Bölüm 10

21 2 0
                                    

10 gün içinde olanları anlatmıştım. Şimdi 10 gün sonrasından devam edeceğim...

-----------

Tatilin bitmesine yaklaşık 15 gün vardı. Ama geçen bu 10 gün gerçekten de güzeldi. Mert ve ben çok iyi arkadaş olmuştuk. Berk ile Jessie de birbirlerinden hoşlanmaya başlamıştı. En garip yanı da abim beni hiç aramamıştı... Genelde babam arıyordu.. Herhalde uyardılar abimi. Neyse bu tip saçma konularla kafamı yormicam..

Mert ve Berk geliyodu. Koşarak.. Mert gülme krizindeydi, Berk ise "komik değil" diyip duruyordu. Ne olduğunu gerçekten çok merak etmiştim ve dayanamayıp Mert'in yanına gidip sordum. Pek de konuşacak gibi durmuyodu gerçi ama...

"Mert noluyo? Sakin ol birazdan gülmekten ölüceksin.."

Ben de içlerinde en normal insana, Berk'e sordum.

"Ben odadan çıkarken bir şey düşünüyodum ama dalmışım. Karşı odadan da Jessie çıkıyordu. Bir anda çarpıştık olay bu. Ama bu Mert arkadaşımız bunu komik buluyo."

Tamam, ama bunun komik bir tarafını göremiyorum. Ben de onlara "Peki" dedim ve Jessie'yi aradım. Telefonun kapanmasına az kalmıştı ve sonunda açtı.

"Jessie sabahları beni hep en az 1 saat bekletiyosun. Makyaja falan gerek yok. Saçını düzleştirmene de."

Jessie neden her sabah bu kadar uğraşıyordu anlamıyordum. Güzel bir kız ve asla makyaja ya da föne gerek yoktu. Saçları sarı ve biraz kıvırcık ama kabarık değil. Gözleri mavi renkte. Küçük bir burnu var. İnce ve uzun. Yani gördüğünüz gibi çok güzel. Ama kendisine bunu anlatmak bir ömür sürer.

Ve işte sonunda Jessie geliyordu. Makyaj yapmamıştı, ve saçını da düzleştirmemişti. Neden bu kadar uzun sürdüğünü sorduğumda, kıyafet seçmekte zorlandığını söyledi. Bu kadar uzun süremezdi. 5 dakka kıyafet seçer, duşunu alır, 10 dakkada telefona bakar, giyinir.. falan, bunların hepsini toplasan yarım saat. Ama benim beklediğim süre 1 saat. Bunlar kesin bir şey saklıyo benden ama.. Bir şekilde öğrenicem..

Her zamanki "meraklı" ben, gittim Mert'e neler olduğunu, neden bu kadar bağıra bağıra güldüğünü sordum. Ve Mert kulağıma yaklaşıp,

"Akşamı bekle" dedi. İşte şimdi çok heycanlanmıştım. Daha saat öğlen 12'ydi.Tam 7 saat beklemem lazım. Ben de zamanın çabuk geçmesi için eğlenmemiz gerektiğini düşünerek denize girmeyi sonra da havuzdaki spora katılmayı söyledim. Kabul ettiler. Çantaları falan alıp sahile indik.

"Merve denize girelim mi demiştin ama hala oturuyorsun. Gelmeyi düşünüyo musun yoksa.."

Hemen üstümü çıkarıp denize girdim.

"Ya Merve insan bi bekler!"

"Denize giricen mi diye sordun ben de girdim. Sen de çabuk ol. Bu kadar yavaş olursan su daha soğuk gelir. Ben Berk ve Mert'in yanına gidiyorum. Gelirsin.."

Jessie bu konuşmadan sonra iki saniyede sudaydı. Üstüme doğru yüzmeye başladı. Hızlandım. O sırada da dubalardan bana doğru yüzen Mert'i gördüm. Arkama doğru gitmeye çalışsam, Jessie vardı. Sağa sola gidemezdim çünkü Mert hemen yakalardı. Kısacası sıkışmıştım. Boyum uzun olduğu için ayaklarım yere deyiyordu bu yüzden orada kalmayı tercih ettim. Bir süre sonra suya daldım, o sırada da gözlerim kapalı olduğu için Mert'i fark etmemiştim. Mert bana çok yaklaşmıştı. Nerdeyse öpücekti ama yapmadı.

"Mert?"

"Merve sana çok güzel bir sürprizim var."

"Ya Mert böyle deme daha çok heyecanlanıyorum."

"Saat saydın mı?"

"Evet. Tam olarak 6 saat 47 dakika kalmış"

Güldü. Bana bakarak,

"Berk'lerin yanına gidelim mi yoksa baş başa mı yüzmek istersin?"

Şakasına koluna vurdum ve "Öküzsün sen" dedim. Yine güldü. Her zaman yaptığı şey..

Berklerin yanına gittik ama onlar biraz sohbete dalmış gibilerdi bu yüzden gitmeyip onları yalnız bırakmanın en iyisi olabileceğini düşündük. Derken onlar da bizim peşimizden yüzüp havuza gidebilir miyiz diye sordular. Ben Jess'le daha sonra geleceğimizi söyledim ve onları yolladım. Onlar havuzda yüzerken, biz de Jessie'yle biraz konuştuk.

Jessie sürekli Berk'ten bahsediyordu. Ben de Mert'ten bahsetmemek için kendimi çok zor tutuyordum ama sonunda fark etti.

"Eee Merve? Mert'ten neden hiç bahsetmiyorsun bi şey mi oldu?" Jessie... Her zamanki Jessie.

"Hayır. Sadece merakla ve heyecanla akşamı bekliyorum. Bir sürprizinin olduğunu söyledi. Sana sorsam ne olduğunu söyler misin?"

"Tabii ki de hayır. Adı üstünde S-Ü-R-P-R-İ-Z.."

"Peki. Ay 1 saattir konuşuyoruz hadi çocukların yanına gidelim."

Gerçekten de 1 saat falan olmuştu. Yani 5 saat kalmıştı.

Çocukların yanına gidince, acıkıp acıkmadıklarını sordum. 1 saat daha yüzüp sonra yemeğe gideceklerini söylediklerinde tamam diyip ben de aralarına katıldım.

"Eee Merve, bugün benimle hiç konuşmadın."

"Aaa hakkaten ya, şu sürpriz olayı yüzünden kafam iyice gitti Berk. Ya kimse de söyl-"

"Söylemicem Mervecim boşuna uğraşma bence" diyip güldü. Suya dalıp karşıya kadar yüzmeye çalıştı ama olmadı. Mert ve Jess'in yanına gittim. Biraz yüzdük, bi 10-15 dakika boyunca da spor yaptık (havuzda). Sonra şakalaştık ve zaten saat 14.30 olmuştu. Kurulanıp yemeğe çıktık. Dördümüz de aynı masaya oturduk ve yemekleri yemeye başladık.

"Merve yemek mi saat mi? Buraya oturduğumuzdan beri saate bakıp duruyorsun alıcam o saati.."

"Ya tamam Berk ama napayım. Çok heycanlandım. Hem sen beni biliyosun bu tip şeylere kafamı çok takarım. 11 yaşındayken olan olayı hatırlıyorsan bunu da anlarsın herhalde." diyip yemeğimi yemeye devam ettim. Berk ve ben o olayı hatırladıkça gülüyorduk. Bu da Mert ve Jessie'nin bize deli gibi bakmasına neden oluyordu.

-----------------

Sürprizi bir sonraki bölüm yazacağım. Umarım beğenmişsinizdir :D

Hayatımın YazıWhere stories live. Discover now