DUYGUNUN ÖTESİNDE +18

43

"Çok bekler." Dediğinde sırıttım. Hala ikisine de tam altını takmamıştı.

"Bu Koray yavşağı ne zaman gelecek acaba?" Mete mutfağa girerken derin bir nefes verdim.

"Şirkette olduğunu biliyorsun abi."

"Akşam olmuş hala gelmiyor." İnci gelip Mete'nin yanağına bir öpücük kondurdu.

"Patlayacak adam arıyorum demiyor da." Dediğinde güldüm. Koray'la Mete birbirlerine alışmışlardı fakat Koray Mete'yi çıldırtıyordu.

"Bütün herkes mutfağa doluştuğuna göre bir bokluk seziyorum." Barış içeri girince arkasından Nil de girdi.

"Mutfağımız o kadar da büyük değil."

"Tutku, Duygu daha çok ağlıyor. Bir şey yap." Görkem'in dediğiyle elimdeki bıçağı bırakıp mutfaktan çıktım. Odaya girdiğimde Görkem, Duygu'yu kucağına almış sallıyordu. Duygu'yu bana uzatınca kucağıma aldım.

"N'oldu benim kızıma? Görkem amcası ona tam altın takmadı diye üzülüyor mu yoksa?"

"Şerefsiz Kutay barından yıllanmış şarap getirdi diye bu ayaklar değil mi?"

"En azından bir şey getirdi. Sen bir sene önceki gibi yine elin boş geldin." Dediğimde kafasını kaşıdı.

"Bir sene daha beklesin." Odadan çıkarken ayağımla götüne bir tane geçirdim.

"Tutku, Görkem'e nasıl vurduysan bana da vur. Severim öyle şeyler." Kutay'ın sapkınlıkları sona ermezken sabır diledim.

"Kutay şimdi sana bir vururum bir gözün toprağa kayar."

"Sen bekle. Bu Sarp'ı bana benzetmezsem benim de adım Kutay değil."

"Seni evden atmadığıma şükret."

"Valla hala çok seksisin." Gözlerimi devirip salona geçtim. Nil heyecanla gelip Duygu'yu kucağımdan alınca suratına minnetle baktım. Duygu, Nil'i seviyordu.

"Savaş ve Azra nerede?" Dediğimde Kutay kalçasıyla kalçama vurdu.

"Yaşın küçük anlamazsın." Söyledikleriyle ağzım açık kalırken Kutay'ın kafasına terlik geldi.

"Siktir git Kutay." Azra merdivenlerden inerken arkasından Savaş indi. Bir boklar dönmüş olabilirdi. Nedense Kutay'a bu konuda güveniyordum.

"Eski dansçılardan kim kaldı? Hey yavrum hey." Dediğinde güldüm. İyi yerlerden geçiriyordu.

"İnci, Miray altına yapmış." Miray, İnci'yle Mete'nin çocuğuydu. Kendileri uysal görünüp sonradan ağza sıçan tiplerdendi.

"Şaşırmadım." İnci odaya giderken mutfağa geçtim. Barış'ın malzemeleri doğradığını görünce gülümsedim.

"Ellerine sağlık."

"Bir şey değil. Kutay kızların yemek yapan erkeklerden hoşlandığını söyledi. Bende pratik yapıyorum."

Of Kutay.

Salona geri geçip yerde duran Sarp'ı kucağıma aldım. Kutay'a çocuk verirsek olacağı buydu. Koltuğa geçip oturduktan sonra gözlerimi kapattım. Bu düşündüğümden daha zordu.

"Ben bu çocuğu anlamıyorum. Altındaki bezden nasıl taşırabiliyor?" İnci yanıma geçip otururken birbirimize baktık.

"Anne olmak çok zor." Aynı anda söyleyince gülmeye başladık. O sırada elini omzuma koydu.

"Yarın onun yıldönümü değil mi?" Dediğinde kafamla onayladım. Alpay'ın ölümünden tam iki yıl geçmişti. Yarın ölüm yıldönümü olacaktı.