💍¬°あな~たに¦>For You~^^💍

4.3K 243 477
                                        

MH: Seni affetmiş değilim Jungkook. Ama... Ama aramızda ki soğuk havayı birazda olsa dağıtmaya çalışacağım.

JK: Min Hae... Ben... Neyse, önemli değil. Senin adına sevindim. Sınav için yani.

MH: Teşekkür ederim. Şey... Ben odama gideceğim. İyi geceler sana.

Tam gidicek iken kolumdan tutmuştu.

JK: Gitme-

MH: Vazgeçmemi mi istiyorsun?

JK: Hayır!

MH: O zaman.

Yataktan kalkıp kendi odama gitmiştim. Umarım onu azıcık da olsa affetmekle iyi bir halt yemişimdir. Tanrım çok uykum geliyor~

Yatağıma dönüp direk uykuya dalmıştım.

SABAH 🕒

EW: Min Hae~ Min Hae~ Min Hae~~~

MH: Kim o papağan gibi kafamın üstünü ütüleyen kişi?!

EW: Uyan artık. Öğlen oldu.

MH: Eun Woo?!

EW: Efendim küçük hanım?

MH: Bana şöyle demeyi keser misin?

EW: Hayır küçük hanım.

MH: Tamam şimdi sabah sabah konuşamayacağım bu konuyu. Lavaboya gitmem gerek. Dibimden çekilirsen... lütfen.

EW: Hmmm... Peki.

Yataktan kalkıp banyonun kapısını açtım.

MH: Ayrıca sanada günaydın. Sabah kuşu.

EW: Ne?

MH: ㅋㅋㅋㅋㅋㅋ!

EW: Gel buraya!

Üstüne kapıyı kapatıp kilitlemiştim.

MH: Yüzünü görmen gerekirdi! ㅋㅋㅋㅋㅋ!!!

EW: Ordan çıkınca görücem seni.

MH: Onu o zaman düşünürüm artık. Sabah kuşu~ ㅋㅋㅋ!

O söylenirken dinlemeden musluğu açtım ve yüz bakımımla ilgilendim.

30 DK SONRA~

Banyodan çıkacaktım ama ya Eun Woo kapının önünde bekliyorsa?

Yavaş ve sessizce açıp kafamı çıkardım.

MH: Ohhh, gitmişşş!

Tam kapıyı kapatıp üstümü değiştirmek için gardrobun kapısını açıcakken aynada ki şahısı gördüm. Perdenin arkasında! Ayrıca elinde bir bardak su vardı. Tanrım!

MH: Yaklaşma! Ölürsün!

EW: Sabah kuşu he?

MH: Bir adım daha atarsan... Atarsan...

N'olur? Salak kafam...

EW: Neyse, neyse. Eliden kaçamazsın zaten.

Yavaşça yanıma yaklaşmaya başladı. Direk kapıya kaçtım.

Lanet olsun! Kilitlemiş...

MH: Ah... Şey dur. Hadi o suyu bırakalım. Ayrıca kahvaltıya geç kalacağız? Değil mi?

EW: Huh... Tamam. Öyle olsun.

MH: Oh be- AHHH!

Bir anda buz gibi su başımdan aşağıya dökülmüştü.

Beni kolunun tersiyle kenara kaydırıp kapıyı açarken konuşmaya başladı.

EW: İnsanlara hala çok çabuk kanıyorsun, küçük hanım. Üstünü değiştir de kahvaltıya gel.

Kapıyı kapatıp gitti...

MH: EUN WOO!!!!!

Pislik kuş. Görürsün sen öcümü alıcağım!

Hızlıca üstümü değiştirip saçlarımı havluya gezdirip aşağıya indim. Sinirlice merdivenleri inerken arkamdan o ses geldi.

JK: Günaydın, Min Hae!

MH: Günaydın, Jeongguk.

