"Sabahtan beri seni arıyorum." Alpay içeri girerken yüzümde bir gülümseme oluştu.

"Odam kolay bulunmuyor hak veriyorum."

"Bebek nerede?" Dediğinde ayağa kalktım.

"Duygu'nun kanı alındı. Senin kanını almak için sabahtan beri bekliyoruz. Kanı Duygu'dan aldığımı kanıtlamamı istiyorsan kamera kayıtlarını sana seve seve izletirim." Kapıdan çıkmak için yeltenirken engel oldu.

"En ufak hatanda hiç çekinmem." Dediğinde kolunu yitip kapıdan dışarı çıktım. Bu halleri sinirimi bozsa da sabretmekten başka çarem yoktu. Üst kata çıkıp bir odaya girdim. Hemşireye her şeyi sabah söylediğim için direk Alpay'a yatağı gösterdi. Onun kanı alınırken koridordan geçen Nöroloji Uzmanı Şule'yi görünce hızlıca odadan çıktım.

"Şule Hocam müsait misiniz?"

"Tabi Tutku." Dediğinde gülümsedim.

"Az sonra yanınıza bir on beş dakika uğrasam problem olur mu?" Dediğimde güldü.

"Sıkıntı yok. Zaten bugün hastam az. O yüzden gelebilirsin." Teşekkürlerimi sunarken odadan Alpay çıktı.

"Ne zaman açıklanır bu test?"

"Genelde beş dört günü alır. Hastanenin yoğunluğuna bağlı. Zaten sana mesaj gönderilir merak etme."

"O zaman gidiyorum."

"Gidemezsin." Anlamsızca suratıma bakarken etrafa kısa bir bakış attım.

"Seni bir yere götüreceğim." Elimle yolu gösterirken sabır çekti. Şaşırmadım.

Şule'nin odasına girerken kolumdan tuttu.

"Şimdi anlaşıldı." Kolumu çekip koluna girdim.

"Hadi gidelim." Şule bizi görünce gülümseyip ayağa kalktı. Alpay'a kısa bir bakış atıp koltuğa oturdum.

"Evet Tutku. Bu güzel ziyaretinin sebebi nedir acaba?" Dediğinde güldüm. İyi kadındı. Pek sohbetimiz olmasa da bana iyi davranırdı.

"Bu arkadaşım Al-"

"Barlas." Elini uzatıp Şule'yle tokalaştı. Derin bir nefes verip konuya girdim.

"Barlas iki senedir hafıza kaybı yaşıyor." Dediğimde Alpay'a baktı.

"İki sene çok uzun bir süre. Geçici hafıza kaybı olsaydı kesinlikle yirmi dört saati aşmazdı. Kalıcı hafıza kaybı olmalı."

"Biliyorum. Fakat belki bir ihtimal geçemez mi?" En azından bir şans olmalıydı. Hep böyle kalamazdı.

"İhtimali çok düşük Tutku. Bunu sende biliyorsun." Yüzüme umutsuzca bakarken bir şeyleri parçalamamak için kendimi zor tuttum.

"Sonradan her şeyi hatırlayan insanlar var Şule Hocam." Umutla suratına bakarken o ise hala aynıydı.

"Yüzde ikilik bir ihtimalden bahsediyoruz Tutku." Alpay'a bakıp derin bir nefes verdim.

"Yüzde iki de bir ihtimal." Ayağa kalkarken bir süre kendime gelmeye çalıştım. İhtimal o kadar düşüktü ki. Bunu Alpay'ın yanında konuşmak çok büyük bir aptallıktı.

"Yapmam gereken ne varsa söyleyin Şule Hocam." Dediğimde o da Alpay'a kısa bir bakış attı.

"Elimden geldiğince bende yardım etmeye çalışacağım. Belli günler Barlas Bey'in bana randevu alması iyi olur. Onun dışında yaşadığı anıları bir kez daha yaşaması da önemli. Beynini iki senedir hiçbir şekilde zorlamamış gördüğüm kadarıyla. Biraz zorlamamız da onun için iyi olur. Son olarak bir beyin emarı çektirmekte fayda var."

DUYGUNUN ÖTESİNDE +18Where stories live. Discover now