__________
YEDİNCİ BÖLÜM; 'YAKIŞIKLI'
Aceleyle odamdan çıkarken Namjoon'un bizi neden çağırdığını düşünüyordum.
Alt kattaki kafe bölümünün yanında boş bir alan vardi ve herkesi oraya çağırmıştı. Duyuru gibi bir şey yapacaktı ama konunun ne olduğunu ben de bilmiyordum. Kim Namjoon takıntılı bir adamdı, konu her şey olabilirdi.
Ayrıca Namjoon böyle konuşmalar yapmayı seviyordu.
Sık sık toplantılar düzenlerdi.
Kontrolü en üst düzeyde tutardı.
Toplanmış kalabalığın yanına yaklaştığımda Namjoon çoktan konuşmaya başlamıştı.
"... artık şirketimizde çalışmalarına devam edecek.Kendisi aslında uzun zamandır bizimle birlikte çalışıyor.
Bir süreliğine evden işlerini devam ettirmişti ama artık şirkette bulunmaya başlayacak. Bunun duyurusunu bizzat kendim yapmak istedim çünkü aramızda yeni çalışanlarımız var."
Namjoon'un hemen arkasında biri duruyordu ama yüzünü tam olarak göremiyordum.
"Sizi CEO'muzla tanıştırayım."
Namjoon'un arkasındaki adam birkaç adım öne çıktı ve hemen Namjoon'un yanında durdu.
"Merhabalar. Ben Kim Taehyung."
Birkaç bir şey söylemeye devam ettiklerinde onları dinlemeyi bırakmıştım.
Tanrı'm bu adam şirketi ve podyumu karıştırmış olmalıydı!
Şu an karşımda CEO değil bir model duruyordu!
Herkes dağılmaya başladığında uzun bir süre ona karşı bakakaldığımı fark ettim.
Resmen iki dakikada ağzımın suyunu akıtmıştım.
Hiçbir şey olmamış gibi merdivenlere yöneldim ve odamda doğru gitmeye başladım.
Onu daha önce ne görmüş ne de duymuştum.
Zaten Namjoon da bir süredir evden çalıştığını söylemişti.
Odama girdiğimde üzerimde kalmaya devam eden şokla masama oturdum.
Bu kadar şaşırmıştım çünkü yaklaşık 15 dakika önce odamdan ayrılırken Namjoon'un her zamanki agresif konuşmalarından birini yapacağını sanıyordum.
Ama sonra bir anda CEO Kim Taehyung'ı görmek üzerimde, kabul ediyorum bir şok etkisi bırakmıştı. Adam yakışıklıydı.
Yalanlamayacağım, onu beğenmiştim.
"Ama..."
"Ama Kim Seokjin-shi daha yakışıklı."
Şu an muhtemelen dünyanın en saçma karşılaştırmasını yapıyorum.
"Ne diyorum ben..."
Yapılması gereken bir sürü iş varken oturmuş kim daha yakışıklı karşılaştırması yapıyordum. Ama neyseki zihnimden yapıyordum. Evet, bazen tuhaflabiliyorum.
***
Masamdan kalkıp birkaç yudum suyumdan içtikten sonra oturmaktan kırışan kıyafetlerimi elimle düzelttim.
O kadar yoğundum ki birkaç dakikalığına dinlenmek için bile zamanım yoktu.
Bir sürü dosya ile ilgilenmiştim.
Görüşmem gereken kişilerle görüşmüştüm.
Ve aynı zamanda birkaç reklam sözleşmesini gözden geçirmiştim.
