15. Bölüm ~ Son Akşam Yemeği ~

Start from the beginning
                                    

" Ve ben de sana bilmek zorunda olmadığını söylemiştim." dedi Kenny.
" Ama... madem bu kadar ısrar ediyorsun. Anlatayım o halde. Galiba artık öğrenme zamanın geldi."

Levi şaşırsa da bir şey söylemedi. Kenny ellerini karnından birleştirip sandalyesinde geriye yaslandı.

" Nasıl başladığımızı hatırlarsın Levi. Hiçbir şeyimiz yoktu. Sadece sen ve ben vardık. Küçük bir dairede yaşayıp birkaç kuruş kazanmak için değersiz insanları öldürürdük."

Levi o günleri gayet iyi hatırlıyordu. Itiraf etmek istemese de hayatının en güzel yıllarıydı.

" Daha sonra Mikasa da katıldı." diye devam etti Kenny. " Ackermanlar... kiralık katiller. Insanlar temizlik işlerini yaptırmak için bizi seçiyorlardı. Fakat yine de bir avuç sefilden başka bir şey değildik. Peki birdenbire bu değirmenin suyunun nereden geldiğini biliyor musun? Bizim sektörde çalışan pek çok insan var fakat ayakta kalabilen sadece biziz. Sence kısa sürede nasıl bu kadar zengin olduk?"

Levi lanet olası cevabı zaten biliyordu. Yine de hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi yapmayı tercih etti. " Nasıl?"

" Daha büyük sektörlere girmekle elbette." dedi Kenny, sırıttı. " Ilk başlarda endişelerim vardı fakat tahmin ettiğimden daha karlı çıktı."

Levi masanın altından yumruğunu sıktı. " Hangi sektörden bahsediyorsun?"

" Eh, bilirsin... Önce sahte para basmakla başladı. Hayatımda yaptığım en eğlenceli işti. O para destelerini gördükçe insanın ağzı sulanıyordu." dedi Kenny, ardından alnı kırıştı. " Tabii tehlikeliydi, sahte olduğunu anladıklarında pek de eğlencesi kalmıyordu. Daha sonra uyuşturucu işine girdim. Ilk başlarda güzel gidiyordu - çünkü bilirsin, etrafta ot çekmeye meraklı bir sürü gerizekalı var - fakat o da karapara aklamak kadar pek kazanç sağlamıyordu. Daha sonra önüme bambaşka bir teklif geldi... Eh, ben de değerlendirdim. Hatta diğer ikisinden daha hayır sever bir işti."

" Hayır sever?" dedi Levi alaylı alaylı.
" Yoksa lanet bir hayır kurumu mu açtın?"

" Ona benzer." dedi Kenny, omuz silkti." Yani ben açmadım. Şu bize silah temin eden herifi hatırlıyorsun değil mi? Yeraltı dünyasında epey ses getiren bir genelev açmış. Ben ona kadınları buluyorum, o ise geriye kalanı hallediyor. Tamamen uğraştırıcı bir yanı olmayan iş."

"Yani ona çaresiz kadınları satıyorsun." dedi Levi, sesinin nasıl bu kadar sakin çıktığına kendi de hayret etti. " Bahsettiğin hayır işi bu mu?"

Kenny yüzünü buruşturdu. " Yapma, olaya farklı açıdan bakmalısın. Bahsettiğim kadınlar kimsesi olmayan sokaklara düşmüş yardıma muhtaç kişler. Onların da para kazanmasını sağlıyorum, bunda bir kötülük yok."

" Kuchel gibi kadınlar mı?"

Aralarında uzun bir sessizlik oldu. Kenny nin yüzündeki tasasız ifade kayboldu. Çenesi kasılmıştı. Masadaki şişeye uzanıp kendine başka bir kadeh oldu. " Gibi."

" Bu seni hic rahatsız etmiyor mu?" dedi Levi. "Her zaman onu kurtarma şansın olsaydı bunu severek kullanmaktan çekinmeyeceginden bahsederdin. Şimdi sen Kuchel ı bu pisliğe düşüren adamlarla aynı lanet olası işi mi yaptığını söylü-"

" İşte bu yüzden," Kenny sözünü kesti.
" Sana hiçbir şey anlatmadım. Elbette böyle aşırı bir tepki vereceğini biliyordum."

" Ben mi aşırı tepki veriyorum?" dedi Levi, kaşlarını çattı. " O senin kız kardeşindi-"

" Değildi!" diye tısladı Kenny, bardağını sertçe masaya vurdu. Sabrını yitirmişti. Yüksek sesi birkaç kişinin dönüp onlara bakmasına sebep oldu. " Bu hayatı seçen oydu, ben değil. Durdurmadığımı mı sanıyorsun? Lanet olası seni doğurmamasını bile söyledim ama Kuchel ne yaptı? Bir fahişenin hak ettiği şekilde öldü."

ACKERMANSWhere stories live. Discover now