Gülümseyip önden gitmişti. Herkes buradaydı. Çoğu kişi günlerdir burda yok. Olsalarda ben konuşmuyordum.
Ama şu an masada Namjoon, Jin, Suga, Jungkook, Hobi, Taehyung ve Jimin vardı. Ayrıca abim ve Seo da çaprazımdaydı. Ama o kişi! Karşısında oturduğum kişi! EUN WOO! Şerefsiz-

EW: Bana öyle şerefsizmişim gibi bakma.

MH: Hıa-!!!

JK: Nihayet herkes burda.

SEO: Hm! Böyle bir sofra görmeyeli uzun zaman olmuştu. Birlikte olmak çok güzel!

Enerjisine diyecek yok... Tabi o Suga ile sevgili oldu. Artık bana bakar mı?

Ben masada anca sinirli bir şekilde Eun Woo'ya bakıyordum. Sinirlerimi bozuyor dangalak. Ne yapıp edip iki bardak suyu kafasına dökeceğim. Hatta yetmez o bütün sürahiyi dökeceğim! Çeşmenin altına mı kafasını koysam acaba-

EW: Beni izlemek yerine yemeğine dön.

MH: Gıcık şey!

Herkes kendi arasında konuşup gürültü yaparken bizde kimse anlamasın diye sessizce konuşuyorduk. Ama biri anladı. Yanımdaki şahıs...

JK: Bir sorun mu var aranızda?

MH: Hayır-

EW: Evet.

MH: Seni geberteceğim!

JK: Sakin olun.

Gülümseyerek kahvaltısına devam etmişti. O değişti mi yoksa ben mi çok yanlış hatırlıyorum onu? Sanki fazlaca gülümsüyor ve nazik... Genelde ciddi bir yapısı olur.

EW: Ellerinize sağlık.

SEO/JİN: Afiyet olsun~

Hmm, demek yemeği Jin ve Seo hazırlamış... Beni neden çağırmadılar!? Kıskandım... Bende Jin ile yemek yapmayı seviyorum!

EW: Hey bücür. 2 saate hazırlan ve arabamda beni beklemiş ol.

MH: Ne? Nereye?

Hızlıca gitmişti... Bu ne şimdi? Beni bir yere mi götürecek? Yoksa bu bir savaş mı? Hmm, ne olabilir?

SEO: Uuuuu~

MH: YOK ARTIK. Seo!

JK: Min Hae? Aranızda başka bir şey mi var?

MH: Ya ne alaka!? Benim hayatımda tek kişi oldu ve o olacak! Seo seninlede sonra görüşücem!

SEO: O anlamda dememiştim ki?

SG: Boşver. Onlar hep atarlı. Üzülme sevgilim.

SEO: Hm~ ^^

Koşturup Eun Woo'nun yanına gittim.
Kafasına bir tane çaktım.

EW: N'apıyorsun bücür?

JK'DAN

Hayatımda tek kişi oldu ve o olucak... Ben! Min Hae~ Sevgilimmm~

EUN WOO'DAN

MH: Benim inadıma mı yapıyorsun bunu?

EW: İyilik de yaramıyor... Bende Luna Parka gidip eğleniriz demiştim...

MH: Haaaaa Luna Park mı?

Luna Park diyince nasıl da herşeyi unutuveriyor bücür şey... ㅋㅋㅋㅋ
Hala bir çocuk.

EW: Evet. Dün sınavı kazandın diye düşündüm. Çok çalıştın ve yorulmuştun. Kötü günler geçirdin. Dedim ki ben bunu en sevdiği yere götüreyim.

MH: YUPPİİİİ!!!!

SINIR: 90 oy 200 yorum~

Sınırın çok olduğunu düşünüyorsunuz ama bende çok zor zamanlarda buraya gelip sizin için yazmaya çalışıyorum. O yüzden bence hak ediyorum. Umarım bu bölümü sevip sınırı geçersiniz. 🦋 🤍

🍷-Sezon 2!'🥂'MAFYA JJK¬🍸Место, где живут истории. Откройте их для себя