Üzerindeki bedenin gözlerinde gördüğü duygular ciğerlerini yakıyordu artık. Gözlerini ayırmak istemediği bedenin kendisini ters çevirmesi yüzünden hayal kırıklığına uğrasa da bileklerinde hissettiği tutuşlarla nefesleri teklemişti. Önce bileklerinin etrafına sonrasında da yatak başlığına sıkıca bağlanan kalın kemer arkasını dönmesine izin vermeyi bırakın hareket ettiremeyecek kadar sıkıydı. Kafasını çevirmeye çalışsa bile ne yaptığını göremediği bedenin aniden bacaklarının arasına yerleştiği an derin bir nefes çekti içine. Birkaç saniye sonra da içini doldurulmasıyla inlemesini tutamadı.

"Duvarların oldukça ince olduğunu biliyorsun değil mi Mark?"

Alayla konuşan Jaehyun'a gözlerini devirmeden edemedi. Derin nefesler alarak içindeki varlığa alışmaya çalışsa da Jaehyun buna izin vermiyor, gittikçe daha derinlerine gömülüyordu. Tamamının içinde olduğunu kalçalarına değen baldırlarla anladığında derin inlemesini yine tutamamıştı.

"Seni benim mi susturmam gerekiyor yani?"

Mark duyduğu cümleyi daha kavrayamadan yatak başlığına bağlanmış fuların çözülmüş ve ağzından geçirilip kafasının arkasından bağlanmıştı çoktan. Eş zamanlı olarak içinde hareketlerine başlayan Jaehyun ile elleri tutunacak bir yer aramış, bacakları refleks olarak kapanmaya çalışmıştı. Baldırlarından sıkıca tutulması bacaklarını sabitlerken iki yana açık olmasına rağmen Jaehyun'un bastırmasıyla daha çok açılmak zorunda kalmış, kasık ve baldır bölgesinde kramplar oluşturmuştu. Esnek olmayan bedeni için hiç uygun bir pozisyon değildi ve bacaklarının şimdiden acıyla uyuştuğunu hissederken deliğindeki hareketler zevkin doruklarına çıkarıyordu. Jaehyun hem acıyı hem de zevki aynı anda yaşatıyordu Mark'a.

Jaehyu'un hareketleri hızlandıkça Mark nefeslerini kontrol edemez olmuştu. Ağzındaki kalın fular nefes almasını engelliyordu ve burnundan aldığı nefesler yetmiyordu artık. Hızlı ve düzenli hareketlerine devam eden Jaehyun altındaki bedenin mahvolmasından zevk alıyormuş gibi boşalmamak için kendisini tutmaya başlamıştı. Nefeslerinin düzensiz olduğunu ve artık bacaklarının titrediğine şahit olduğu bedeni artık rahat bırakması gerektiğini fark ettiğinde Mark'ı rahatlatmaya bir yandan da hızını mümkünmüş gibi arttırmaya başlamıştı. Son vuruşlarına geldiğini hissettiğinde önce Mark'ın elini beyaza boyamasına izin vermiş ardından da kasılıp duran deliğe kendisini bırakmıştı. Kendisini uzun süredir boşalmamak adına tuttuğu için normalde kat kat daha fazla gelen menisi Mark'ın bacaklarından akmaya başlamıştı henüz delikten çıkmamasına rağmen.

Önce ellerini çözdü Mark'ın. Ardından da hala içindeyken ters çevirdi bitap düşmüş bedeni. Ağzındaki fulardan akan salyaları gördüğünde hızla boğulmaması için ondan da kurtulmuştu. Hızlı temşo yüzünden doğru düzgün nefes alamayan Mark, yutkunamadığı için ağzına birikmiş bütün salyalarını serbest bırakmıştı. Çenesinden boynuna doğru yönelmeleri önemseyeceği en son şey bile değildi. Bacaklarının hala titriyor olması ve içindeki menilerin Jaehyun tarafından dışarı akmasına izin verilmemesi yorgun bedenine fazlaydı.

Jaehyun dağılmış olan bedenden gözlerini alamıyordu ancak çok fazla geldiğinin bilinciyle daha fazla içinde durursa karnının ağrıyacağını düşündü. Titreyen bacakları sakinleştirmek için hafif hafif okşarken yavaşça ayrıldı kızarmış delikten. Menilerin nehir gibi kalçasından çarşafa aktığını hisseden Mark kısılmış sesiyle boğuk bir inleme bırakmıştı. İçinden akanları hissettikçe bacaklarının titremesi artıyordu ve Jaehyun'un bunu izliyor olduğu gerçeği hiç de yardımcı olmuyordu.

Nefeslerini toparlayabildiği ve sakinleştiğini fark eden Jaehyun, beyaz tenin ev sahipliği yaptığı bacakları tuttu ve arkasını dönmesine yardım etti Mark'ın. Bacaklarını bu sefer hafif araladıktan sonra konuştu.

"Meniler içinde kalmamalı. Onları hafif ıkınarak çıkartmalısın ki karnın ağrımasın."

İlgili ve yumuşak sesiyle konuşması uykusu gelen Mark'ı iyice rahatlatmıştı. Bacaklarındaki titreme uzun sürse de sonunda durmuştu. Tüm kaslarını gevşeterek oldukça hafif ıkınmalarla içini akıtmaya çalışan Mark uyuşan deliğinden akan sıvıları yavaş yavaş hissedebiliyordu. Tuhaf ve soğuk olan bu hissi fazlasıyla sevmişti. Yorgun bedenini kontrol edemediği için oldukça uzun sürse de menilerden kurtulmuş ardından da Jaehyun tarafından karşıdaki yatağa taşınmıştı. Terli olmaları ya da Mark'ın bacaklarının hem kendisinin hem Jaehyun'un menileri ile kaplı olması o an ikisinin de umrunda değildi.
Bu soğuk kış gününde odalarını sevişmeleriyle ısıtmış olmanın mutluğu vardı üzerilerinde.



...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
No Talk Between Us | JaeMarkWhere stories live. Discover now