20.Bölüm "Serçe Parmak"

Start bij het begin
                                    

"Ne olursa olsun,"
Dirseğimi masaya yasladım ve serçe parmağımı onlara uzattım.
"Birlikte bu filmi izleyeceğiz."

Kararlılıkla başlarını salladılar.

Serçe parmaklarımızı birbirine doladık.

Hepimiz gerilmiştik ama belli etmedik.

Parmaklarımızı ayırmamıştık ki Jungkook saati kontrol edip tekrar bize döndü.

"O zaman, hadi gidelim."




***


Film başlamıştı.
Hatta başlayalı yaklaşık 20 dakika olmuştu.

Jimin ve Jungkook yanımda ben ise tam ortalarında, yan yana oturuyorduk.

Koltuklarımız ön sıralardaydı ve açık konuşmak gerekirse bu filmi daha korkutucu hâle getirmişti.

Ama şimdilik her şey normaldi.
Film de sıradan ilerliyordu.
Ama sinema salonundaki daha birçok kişi gibi sık sık ellerimizle gözlerimizi kapatıyorduk.

Hepimiz çok gergindik.
Bu yüzlerimizden belli oluyordu.

Gözümü filmden ayırmadan izlemeye devam ederken elimi patlamış mısır paketinin içine attım.
Bitmişti?

Korkudan patlamış mısırları o kadar hızlı yemiştim ki daha ilk yirmi dakika bitmişlerdi.

Yanımda oturan Jungkook'un patlamış mısırları dolu olduğunu görünce biraz eğildim ve kucağındaki pakete uzanıp birkaç tane mısırı aldım.

Gözünü kırpmadan filmi izliyordu ki beni fark edip gözlerini filmden ayırdı.

Kendi patlamış mısırını alıp benim dizlerimin üzerine bıraktı ve küçük bir tebessüm edip filmi izlemeye geri döndü.

Korku filmi izliyor olsak da kibar hareketine gulümsemeden edemedim.
Nereden olursak olalım o her zaman çok düşünceliydi.

Yeni patlamış mısırlarımdan birkaç tanesini alıp ağzıma atmıştım ki yüzümde gözler hissetmemle başımı Jimin'e çevirdim.

Yüzünde o her zamanki bilmiş gülümsemesi vardı.
Patlamış mısırlarından bir tanesini ukalaca ağzına atıp göz kırptı.

Gözlerim yarı sinirle kocaman açılırken  hemen önüme döndüm.

Park Jimin, gerçekten çok fenaydı.

Kozlarını nasıl oynayacağını iyi biliyordu.

Aklım hâlâ biraz önceki Jimin'le olan tuhaf bakışmamızdayken koltuğa yasladığım kolumda eller hissetmemle bir an irkildim.

Ne olduğuna bakmak için hemen başımı çevirdiğimde gördüğüm manzara fazlasıyla tatlıydı.

Jungkook bir eliyle koluma tutunmuş diğer eliyle arada gözlerini kapatıyordu.

O kadar şirin gözüküyordu ki!

Dayanamayıp diğer yanımdaki Jimin'e döndüm.
Jungkook'un tutmadığı kolumla hafifçe omzuna dokunduğunda bakışları hemen beni bulmuştu.

Küçük bir çocuk edasıyla gözlerini kırpmadan filmi izleyen Jungkook'u elimle işaret ettiğimde ikimiz de kıkır kıkır gülmeye başladık.

Gözleri kocaman açılmış, ince dudaklarını birbirine bastırıyordu.
Bir eli ise hemen başının yanında olası kötü bir sahnede gözlerini kapamak için hazır bekliyordu.

Flower Lovers¹ | Jeon JungkookWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu