"Expecto patronum!"

"Çok yaratıcısın kızıl."

Ne yapayım, en azından saçma sapan kelimeler uydurmuyordum. Suya elimi batırıp yüzüne sıçrattım.

"Saç ektireceksin."

Adamın gözleri ışıl ışıldı, sevinmişti. Saç dediğimde sinirlenmesinden kompleksi olduğunu anladığım için böyle demiştim, elbet bir gün ektirirdi.

"Yakın zamanda spora başlıyorsun."

Azıcık göbeği vardı. Bunu da takıyor olmalıydı ki sürekli eliyle kapatıyordu. Elbet bir gün başlardı.

Aras yüzünü buruşturup beni ittirdi. Ayağa kalkıp onun yerine geçtiğimde adama döndü.

"Sen ona bakma. Ben cinliyim, güven bana!"

Adamın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Aras önündeki suya bir şeyler fısıldadı. Adama iyice yaklaştı.

"Zengin olmak ister misin?"

Adam hevesla kafasını salladığında suyu adama uzattı.

"İç o zaman."

Yüzümü buruşturmamla adam suyu bir dikişte içmişti. Neyse sonuçta kendi kılıydı değil mi?

"Hmm... Anladım siz zengin olmak istiyorsunuz!"

Nasıl bildin ya?

Adam, Aras'ın elini tutup sıktı.

"Hay yaşa! Ne lazım peki?"

Aras elini çekip gözlerini kıstı.

"Para."

"Ödemenizi dışarı yapıyorsunuz, üç vakte kadar zengin olacaksınız."

Aras'ın bunu ellerini birleştirip dilek cini gibi söylemesine mi güleyim, adamın sorusuna mı güleyim?

"Üç ne?"

Saniye deyip banka hesabına para atması yok mu? Yok.

"Bu ödemeye bu kadar beyefendi! Hadi çıkın!"

Aras bu işi kapmıştı anlaşılan. Profesyonel dolandırıcı olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu.

"Tamam iki katını ödeyeceğim! Ne zaman?"

Bu gidişle hiçbir zaman.

"Valla siz bu kafayla giderseniz üç asır olacak gibi duruyor."

Alper'in bunu alayla sırıtarak söylemesiyle Aras boğazını temizlemişti.

"Yıl beyefendi."

Adam hevesle başını sallayıp çıktığında derin bir nefes vermiştik.

"Hevesini aldıysan gidelim canım Aras."

Aras kafasıyla onaylarken kalktığı yere Alper oturdu.

"Ben de bir tur istiyorum."

Hah! Bir sen eksiktin. İçeri yaşlı bir adam girip oturdu. Alper ellerini dilek cini gibi birleştirdi.

"Ne öğrenmek istiyorsunuz?"

Vallahi çok mantıklı soruydu, benim gibi çıkarım yapıp sallamamıştı.

"Karım beni aldatıyor mu oğlum?"

Aynen, bunu falcıdan öğrenebilirsin amca.

"Telefonunuzu verin bakayım."

Amca telefonunu uzattığında Facebook'a girdi. Amcalar bu uygulamayı resmen ele geçirmişti.

"Karınız değil ama siz aldatıyor gibisiniz."

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaKde žijí příběhy. Začni objevovat