🍓¬°Kang Min Hae
🍷¬°Jeon Jungkook
JK: Sevgilim biraz sakin olur musun? İyi geçicek. Eminim bundan.
MH: Of... Kahretsin çok korkuyorum. Jungkook, ya heyecandan birşey yapamazsam!?
JK: Kang Min Hae! Seninle konuştuk bu konuyu ama sevgilim. Hm? İyi...
Neşeli ve heyecanlı bir şekilde okuldan koştura koştura çıkıp arabaya bindik.
SEO: Çok heyecanlıyım! Sence kaç tane seçenek vardır?
MH: Bilmem... Ama en güzel gelinlikçiye gidiceğimizi biliyorum!
^^
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
MH: Çok abartılı ve beyaz değil...
SEO: Ya çalışan kız az önce söyledi. Seçeneklerin hepsi en popilerleri. Sana kalsa gelinlik bile giymek istemezsin...
MH: Çünkü sevmiyorum. Ama bak bu güzelmiş. Dur bekle giyinip geleceğim.
SEO: Peki. Bu 12. Denemen umarım çabuk seçersin. Çünkü bar'a geç kalıcaz.
Koştura koştura kabine gidip elimde ki hoş bulduğum bir parçayı hızlıca giyinip Seo'nun karşısına geçtim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
SEO: Sade istediğini söylemiştin-
MH: Evet biliyorum sade değil. Ama en güzeli bu. Sence? Yakıştı mı?
Yanımıza gelen çalışan sıcak gülümsemesini gösterip konuşmaya başladı.
KZ: Çok yakıştı. Çok güzelsiniz.
MH: ㅋㅋ Teşekkür ederim. Sizde öyle.
SEO: O zaman bunu rezerve edelim.
KZ: Peki efendim.
MH: Evet bu olucak. Hemen çıkarıp geliyorum.
Yakınlarda Jungkook'un bana evlilik teklifi ediceğini kimse bilmiyordu. Sağolsun Jin oppam ilk duyduğu an gelip bana söyledi. ㅋㅋㅋ
Rezerve ettiğimiz elbisenin işlemlerini bitirip arabaya bindikten sonra hızlıca bar'a gittik. Herkes bizi bekliyordu ve biz fazla geç kalmıştık. Olsun. Sınav sitresimi atmış oldum. Mutluyum. Hemde çok!
-
🕒 22.08
Evet! Sonunda gelmiştik. Çok şık bir yerdi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
MH: Seo ben lavaboya gidip geliyorum. Sen devam et.
SEO: Tamam tatlım.
Hızlıca yürüyüp lavabo'nun olduğu koridora girdim. Minik odalar vardı koridorların kapısında. Cidden herkes iğrençti. Bir dakika?
Ayaklarım geri geri gidip istemsizce gözlerimi küçük odalardan birine çevirdi. Gördüklerimle göz bebeklerimin büyüdüğünü bile hissediyordum. Sinirlice dudaklarımı yalayıp ısırırken gözlerim kapanım açılıyordu. Nefes alışım o kadar çok hızlanmıştı ki boğazım kurumuştu.
Jungkook... Başka bir kızla resmen yatıcak kadar mı istedin sevişmeyi?
Gözlerimde ki yaşlar dudaklarıma kadar gelirken hızlıca geri dönüp bizimkilerin yanına gittim. Yanaklarım kızarmış bütün bedenim sinirden sıcaklamıştı. Terlemiştim ve kendimde değildim.
Masaya yaklaşınca herkesin kahkaha attığını ve ne kadar çok eylendiğini gördüm. Eğer şimdi oraya gidersem hem bana ne olduğunu sorucaklardı ki dilim varmıyor. Hem de üzüleceklerdi. O kahkaha sesleri kulağımda çınlarken arabaya koştum. O kadar kendimi kaybetmiştim ki ne kadar hızlı sürdüğümün farkında değildim. Önümde bir araba kırmızı ışık için durmuşken ben saniyeler sonra ona çarpıcaktım. Kendime gelip frene bastım.
Gözlerim kocaman açılmışken içimde ki yanma hissini net bir şekilde hissediyordum. Yeşil ışık yandığı an dakikalar içinde evin önündeydim. Koşarak göz yaşlar içinde eve girdim.
Gözlerim bir şeye daha şok olmuştu. Evin ortasında Eunwoo bana bakıyordu. Onu 2 yıldır görmüyordum...
EUN: Min Hae? Neyin var?
Umursamaz şekilde sordu. Gözleri merak ediyordu ama...
Kapıyı sertçe kapatıp elimde ki eşyaları hızlıca yere bırakıp Eunwoo'ya koştum. Ona sarıla bildiğim kadar sarıldım. Daha sert, daha sert, daha sert. Göz yaşlarım T-short'ünü ıslatmıştı. Çok geçmeden kollarını bana doladı. Saçlarımı okşayıp sorusunu tekrar sordu.
EUN: Bana ne olduğunu anlatıcak mısın... Küçük hanım?
Sınır 15 oy, 60 yorum
🍓🩺 SELAM! Kısa bir bölüm ama yb isteniyordu. İşten çıkmam gerek şu an yoksa uzun bir bölüm yazardım. Yarın belki bölümün yarısını atarım. Kendinize dikkat edin. ♥️🍷🩺