandıramadığı hisler doluşmuştu. Arkasında bir şeyin varlığını hissetmesiyle hızla arkasını döndü. Karanlığın içinde başta hiçbir şey göremedi. Sonra karanlığın içinde hareket eden silüeti fark etti.

"Kimsin?" diye sordu sert bir sesle omega. Koridorun kör noktasında kalan kişi onun sesiyle hafifçe kıkırdadı. Yavaş adımlarla koridoru aydınlatan gaz lambalarından birinin altına ilerledi. Işığın altında ortaya çıkan yüzle gülümsedi. Deltanın askerlerinden biriydi. Arada birbirlerini başlarıyla selamlıyorlardı.

"Sen miydin alfa? Korkuttun beni." Sessiz kaldı alfa. Adımlarını odanın içine ilerletti. Taehyung ile arasında bir iki adımlik mesafe kaldığında duraksadı.

"Ne arıyorsun?" dedi sakin bir sesle.

"Buranın kasasını." Kafasını salladı alfa.

"Burada." diyerek masanın arkasına geçti alfa. Kitaplıktaki bir bölmeden tüm kitapları çıkardı. "Anahtar gerekiyor." Elindeki anahtarı uzattı omega. Alfa kasayı açtı ve içinden nişan yüzüğünü çıkarıp omegaya verdi.

Omega of the SouthWhere stories live. Discover now