00.06

462 51 67
                                    

Herkese yeni bir bölümden merhaba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkese yeni bir bölümden merhaba. Umarım beğendiğiniz ve bol yorum yaptığınız bir bölüm olur.

Keyifli Okumalar, Bölümler bir hafta arayla gelecektir.

Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım, bilhassa Alaz'ın. Oysaki mürekkeple yazılmıştı bu hatalar bense kurşun kalem silgisiydim. Bunca zamandır yalnızca azaldığımla kaldım. 

Hala azalıyordum, beynim sızlıyor bir taraftan kulaklarım uğulduyordu. Kendimdeki zihinsel gerilemenin farkındaydım, bu da bana ölümün ne kadar yaklaştığını haber veriyordu. Hareketlerim epey tutarsızdı, içimden geldiği gibi davranmayı da huy edinmiştim kendime. Aptal aptal espriler yapıyor ya da normal bir durumda fazla tepki gösteriyordum. Şahmeran'ın sadece bana ölme demesi bile patlamam için yeterli sebepti. Ki ölümüm onun elinden olacaktı. "Beni öldürecek olan adam, ölmememi mi söylüyor yoksa bu aptal kulaklar yine kafayı mı çekti?" diye bağırdım hala arabanın içinde ona dönük bir halde otururken. Gözleri üzerimde bile dolaşmazken yaktığı sigarasından derin bir nefes alıp baş parmağıyla sertçe sol kaşının köşesini kaşıdı. Ani patlamam onu pek rahatsız etmişe benzemiyordu fakat kaşları çatılmıştı. "Bir de bayıl Medusa." 

Alayla söylediği cümleye alayla güler gibi bir ses çıkarttım sonra da bunu fazla uzatmak istemediğim için sessizce ön cama döndüm. İlerdeki deponun önündeki adamlar gecenin bastırdığı her saatte çoğalıyor, mühimmatları göze batıyordu. Yarısından fazlasında otomatik silahlar vardı lakin yarısından fazlasının bunları kullanmaya cesareti yok gibiydi. Bir kaçı iri insanlar, bazıları ise epey zayıflardı. Kafaya göre seçilip, sadece kalabalık görünmesi için buraya yığıldıkları belli oluyordu. Dilimi dudaklarımın üstünde gezdirip tekrardan Şahmeran'a döndüğümde onunda dili damağındaydı fakat tuhaf olan bu değil, iki dili olmasıydı. 

Dudaklarımdan sesli bir ha sesi yükselirken Şahmeran'ın başı aniden bana döndü ve aralık dudakları kapanırken bana tek kaşını kaldırarak baktı. "Sikeyim o neydi?" diye mırıldanıp onun yüzüne yaklaşırken aniden elimi yüzüne attım ve dudaklarını aralamaya çalışırken kaşlarımı çattım. Az önce gördüklerimin hayal olmasını o an çok diledim çünkü gördüğüm görüntü epey tuhaftı. Çatal dilli bir insanı her gün görmüyordum sonuçta. "Yılan, ne yapıyorsun?" diye sordu sakin bir sesle hemen ardından da dudaklarını aralayarak ağzını açtı. Sikeyim ki dili gayet normaldi. Oysa az önce; dilinin ucu ortadan ayrılmış tıpkı bir yılanın dili gibi görünüyordu. 

Sakin kalmaya çalışıp bir süre gördüğüm hayali atlatmaya çalıştım. Geri çekildiğimde ise ellerimi anında Karavâris'in yüzünden çekerek, hafif bol pantolonun sardığı bacaklarıma yasladım. "Uykusuzum bir süredir, dilini iki tane gördüğümü sandım." Bu sefer tek parça halinde gördüğüm dilini dişlerinin üstünde gezdirirken kıstığı gözleriyle sakinlikle başını salladı. "Kaç saattir uyumuyorsun?" Düz ses tonundan herhangi bir anlam çıkarmazken Şahmeran'ın mekanında geçirdiğim üç günü düşündüm. "Yedi saat." Yan tarafımdan gülmeye benzer bir ses çıkarken başımı koltuk başlığına yasladım ve Şahmeran'ın "Yedi saattir uyumuyorsun diye mi bu tantana?" lafına gözlerimi devirdim. "Üç gündür yedi saat uyudum Karavâris." 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON CADDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin