eleven - thoughts

319 48 73
                                    

thoughts

Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.

thoughts

Genç kız oturduğu yemek masasına rahatsızca kıpırdandı. Nişan için ayakta geçirdiği birkaç gün yüzünden kötü hissediyordu.

Başını tabağından kaldırdığında göz göze geldiği ilk kişi babaannesi olmuştu. Kadın herkesi o klasikleşmiş memnuniyetsiz ifadesiyle süzüp önündeki yemeğe döndü.

Genç kız iştahı pek açık olmadığından birkaç lokma daha alıp kalkmak için diğerlerinin de bitirmesini bekledi.

Yemekten sonra bu sabah Japonya'dan gelen ve Haruto'nun annesinin gönderdiği gelinliklere bakacaklardı. Kadın o kadar hevesliydi ki bir ay önceden hazırlatmaya başlamıştı.

Ayana'da bu durumun çok tuhaf olduğunu biliyordu. Kadın kendisine bu kadar nefretle bakarken çok kısa bir süre içinde değişmişti bu tutumu.

Sessiz bir yemeğin ardından Aybars, askeri kuleleri teftişe giderken Han, yerleşik düzene geçecek olan obalara gitmek için yola çıkmıştı.

"Ben de aşağıdaki pazara iniyorum, birkaç duyum aldım. Islak baklaları alta koyup üstteki kuruları gösteriyorlar diye."

Ayana annesinin hazırlanmasını izleyip onu da yolcu edince salonda babaannesiyle birlikte kalmıştı.

Babaannesinin tuhaf bakışları altında bahçeyi görebileceği bir koltuğa oturdu. Çiçekler yeni açtığından ortalık şenlik yeri gibiydi. Rengarek çiçekler, yemyeşil canlı çimlerle birlikte harikaydı.

Ağaçların aşağı sarkan dallarındaki beyaz, pembe, turuncu çiçeklerin bazıları çimlere dökülmüştü.

Dün gece Haruto'yla konuştuğu köşeye baktı. Hatırlamak bile onu utandırıyordu. Oğlanın bir anda öyle şeyler söylemesi onu şok etmişti. Bir şey diyememişti. Düşündükçe yanaklarının ısındığını hissetti. Konuşacak milyonlarca söz varken öylece susmak onu daha da utandırıyordu.

"Başta beğenmedim ama iyi olmuş iyi." Babaannesine döndü kız. "Efendim?"

"Diyorum ki, başta istememiştim bu uzun oğlanı ama yüzüğün de iyisini taktılar. Kaçmamışlar masraftan."

Genç kız tepki vermeden pencereye dönerken babaannesi söylendi.
"Şimdi beğenmezsin tabi söylediklerimi. Zamanı gelince gör bakalım, bu cömertlik ne çok işe yarar."

Genç kız göz devirip birbirine geçirdiği parmaklarıyla oynamaya başladı. Nasıl kalkıp gideceğini düşünüyordu buradan.

"O değil de senin odanı ben mi alsam? Orası daha iyi hava alıyor."

"Hele bir o zamana çıkalım, alırsın haminne."

Bu sefer yüzünü asan yaşlı kadın olmuştu. "Sizinle de iki çift laf konuşulmuyor. Git kaynananın yanına da onunla sohbet et."

chalice ❧ harutoWhere stories live. Discover now