Vakit dar, şafak erkendi.
Bir iblis doğdu yeryüzüne, alev aldı gökyüzü, lanet etti insanlar.
Bir melek doğdu yeryüzüne, çiçek açtı gökyüzü, duacı oldu insanlar.
İblis büyüdü, melek büyüdü.
Lanetleri birbirini vurdu ve kazandıkları şey zaferden ç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkese yeni bir bölümden merhaba. Bu bölümde artık Şahmeran Hazretleri senaryoya giriş yapıyorlar.
Umarım beğendiğiniz ve keyifle okuduğunuz bir bölüm olur. Görüşlerinizi bildirmeyi unutmayın. Bölümler bir hafta arayla gelecektir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
OFLAZ BARTU.
🏚️⚖️⚰️
Hayattan korkuyordum, kaçıp uzaklaşmak istiyordum ama gene de hattan bir şeyler bekliyordum. Ne zaman üç beş gün mutlu olsam hayatta her şey yoluna girdiğini sanıyordum. Öyle değildi o iş işte; yaşadığım mutluluk, idam edilecek bir mahkumun son dileğini gerçekleştirmenin başka bir yoluydu.
Tane tane serper üzerine mutluluğu yağmur. Seni bekleyen gözyaşlarını unutturacak en kıdemli kandırış, ağlayacağın geceleri unutturacak şaheser bir oyun.
Küçük akıl oyunlarını severdim. Oynaması zevkli, kandırışlar ve yaralar küçük olurdu. Kendimi bu sıralar tamda küçükken oynadığım o ufak ama yararsız akıl oyunlarından birindeymiş gibi hissediyordum. Eğer kanarsam canım yanacak, oynamayı reddedersem yalnız kalacaktım.
Zihnim düşüncelerimdeki iki şık arasında kalırken dirseklerimi dizlerime yaslayarak derin bir nefes verdim. Alaz bu sabah birkaç kasaba ötedeki Espova'ya gitmiş, gitmeden önce de benimle arasında bir problem olmadığına ikna olmuştu. Şimdi ise saat akşam sularıydı, gökyüzünün pembeliği yüzüme vuruyor pencereme konan birkaç kuş camı tıklatıyordu. Uzun parmaklarımla çenemi sıvazlayıp yataktaki elbiseye bakarken içimden koca bir siktir çekip dudaklarımı ıslattım. Birkaç dakika sonra evden çıkıp 'Heaven İn Hell'agitmemiz gerekiyordu.
Büyük kasa oradaydı ve orası Şahmeran'ın aktif olarak durduğu tek yerdi. Orası tehlike, ölüm ve aynı zamanda zaferdi. Bir zaferin en ölümcül olduğu tek yerdi.
"Medusa?" Oflaz'ın kapıdan gelen sesiyle çatık kaşlarımla koltuğumdan kalkarken kulpu çevirerek kalın kapıyı araladım. "Ne var?" Oflaz çoktan hazırlanmıştı. Üzerinde siyah pantolon ve deri ceketiyle köşe başındaki keşleri anımsatırken içindeki beyaz oversize tişört ile bu durumu dengelemiş, havalı bir görünüm elde etmişti. Üzerini incelediğimi fark ettiğinde bana gözlerini devirerek çekingen bir sesle "Çıkalım mı artık?" diye sordu. "İn aşağı geliyorum." Kapının pervazından çekilip Oflaz'ın gitmesini beklemeden kapıyı kapatarak doğrudan yatağıma ilerledim. Üzerimdeki şort ve tişörtü aceleyle çıkartıp yorganın üzerine bıraktığım elbiseyi giyerken omzuma dökülen siyah saçlarımı taramaya gerek duymadan elimle düzelterek dar elbiseyi dizlerimin üzerine indirdim.
